ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2014 NUMARASI : 2013/918-2014/140 Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırılması davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların 2002 yılında boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte müvekkili lehine aylık 60,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, 2009 yılında yoksulluk nafakasının mahkeme kararı ile aylık 150,00 TL'ye çıkartıldığını, aradan geçen zaman içerisinde hükmedilen nafaka miktarının davacının ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını ileri sürerek, aylık 150,00 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 02/10/2014 NUMARASI : 2014/188-2014/511 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların 1992 yılında boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte müvekkili lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, 2011 yılında yoksulluk nafakasının mahkeme kararı ile aylık 250TL'ye çıkartıldığını, aradan geçen zaman içerisinde hükmedilen nafaka miktarının davacının ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını ileri sürerek, aylık 250 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 450 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
Bu nedenle davalı erkeğin ve davacı kadının yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun ayrı ayrı reddine karar verilmelidir" yazıldığı halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, davacı kadının yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile "Karar kesinleştikten sonra aylık 200,00 TL artırılarak aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" şeklinde hüküm kurulmak suretiyle gerekçeli kararın gerekçe bölümü ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulmuş olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.09.10.2019 (Çrş.)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE; dava tarihinden itibaren davacının evlendiği 24/10/2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere mahkememizin 2011/1199 esas 2012/1151 karar sayılı ilamı ile davacı lehine hükmedilen aylık 225,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 175,00 TL arttırımı ile aylık 400,00 TL'na yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı 24/10/2020 tarihinde evlendiğinden bu tarihten sonrası için arttırım yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2018/971 esas sayılı yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin davada yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirir koşullar oluşmadığı gerekçesiyle birleşen davanı reddine karar verilmişse de; dosyada yapılan incelemede henüz yoksulluk nafakası hakkında kesinleşmiş hüküm bulunmadığı gibi Türk Medeni Kanunu’nun 176/3 maddesi gereğince evlenmekle yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkar. Bu durumda davacı- karşı davalı erkeğin birleşen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasını açmakta hukuki yarar bulunmamaktadır. O halde, mahkemece birleşen davanın, hukuki yararla ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış ve hükmün birleşen davanın reddine ilişkin gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Y A R G I T A YK A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar vekili dilekçesi ile; ... 2.Aile Mahkemesinin 17.05.2004 tarihli artırım kararıyla yoksulluk nafakasının 100 TL’ye, iştirak nafakasının da 75 TL’ye çıkartıldığını; ancak, küçüğün 18 yaşını ikmali ile nafakanın kesildiğini, yoksulluk nafakasının da 200 TL olarak ödenmekle birlikte çok düşük kaldığını iddia ederek; yoksulluk nafakasının 600 TL’ye çıkartılmasını, yüksek öğrenime devam eden davacı ... için ise aylık 500 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu sebeple davalı-davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davası ile iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Temyize konu kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık miktarı 2400 TL olup, yine temyize konu kaldırılması talep edilen iştirak nafakasının yıllık miktarı 1800 TL olup Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki temyiz kesinlik sınırının (3200 TL) altında kaldığından kesindir....
Aile Mahkemesi'nin 2018/1158 Esas - 2021/311 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddedildiğini, iştirak nafakalarının aylık ayrı ayrı 600'er TL'ye yükseltildiğini, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiğini, davacının boşandıktan sonra yeni bir evlilik yaptığını, bu evliliğinden de 2 tane çocuğu olduğunu, davalı ve müşterek çocuklar için takdir edilen nafaka miktarlarının çok yüksek olduğunu, davalının nafakaları ödemekte zorlandığını belirterek davalı lehine takdir edilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, aksi durumda yoksulluk nafakasının azaltılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece; davacı tarafından açılan yoksulluk nafakasının artırımı davasının kısmen kabulü ile, 200 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 14.08.2015 tarihinden itibaren 350TL olarak belirlenip davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, ...'e velayeten açılan iştirak nafakasının artırımı davasının kabulü ile, müşterek çocuk Hatice lehine belirlenen 100TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 14.08.2015 tarihinden itibaren 250TL olarak belirlenip davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2)Davada; yoksulluk nafakasının artırılması talep edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/42 Esas-2009/51 Karar sayılı ilamı boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı için aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini,...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/194 Esas-2010/233 Karar sayılı ilamı ile de müşterek çocuk Melisa için 140 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacı tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/43 Esas - 2012/22 Karar sayılı dosyası ile nafaka artırım talepli dava açıldığını, bu karar ile davacı için aylık 100 TL yoksulluk nafakasının 130 TL'ye yükseltildiğini, aradan geçen zamanda nafakaların günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle yoksulluk nafakasının 350,00 TL'ye, iştirak nafakasının 250 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiş, duruşmada davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 130 TL yoksulluk nafakasının, aylık 250 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk ......