Tarafların sosyal-ekonomik durumlarının araştırmasından; davacının emekli doktor olup aylık 2500 TL emekli maaşı aldığı, yaşadığı evin kira olup olmadığının tüm dosya kapsamı itibari ile tespit edilemediği, davalının ise emekli hemşire olduğu ve aylık 1300 TL emekli maaşı aldığı, kendisine ait evde oturduğu ve kira giderinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....
evlilik yapmadığını, müvekkilinin ise sadece bir emekli maaşı bulunduğunu ve annesinin de bakımına katkıda bulunduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ya da indirim yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bozma Kararı 1.Bölge Adliye Mahkemesinin 16.07.2019 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen mânevî tazminat, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi ve iştirak nafakasının miktarı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin açtığı asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakaları ile mânevî tazminatın miktarı, lehine yoksulluk nafakası ve maddî tazminata hükmedilmemesi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Dairenin 11.04.2022 tarih 2022/1679 Esas 2022/3458 Karar sayılı kararı ile; davacı-davalı erkeğin taleplerinin istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olduğu, davalı- davacı kadının ise, tarafların gerçekleşen sosyal ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk 26.10.2009 doğumlu Ecrin yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu ve kadının yoksulluk nafakası talebi yönünden yoksulluk nafakası araştırması yapılarak kadının istemi hakkında bir...
Aile mahkemesi'nin 2017/500 Esas ve 2018/288 Karar sayılı 05/06/2018 tarihinde kesinleşen ilamı ile aylık 250,00.TL yoksulluk nafakası takdir edildiği, davacı kadın tarafından, ödenmekte olan yoksulluk nafakasının 1.000,00.TL'ye çıkarılmasının talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilerek, ödenmekte olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 125,00.TL arttırılarak aylık 375,00.TL'ye çıkarıldığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları, davalının müşterek çocuk için de iştirak nafakası ödüyor olması birlikte değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesince yoksulluk nafakasının artırımı yönünde verilen karar ve karar gerekçesinin, artırım miktarının, toplanan tüm delillere, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı kadının İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının yetersiz olduğu yönünde istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'...
Aile mahkemesinin 02/03/2021 tarih, 2019/880 Esas, 2021/147 Karar sayılı ilamı ile özetle;Davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine; davacının iştirak nafakasının arttırılması talebinin kabulü ile, Hatay 2. Aile Mahkemesinin 16/03/2017 gün ve 2017/196- 245 E-K sayılı ilamı ile müşterek çocuk Yağmur İlke için hükmedilen aylık 250- TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000- TL'ye yükseltilmesine, davalıdan irad şeklinde alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; ilk derece mahkemesince aylık 250 TL iştirak nafakasının tam kabul ile aylık 1000 TL artırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin iştirak nafakasının artırılması talebinin kabulü kararının kaldırılmasını ve bu yönden davanın reddine karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep etmiştir....
Aile mahkemesinin 02/03/2021 tarih, 2019/880 Esas, 2021/147 Karar sayılı ilamı ile özetle;Davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine; davacının iştirak nafakasının arttırılması talebinin kabulü ile, Hatay 2. Aile Mahkemesinin 16/03/2017 gün ve 2017/196- 245 E-K sayılı ilamı ile müşterek çocuk Yağmur İlke için hükmedilen aylık 250- TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000- TL'ye yükseltilmesine, davalıdan irad şeklinde alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; ilk derece mahkemesince aylık 250 TL iştirak nafakasının tam kabul ile aylık 1000 TL artırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin iştirak nafakasının artırılması talebinin kabulü kararının kaldırılmasını ve bu yönden davanın reddine karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep etmiştir....
Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, müşterek çocuğun ihtiyaç ve giderleri dikkate alındığında artırılan iştirak nafakası miktarı hakkaniyete uygun görüldüğünden iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı-davacı erkeğin davası, yoksulluk nafakasının kaldırılması davasıdır. İlk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının red kararı ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle davalı- davacı erkeğin davasının reddi yönündeki istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
ve manevi tazminata hükmedilmiş, davacı kadın tarafından kusur gerekçesi, maddi, manevi tazminat miktarları, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları ile nafakaların artırım oranı uygulanmaması yönünden, davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, kadın ve müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir,iştirak nafakaları, tedbir ve yoksulluk nafakası, kadın lehine hükmedilen maddi, manevi tazminat hükümleri yönünden istinaf edilmiştir....
Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan (yoksulluk) ve (iştirak) nafakası da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için kararın, eklentiler yönünden de kesinleşmesi gerekmez.TMK'nun 169. maddesinde boşanma veya ayrılık davası açılması halinde hakim tarafından alınması gereken geçici önlemler hüküm altına alınmıştır. Boşanma davası içerisinde TMK'nun 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar....
Ortada yoksulluk nafakasının kaldırılması koşulları varken yoksulluk nafakasına hükmetmek yasanın amacına uygun olamaz. Bu durumda davacı kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi koşulları oluşmamıştır. Bu sebeple mahkemenin davacı kadının ağır kusurlu olduğuna yönelik belirleme ve yoksulluk nafakasının reddi yönündeki gerekçesi yerinde değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonuç itibariyle doğru olan hükmün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin ve yoksulluk nafakasının reddine ilişkin gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/son)....