AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2022 NUMARASI : 2021/589 ESAS 2022/298 KARAR DAVA KONUSU : İştirak ve Yoksulluk nafakasının arttırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Kayseri 2....
er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, daha sonra müşterek çocukların velayetinin davalı babaya verildiğini ve iştirak nafakasının sona erdiğini, 7 yıldır davacı için ödenen nafakada her hangi bir artırım olmadığını, davacının çalışmadığını ve başkaca gelirinin olmadığını, mevcut nafakanın davacının ihtiyaçlarına yetmediğini, davalının ekonomik durumunda düzelme olduğunu iddia ederek 200.TL olan yoksulluk nafakasının 1.000.TL'ye arttırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı /vekili dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ DAVACI-BİRLEŞEN DAVADA DAVALI-BİRLEŞEN DAVADA Taraflar arasındaki asıl yoksulluk nafakasının kaldırılması davası ile birleşen yoksulluk nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-birleşen davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmesi üzerine; davanın niteliği gereği duruşma isteğinin reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.06.2016 günü oybirliğiyle karar verildi. ......
baba yanında kalan çocuk yönünden ödenen iştirak nafakasının yoksulluk nafakasından mahsubu talebine ilişkindir ....
Aile Mahkemesinin 2015/1540 Esas ve 2018/637 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanmanın 17/05/2022 tarihinde kesinleştiği, cari yoksulluk nafakasının boşanma ilamı ile 500,00 TL, müşterek çocuk Zümra için iştirak nafakasının 300,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2013 yılında boşandıklarını, boşanma kararı ile davacı kadın yararına 450,00 TL yoksulluk nafakası, çocuklar yararına ayrı ayrı 390,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacı tarafından 2018 yılında ikame edilen nafaka arttırım davasında yoksulluk nafakasının 788,00 TL`ye, iştirak nafakasının ise her bir çocuk için ayrı ayrı 450,00 TL`ye yükseltildiğini, davalının ekonomik durumundaki düzelme, ağır ekonomik koşullar ve yüksek enflasyon karşısında paranın alım gücündeki düşüşün davacı ve çocuklar yararına takdir edilen nafakanın yetersiz kalmasına neden olduğunu iddia ederek yoksulluk nafakasının aylık 1.500,00 TL`ye, çocuklar için takdir edilen nafakanın ayrı ayrı 850,00 TL`ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Somut olayda; kaldırılması istenilen nafakaların 15.03.2013 tarihinde kesinleşen şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası ile kararlaştırıldığı, iş bu davanın açıldığı 23.12.2014 tarihinde ise aradan geçen yaklaşık iki buçuk yıllık sürede davacının aylık ortalama gelirinde önemli bir değişiklik olmadığı, davalı Şaduman’ın aylık ortalama gelirinin ise hala asgari ücretin altında olduğu kanaatine varılarak, sonuç olarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin TMK 176’ncı maddesinde belirtilen yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin hüküm kurulmasında ve müşterek çocuk Hülya’nın, dava tarihinden yaklaşık iki ay önce reşit olduğu gerekçesiyle; hüküm altına alınmış olan iştirak nafakasının kanun gereği kendiliğinden kalktığının tespitine yönelik hüküm kurulmasında da bir isabetsizlik görülmemiştir....
Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur. Davada, iştirak nafakasının arttırılması istenmiştir. Mahkemece, kurulan hükümde nafaka yoksulluk nafakasının arttırılması olarak nitelendirilmiş, yine ikinci bendinde tedbir nafakası olarak belirtilmiştir. Mahkemece, HMK'nın 297. maddesine aykırı hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2)Bozma sebebine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine mahal olmadığına karar verilmiştir....
etmesi gerektiği gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirimi taleplerinin reddiyle yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 09.10.2010 tarihinden geçerli olmak üzere 1623,85 TL olarak tespitine, iştirak nafakasının dava tarihi olan 09.10.2010 tarihi itibariyle 941 TL olarak belirlenmesine ve müktarlar üzerinden devamına gelecek yıllardaki ekim ayından itibaren nafakaların ÜFE oranında artırılmasına, boşanma ilamı ve protokolünde belirtilen ayrıca 200 TL artış oranının iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki delillere ve kurulan hükme göre iştirak nafakasına dair kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olup, iştirak nafakası yönünden kurulan hükmün ONANMASINA,Yoksulluk nafakası üzerinden temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;176/4. maddesinde, tarafların mali durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azalatılmasına karar verilebilir hükmü getirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile 13.12.2011 tarihinde boşandıklarını, boşanma ilamı ile davalı lehine aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına ve velayetleri davalıya bırakılan iki müşterek çocuk için aylık 250'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacının evlilik döneminden kalan kredileri ödediğini, davacının yeniden evlendiğini, bir çocuğu daha olduğunu, maaşı ile geçinmesi ve nafakaları ödemesinin mümkün olmadığını, boşanmada belirlenen nafakanın fahiş olduğununu belirterek, yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasına veya yoksulluk nafakasının aylık 200,00...