Hükme karşı davacı kadın tarafından kişisel ilişki; davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kendi tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmaması, yoksulluk nafakası ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi, erkeğin kusur, nafakalar, maddi tazminat, manevi tazminat talebi hakkında hüküm kurulmaması ve yargılama giderleri ile vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunu kabul ederek davacı kadının iştirak nafakası talebinin reddine, kadın yararına ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına ve davalı erkek için tedbir nafakasına hükmedilmesine, erkeğin yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin maddi tazminat talebinin kabulüne ve manevi tazminat talebinin reddine, kadının yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına ve kadın için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermiştir....
Davalı cevap dilekçesinde; davacı ile boşandıkları 1999 yılından bu yana davacının herhangi bir nafaka talebi ile dava açmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davacı için boşanma kararı ile hükmedilen 15,00 TL yoksulluk nafakasının artırılarak aylık 100 TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk için hükmedilen 15,00TL nafakanın artırılarak aylık 150 TL iştirak nafakasının davalı tarafından ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.Yoksulluk nafakası, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra hüküm ifade eden, boşanmaya bağlı fer'i bir haktır....
Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi incelendiğinde ; davalının boşanma kararından sonra neredeyse düzenli olarak çalıştığı ve bir gelire sahip olduğu, tarafların sosyal ekonomik durumları karşılaştırıldığında birbirine yakın olduğu ve davalının yoksulluk durumunun ortadan kalktığı kanaatine varılmakla davanın kabulü ile davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. " gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi incelendiğinde ; davalının boşanma kararından sonra neredeyse düzenli olarak çalıştığı ve bir gelire sahip olduğu, tarafların sosyal ekonomik durumları karşılaştırıldığında birbirine yakın olduğu ve davalının yoksulluk durumunun ortadan kalktığı kanaatine varılmakla davanın kabulü ile davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. " gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
GEREKÇE : Dava, müşterek çocuk lehine iştirak nafakası talebi ve davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının arttırımı davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sonucu, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere müşterek çocuk Sude lehine aylık 350 TL iştirak nafakasına, Mudurnu Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile) 2015/98 E. 2015/160 K. Sayılı ilamı ile davacı lehine hükmolunan 100,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 27/11/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 100,00 TL arttırılarak 200,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı kadın tarafından, davanın kısmen reddi kısmının kaldırılmasına, davanın tümden kabulüne karar verilmesi talebi ile kararı istinaf etmiştir. 6763 sayılı yasanın 41.maddesi ile değişik HMK'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2022 NUMARASI : 2021/495 ESAS - 2022/216 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yardım Nafakasının Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Ankara 11. Aile Mahkemesinin 2012/523 Esas 2012/1485 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalı için aylık 200 TL yoksulluk nafakasına, çocuk için aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin işlerinin iyi gitmediğini, yeni bir evlilik yaptığını, bir çocuğunun olduğunu, ödemekte olduğu kredilerin bulunduğunu, davalının sigortalı ve daimi bir işe girdiğini, ailesi ile kaldığını belirterek davalı yararına bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, iştirak nafakasının ise indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak-yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2009 yılında boşandıklarını, boşanma neticesinde davacı için aylık 200,00 TL yoksulluk, müşterek çocuk ...için aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacının geliri bulunmadığını, tarafların müşterek 3 kızlarının da davacının yanında olduğunu, davalının devlet hastanesinde sigortalı olarak çalıştığını ve aylık 1.250,00 TL geliri bulunduğunu, yine aylık 1.125,00 TL de kira geliri bulunduğunu belirterek, davalı ve müşterek çocuk... hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının dava tarihinden itibaren kaldırılmasını talep...
(HMK'nun 367/2.) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tâbi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla, boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için, eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmez. Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ... 9....
Davalı (erkek) vekili istinaf dilekçesinde, iştirak nafakası yönünden verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalının gelirlerinde önemli bir değişiklik olmadığını, hastalığına ilişkin masrafların ise davalının SGK sından karşılandığını, ihtiyaçlarında önemli bir artış olmadığını, artış yapılacaksa bile Yargıtay içtihatlarına uygun artış yapılması gerektiğini, nafakanın yüksek belirlendiğini, yoksulluk nafakasında yapılan artışın hakkaniyete ve Yargıtay içtihatlarına uygun olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın iştirak nafakası yönünden kısmen kabulüne, yoksulluk nafakası yönünden ise tam kabul kararı verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması-indirilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; Mahkeme ilamı ile davalıya 1.000 TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk ...'...