"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı (asıl davada), iştirak nafakasının kaldırılması-indirim -yoksulluk nafakasının kaldırılması (karşı davada) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulü ile karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı (karşı davacı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı karşı davalı vekili dilekçesinde; tarafların 2012 yılında boşandıklarını, 2004 ve 2009 doğumlu müşterek çocukların velayetlerinin davacı karşı davalı anneye verilerek lehlerine 250'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının laboratuvar teknisyeni olarak çalıştığını, davacının ise aşçı olarak çalıştığını ve asgari ücret düzeyinde geliri olduğunu, müşterek çocukların eğitimlerinin devam etmesi, büyümeleri vb. nedenlerle...
Aile Mahkemesinin 10.04.2018 tarihli yazısına göre bu tarih itibarıyla nafaka yönünden kararın kesinleşmediği, tarafların beyanları ve nüfus kaydı ve mahkeme yazısından anlaşılmakta olup, boşanma kararı 26.03.2012 tarihinde kesinleştiği için tedbir nafakası bu tarih itibarıyla sona ermiştir. Bu tarihten sonra ilamda hükmedilen nafakaların yoksulluk ve iştirak nafakası olarak ilamların icrası yoluyla tahsili cihetine gidilmesi gerekmekte olup, boşanma ilamının kesinleştiği 26.03.2012 tarihinde sona eren boşanma ilamının ferisi niteliğindeki tedbir nafakasının, 30.06.2017 tarihi ve sonrasında tahakkuk etmesi mümkün olmadığından, ancak yoksulluk ve iştirak nafakası istenilebileceğinden ilama dayalı yoksulluk nafakası alacağının ilamsız icra yoluyla tahsilinin istenilmesi mümkün olmayıp borçlunun itirazının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi sonucu itibarıyla isabetlidir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/07/2014 NUMARASI : 2014/283-2014/641 Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen nafakanın kaldırılması-artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-birleşen davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı birleşen davalı vekili, boşanma ile hükmolunan 150 TL yoksulluk nafakasının davalının işe girmesi nedeniyle kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı-birleşen davacı vekili, nafakanın yetersizliği sebebiyle davanın reddi ile, aylık 150 TL yoksulluk nafakasının ve aylık 100 TL iştirak nafakasının paranın alım gücünde meydana gelen değişikler nedeniyle aylık 300 TL yoksulluk ve aylık 200 TL iştirak nafakası olarak arttırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesine davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakası yönünden kabulüne, iştirak nafakası yönünden reddine yönelik olarak verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; daha evvel boşanma davası ile hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının aylık 200TL'ye, müşterek çocuk lehine hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının 100 TL'ye indirilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece; yoksulluk nafakasının 200 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakasının indirilmesi talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080TL'ye çıkarılmıştır. Kabul edilen ve reddedilen miktarlar dikkate alındığında hüküm, temyiz eden taraflar yönünden kesin niteliktedir....
Davalı – birleşen dosya davacısı dilekçesinde; müvekkilinin yoksulluğunun ortadan kalkmadığını, davacının şoför olarak çalışmaya başladığını, maddi durumunun iyi olduğunu savunarak yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ve birleşen davasında ise boşanma davasında belirlenen 200 yoksulluk nafakasının 600 TL’ye ve 150 TL iştirak nafakasının 500 TL’ye çıkarılmasını ve her yıl enflasyon oranında arttırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulü ile davalı- birleşen dava davacısının yoksulluk nafakası artışı talebinin reddine, müşterek çocuk için daha önce aylık 150 TL olarak belirlenen iştirak nafakasının aylık 250 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....
Davalı vekili, davacının sosyal ve ekonomik durumunda herhangi bir değişliklik olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya ödemekte olduğu yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, davacının müşterek çocuklar için ödemekte olduğu iştirak nafakasının aylık 450,00'şer TL' ye indirilmesine, her bir çocuk için aylık 450,00'şer TL iştirak nafakalarının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/3. maddesi gereğince; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılabilir....
Aile Mahkemesinin 2004/391 esas sayılı dosyası ile davacı ve müşterek çocuk için verilen (26.04.2004 tarihinde) 150.00'şer TL tedbir nafakasının artışına, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra bu nafakanın davacı için yoksulluk, çocuk için iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini istemiştir. 6. Aile Mahkemesinin 2008/816-2009/398 karar sayılı boşanma davasında tarafların Mk. 166/4. maddesi gereğince boşanmalarına 07.04.2009 tarihinde karar verilmiş, davacı kadının temyizi üzerine Yargıtay'a gönderilmiş, henüz kesinleşmemiştir. Boşanma davasında yoksulluk nafakası talebi ve bu konuda verilmiş bir hüküm yok ise de, davacı, önceden verilmiş olan tedbir nafakasının artırılmasını istemiştir. Boşanma davasının derdest olması, tedbir nafakasının artırılması talebine engel değildir....
Dava dosya içeriğine ve dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın reddi gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin geçim şartları, paranın satın alma gücü, müşterek çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetildiğinde, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi şartlarının oluşmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine kararvermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin İskenderun 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/10/2014 NUMARASI : 2013/794-2014/769 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili,davacı Ferah ile davalının 2010 da boşandıklarını,davacı Ferah lehine 100 TL yoksulluk nafakasına,müşterek çocuk F... E... için 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini,nafakaların yetersiz kaldığını belirterek davacı Ferah için 500 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk F... E... için 300 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı,davanın reddini savunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün değil ise yoksulluk nafakasının ve yardım nafakasının azaltılması talebine ilişkindir. 1- Mahkemece davalıların istinaf isteminin, kararın miktar itibari ile kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; Dava dosyasının incelenmesinde; davacının dava dilekçesinde, davalıya ödemekle yükümlü olduğu aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bunun mümkün olmaması halinde aylık 200,00 TL ye düşürülmesine, müşterek çocuk'a ödemekle yükümlü aylık 600 TL yardım nafakasının aylık 300,00 TL ye düşürülmesine karar verilmesini talep ettiği, Davacının nafakanın kaldırılması talebi olduğu halde bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu konuda bir karar verilmemiş olmasıyla birlikte nafakanın indirilmesine yönelik karara karşı da istinafa geldiği görülmüştür....