DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün değil ise yoksulluk nafakasının ve yardım nafakasının azaltılması talebine ilişkindir. 1- Mahkemece davalıların istinaf isteminin, kararın miktar itibari ile kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; Dava dosyasının incelenmesinde; davacının dava dilekçesinde, davalıya ödemekle yükümlü olduğu aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bunun mümkün olmaması halinde aylık 200,00 TL ye düşürülmesine, müşterek çocuk'a ödemekle yükümlü aylık 600 TL yardım nafakasının aylık 300,00 TL ye düşürülmesine karar verilmesini talep ettiği, Davacının nafakanın kaldırılması talebi olduğu halde bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu konuda bir karar verilmemiş olmasıyla birlikte nafakanın indirilmesine yönelik karara karşı da istinafa geldiği görülmüştür....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2014 NUMARASI : 2013/526-2014/474 Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı-yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesi ile; nafakaların yetersiz olduğunu belirterek, aylık 400.00.- TL olan yoksulluk nafakasının 1.000.00.- TL ye, 300.00.- TL olan iştirak nafakasının 500.00.- TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; davanın reddini ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, mümkün değil ise her iki nafakanın indirilmesini istemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile, HTS kayıtlarının getirtilmemesini, velayeti, çocuk için iştirak nafakası verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl dava yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının artırılması, birleşen dava yoksulluk nafakasının kaldırılması ve velayetin değiştirilmesi ile birlikte iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin olup basit yargılama usulüne tabidir....
Somut olayda; davacı kadın dava dilekçesi ile, dava tarihinden itibaren müşterek çocuklar için aylık 750,00'şer TL den 1.500,00 TL tedbir/iştirak nafakası, çocukların büyümeleri, eğitim vs. ihtiyaçlarının artış göstereceği nazara alınarak ÜFE/TÜFE ortalamasına +2 ilave edilerek otomatik artışa karar verilmesi, davacı kadın için aylık 1.000,00TL tedbir, boşanma halinde yoksulluk nafakası olarak devamına ve nafakanın devam eden yıllar için her yıl ÜFE/TÜFE ortalaması oranında arttırılarak ödenmesine karar verilmesi talebinde bulunmuş, mahkemece verilen kararda müşterek çocuklar için tedbir-iştirak nafakası, davacı kadının tedbir-yoksulluk nafakası isteğine ilişkin talepleriyle ilgili karar verilmiş ise de, iştirak nafakasının "ÜFE/TÜFE ortalamasına +2 ilave edilerek otomatik artışa tabi tutulmasına" ilişkin talebi ve yoksulluk nafakasının " her yıl ÜFE/TÜFE ortalaması oranında arttırılarak ödenmesi" yönünden gerekçede değerlendirme yapılmayıp, olumlu olumsuz herhangi bir hüküm kurulmayarak...
Davalı T3'un kimlik kontrolü yapılarak dosya içerisine alınan 20/12/2019 tarihli dilekçesi ile; kendi iradesiyle yoksulluk nafakası istemediğini, feragat ettiğini, mahkemenin 07/11/2019 tarihli duruşmada lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının azaltılarak devamına ilişkin kararın kaldırılması ile gereğinin yapılmasını talep etmiştir. Dosya incelendiğinde; Elazığ 1. Aile Mahkemesi'nin 2015/380 E.K sayılı ilamı ile Alperen lehine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasına,davalı kadın lehine hükmedilen aylık 700.00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 200.00 TL azaltılarak, 500.00 TL'ye indirilmesine, davalı Ömer'e yönelik açılan davanın reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2016 yılında davalının ikinci kez evlendiğini, 800 TL'ye kirada oturduğunu, Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'de Teknik Şef olarak 6500 TL maaş aldığını, kredi ve icra borçlusu olduğunu, yoksulluk nafakası yönünden; davacının anne baba ve kardeşiyle birlikte oturduğunu, kirada oturmadığını, fatura ödemediğini, ailesinin maddi durumunun iyi olduğunu, babasının mobilya atölyesinin bulunduğunu, ailesinin üzerine kayıtlı pek çok taşınmaz ve araçlar olduğunu, davacının 2016 Ağustos-Temmuz aylarında çalıştığını, yoksulluk nafakasının kaldırılması için dava açılması sonrası davacının işten ayrıldığını, ekonomik ve sosyal durumunda gelişme olmadığını, yeniden evlendiği için maddi yükümlülüklerinin çoğaldığını, iştirak nafakası yönünden; çocukların devlet okuluna gittiği ve henüz 1. ve 2. sınıfta olduklarını, 700'er TL eğitim ve diğer masraflarını anlaşılır olmadığını, 300’er TL iştirak nafakası ödemesinin hakkaniyetli dengeli ve hukuka uygun olduğunu, davacının...
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle, I-Davalı T3 müşterek çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf taleplerinin KABULÜ ile, Gündoğmuş Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 02.05.2019 tarih, 2018/24 esas ve 2019/17 karar sayılı kararının müşterek çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden KALDIRILMASINA ve Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b,2 maddesi uyarınca bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine....
Aile Mahkemesinin 2007/362-557 E.K. sayılı ilamı ile iştirak nafakasının 130 TL'ye yükseltildiğini, bu tarihe kadar tarafların nafakaların artışını anlaşarak belirlediklerini ve davalının 2013 yılı Haziran ayı dahil her ikisi için 450 TL nafaka ödediğini, yakın zamanda davalıya murislerinden taşınmazlar kaldığını ve ekonomik durumunda ciddi bir artış meydana geldiğini, nafakaların ise davacı ve müşterek çocuğun ihtiyaçları karşısında yetersiz kaldığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının 700 TL artırılarak 800 TL'ye, iştirak nafakasının 350 TL artırılarak 700 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile Manisa 1....
Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Buna göre; mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre davacı/karşı davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı, asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp indirmeye karar verilebileceği, ancak davalının aldığı nafakanın cüz'i bir miktar olduğu, bu nafaka ile gelirinin toplamının ise davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı göz önünde bulundurularak karşı davadaki yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu bu talebin kabulüne karar verilerek yoksulluk nafakasının kaldırılması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle davacı/karşı davalı ...'...
verilmemesi durumunda iştirak nafakasının indirilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesien karar verilmesini dava ve talep etmiştir....