Mahkemece asıl davada; davacı – karşı davalının ekonomik durumunun kötü olduğunu ispatlayamadığı, doktor olmasına rağmen çalışmadığı, davalı – karşı davacının 750' şer TL iştirak nafakası ile müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşılayamacağı, davalı – karşı davacının, yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar için ihtiyacı olduğu, yoksulluk nafakasının kaldırılma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, karşı davada ise; davacı – karşı davalının müşterek çocukların eğitim masraflarına katkıda bulunduğu ve ayrıca harçlık verdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı – karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Asıl dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması; karşı dava ise, iştirak nafakasının artırımına ilişkindir....
Aile Mahkemesinin 2017/1038 esas ve 2017/1022 karar sayılı ilamı ile tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, davalı kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TEFE-TÜFE ortalaması oranında artırılmasına hükmedildiği, yoksulluk nafakasının TEFE-TÜFE ortalaması artışları sonucunda dava tarihi itibariyle aylık 735,00 TLye ulaştığı, davalı erkeğin yeniden evlendiği, davalı kadının ise taraflar boşandıktan sonra bir iş yerinde asgari ücretle çalışmaya başladığı, bir süre asgari ücretin altında bir gelir elde ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasının şartları oluşmamış ise de; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi azaltılması talebinin de içerdiğinden mahkemece, TMK 176/4. maddesi gereğince nafaka miktarında hakkaniyet gereği indirim yapılması gerekirken, davacı erkeğin davasının tamamen reddine karar verilmesi hatalı olmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile davalı lehine aylık 500,00 TL yoksulluk ve velayeti davalıya verilen müşterek çocuk lehine 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının gayriresmi olarak başka biri ile yaşadığını, bu birlikteliğini davacıya ifade ettiğini, davalının çalıştığını, boşanma davası sırasında çalışmasını gizlediğini, davacının harcamaları nedeni ile maaşının yetersiz kaldığını belirterek 500,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ve iştirak nafakasının 250,00 TL'ye indirilmesine...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının 20.11.2012 tarihli dilekçesi ile davasını yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine hasrettiği ve mahkemece karar verilip, bu kararın temyiz edildiği anlaşılmaktadır. O halde uyuşmazlık ve hüküm yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.01.2014 (Çrş.)...
Aile Mahkemesinin 2009/267 esas ve 2020/1365 karar ilamı ile davacı T1 yararına belirlenen aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 07.10.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 600,00 TL artırılarak aylık 750,00 TL'ye yükseltilmesine, yoksulluk nafakasına, her bir nafakanın muaccel olduğu tarihten itibaren yasal faiz uygulanmasına, 2 no'lu bent; Davacı T1'ın iştirak nafakasının artırılması davasının KISMEN KABULÜ ile; Antalya 3....
Mahkemece; yargılama sırasında dava tarihinden itibaren aylık 200.00 TL tedbir nafakası takdirine, yargılama sonunda da dosya kesinleşene kadar aylık 200 TL tedbir nafakasının devamına, dosya kesinleştikten sonra tedbir nafakasının aylık 160 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, aylık 160 TL yoksulluk nafakasının boşanmanın kesinleştiği 31/10/2012 tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş,hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir. Somut olayda, taraflar ... Aile Mahkemesinin 30.05.2012 gün 2010/35 Esas-2012/59 sayılı kararı ile boşanmışlar ve karar 31.10.2012 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....
Aile Mahkemesinin 2008/509 E. 2010/201 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile birlikte davacı için aylık 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini ancak ödenen yoksulluk nafakasının çok düşük kaldığını iddia ederek; yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL’ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı tarafa ödenen yoksulluk nafakasının aylık 250,00 TL artırılarak 500 TL'ye çıkartılması yönünde hüküm tesis edilmiş; hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK'nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Aile Mahkemesi'ne müracaat ederek 2015/1039 Esas sayılı dosya üzerinden nafakanın artırılması isteminde bulunduğunu,yoksulluk nafakasının 30.12.2015 terihinden itibaren aylık 750 TL'ye çıkarılmasına ve her yıl 15 Ocak tarihinde bir önceki yıl gerçekleşen ÜFE oranında artış yapılmasına karar verildiğini, müvekkilinin aylık 3.500 TL kira ödediğini, elektrik, su ve telefon gibi faruraları ödediğinde en temel ihtiyaçları yiyecek, içecek ve giyime dahi parasının kalmadığını, davalının kendisini yoksulluktan kurtaracak miktarda düzenli ve sabit bir gelire sahip olduğunu, davalının kendisine ait evde kira vermeden ikamet etmekte olması davanın kabulü ile davalı tarafına ödemekte olduğu yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasını, yoksulluk nafakasının kaldırılmasının mümkün olmaması halinde dava tarihinden geçerli olmak üzere yoksulluk nafakasının 1.000 TL'ye indirilmesini, ÜFE oranında artırılması hükmünün kaldırılarak her yıl devlet memur maaş artışı oranında artırılmasına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalı ile 6 ay evli kaldıklarını, davalının sigortalı olarak çalıştığını, müvekkilinin ise çalışmadığını, ailesinin geçimini sağlayacak ekonomik gücü olmadığnı belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesinde; davacının kayıt dışı şekilde çalıştığını, 920 TL maaşla geçinmeye çalıştığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Aile Mahkemesine ait 02/03/2015 tarih ve 2015/160- 157 E.K. sayılı ilamı ile hüküm altına alınmış bulunun yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 22/01/2018 tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılmasına, müşterek çocuklar lehine hüküm altına alınmış bulunan iştirak nafakasının tenziline ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, iştirak nafakasına dair davanın reddedilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili, yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde, davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkin dava değeri istinaf sınırının altında olduğundan dolayı davalının istinaf itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir....