Taraflar arasında görülen iştirak-yoksulluk nafakasının kaldırılması-indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 21.06.2016 günü oybirliğiyle karar verildi. .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması ya da çocuk için indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı (karşı davalı) tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.04.2012 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak-yoksulluk nafakasının kaldırılması-indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 28.09.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....
Maddesi gereğince T3 24.04.2018 tarihinde yeniden evlenmesi nedeniyle yoksulluk nafakası yasa gereği kendiliğinden kalkmış olacağından bu konuda mahkememizce ayrıca karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir" gerekçesiyle, davalı anne de olan velayetinin kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine, davacı tarafın davalıya ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi davalının ikinci evlilik yaptığı tarih itibariyle yasa gereği yoksulluk nafakası kendiliğinden kalktığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davacının iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin beyanı esas alınmadan davalının, ev ortamında inceleme yapılmadan tanzim edilen rapor esas alınarak karar verilmesi, müşterek çocukların mahkemece beyanları alınmadan velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması davalarının reddine karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Taraflar arasında görülen asıl yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması davası ile karşı yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı - karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 1.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 20.06.2016 günü oybirliğiyle karar verildi. ......
aralarındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının indirilmesi davasına dair Serik 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11/02/2014 günlü ve 2015/416 E- 2014/54 K.sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 10/12/2014 günlü ve 2014/10519 E-2014/6239 K.sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 440.maddesinde öngörülen karar düzeltme sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 11.530 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3–169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2019 NUMARASI : 2018/1064 ESAS-2019/1006 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Tarafların 1999 tarihinde evlendiğini, müşterek bir çocuklarının olduğunu, 16.07.2003 tarihinde verilen karar ile boşandıklarını, müvekkilinin ödemesi için müşterek çocuk için aylık 500,00 TL iştirak, davalı anne için aylık 300 euro karşılığı 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin ekonomik durumunda olumsuz değişiklikler olduğunu beyanla, iştirak nafakasının azaltılmasını ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının kaldırılması, İştirak Nafakaları ve Eğitim Giderlerinin İndirilmesi (Protokol Hükümlerinin Uyarlanması) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından duruşmalı olarak davanın reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmiş ise de davanın mahiyeti gereği duruşmalı işlerden olmadığı anlaşıldığından davacının duruşma isteminin reddine karar verildi, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacının yoksulluk nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri Kırk Bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı- yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; ihtiyaçların arttığını belirterek yoksulluk nafakasının 700 TL'ye iştirak nafakasının 1000 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Birleşen davanın davacı vekili dava dilekçesinde; davalının çalıştığını, kendi taşınmazı ve bankada parası olduğunu belirterek 350 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece; iştirak nafakasının artırılmasına; yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu davanın reddi ile aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye; iştirak nafakasının 400 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddi ile yoksulluk ve iştirak nafakaların artırımına ilişkin karşı davanın ise derdest olduğu, artırım talebinin ayrı bir dava olarak görülemeyeceği gerekçesi ile karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması; karşı dava ise iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Anne baba, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....