AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2014 NUMARASI : 2014/666-2014/1049 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesi ile; ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yeterli olmadığını ileri sürerek, 300.00 TL olan yoksulluk nafakasının 700.00 TL'ye, Büşra için 175.00 TL olan iştirak nafakasının 750.00 TL'ye, Emin için 150.00 TL olan iştirak nafakasının 500.00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir....
Davalı-birleşen davacı ilk hükümden sonra açtığı davada; öncelikle hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasını bu mümkün olmaması halinde müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece ilk bozma ilamından sonra, asıl davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/504 Esas, 2005/363 Karar numaralı ilamıyla müşterek çocuk ... ... için takdir olunan 100,00 TL iştirak nafakasının 125,00 TL'ye, davacı karşı davalı ... için takdir olunan 150,00 yoksulluk nafakasının 188,00 TL'ye çıkarılmasına, davalı-karşı davacı ...'...
Davacı, dava dilekçesindeki talebinde de 150.00 TL olan yoksulluk nafakasının 350,00 TL'ye yükseltilmesini talep etmiş olduğuna göre, mahkemece "davacının yoksulluk nafakası artırımı davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 100.00 TL'ye yükseltilmesine" ilişkin verdiği karar, (mevcut yoksulluk nafakasının da altına indirilerek) yanılgılı değerlendirmeye dayanmaktadır. O halde, mahkemece dava dilekçesindeki talep ve delil dosyaları nazara alınarak sonucuna uygun bir karar vermek gerekirken yazılı ve yanılgılı şekilde davacının yoksulluk nafakasının indirilmesine yol açacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının arttırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Hükmü davalı adına Temyiz eden vekilin vekaletnamesi dosyada bulunmamaktadır. Vekâlet verilmişse vekâletnamenin dosyasına konulması; vekâlet verilmemişse durum belgelendirilerek bildirilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması ve artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde ekonomik zorluk yaşadığını belirterek 250.00.-TL yoksulluk nafakası ile 150.00.-TL iştirak nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Birleşen davada da davacı vekili dava dilekçesinde 250.00.-TL yoksulluk nafakasının yetmediğini belirterek 600.00.-TL ye yükseltilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2013/784 Esas 2013/973 karar sayılı dosyası ile, müşterek çocuklardan Arzu için takdir edilen nafakanın tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile aylık 300,00 TL arttırımı ile 450,00 TL'ye çıkarılmasına, diğer çocuk Suden için takdir edilin nafakasının aylık 50,00 TL arttırımı ile 200,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırımı talebine ilişkindir. TMK nun 330. maddesi gereğince; Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir....
Karar taraflarca yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 176 ncı maddesinin birinci fıkrasında, yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebileceği öngörülmüştür. Yoksulluk nafakasının toptan ya da irat biçiminde ödenebilmesine karar verilebilmesi için, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücünün göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır. Kadın yararına hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafaka miktarı çok olduğu gibi, yoksulluk nafakasının irat şeklinde ödenmesine hükmedilmesi tarafların ekonomik sosyal durumu ile evlilik süresi dikkate alındığında toptan yoksulluk nafakasının ödenmesi hususunun tartışılmaması doğru olmamıştır (TMK m. 176/1)....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-k.davalı vekili istinaf dilekçesi ile; yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, boşanma kararının kesinleştiği 25/07/2018 tarihinden itibaren enflasyon oranları, paranın alım gücü dikkate alındığında yoksulluk nafakasının arttırılması gerektiğini, ayrıca müşterek çocuk için hükmedilen 600.00TL iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini, red edilen talepleri yönünden kararın kaldırılarak talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-k.davacı istinafa cevap dilekçesi ile; davacının tüm beyanlarının asılsız ve yersiz olduğunu davacının tüm taleplerinin reddi ile kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının reddi ve vekâlet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının tarafından yoksulluk nafakasının reddi istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalı lehine hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması istenilmiştir.Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karar, Dairemizin 27.10.2011 tarih ve 2011/6983 E.-2011/16656 K.sayılı ilamı ile; “davalı kadının zorunlu ihtiyaçları ve TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de nazara alınarak uygun miktarda yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmesi gerektiği” belirtilerek bozulmuştur.Dairemizin bozma ilamına mahkemece uyulmuş ise de bozma gereği yerine getirilmemiş, “davacının yoksulluk nafakasının indirilmesine ilişkin talebi bulunmadığı” gerekçe gösterilerek dava reddedilmiştir....