"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ... 2.Aile Mahkemesinin 2009/824E.- 2010/61 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetinin davacıya verildiğini, müvekkili için aylık 175,00 TL yoksulluk nafakasına ve müşterek çocuklar için aylık 125,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süre zarfında çocukların ihtiyaçları ve masraflarının arttığını, takdir edilen nafakanın yetersiz kaldığını ileri sürerek, davacı için hükmedilen 175,00 TL yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye daha arttırılarak, müşterek çocuklar için hükmedilen 125,00'şer TL iştirak nafakasının...
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından, son yoksulluk nafakası artırımının 24.11.2005 tarihli dava ile 170TL'den 240TL olarak yapıldığı ve 01.01.2006 tarihinden itibaren nafakanın yıllık TÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, davacı Meral'in ev hanımı olduğu, aylık 500TL kira gideri olduğu, davalının ise 3.972TL emekli maaşının bulunduğu, evli ve ikisi üniversitede, biri lisede okuyan çocuklarının olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında en son nafaka artırım davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını ortak çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini, çocuğa bağlanan iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu belirterek 1000 TL olan aktüel iştirak nafakasının 2500 TL artırılarak 3500 TL ye yükseltilmesine karar verilmesini, yine anlaşmalı boşanma protokolü gereği müvekkilinin emekliliği öngörülerek müvekkiline 27 ay için bağlanan yoksulluk nafakasının davalının boşanmanın kesinleşmesi ile müvekkilinin işine son vermesi bu sebeple müvekkilinin emeklilik hakkını öngörülen sürede elde edememesi nedeni ile yoksulluk nafakasının müvekkilinin emekliliğine kadar devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup 13/09/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle;ilk derece mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ,tarafların 2008 yılında boşandıklarını ve davacı lehine aylık 125,00- TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, onüç yıldır nafakanın arttırılmadığını, davalının bu güne kadar nafaka ödemediğini, icra yoluyla tahsil edildiğini ,davacının çalışmalarının aralı olduğunu, sürekli işinin bulunmadığını, bu hususun mahkeme araştırılmadığını, işyerinin pandemiden dolayı kapalı olduğunu, davacının evini kredi çekerek aldığını ödemelerinin devam ettiğini bu nedenlerle kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, yoksulluk nafakasının arttırımı istemine ilişkindir....
O halde mahkemece yapılacak iş; İştirak nafakası yönünden; çocuğun yaşı, okul durumu ve zorunlu ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, özellikle velayet kendisinde bulunan annenin de nafakaya ihtiyaç duyduğu dikkate alınarak "hakkaniyete" uygun bir miktar artırıma karar vermek olmalıdır. Yoksulluk nafakası yönünden ise; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, yoksulluk nafakasına hükmedildiği tarihten itibaren geçen süreçte paranın satın alma gücünün azaldığı hususları gözetilerek, nafakanın hakkaniyete uygun olarak en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunması olmalıdır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 176. maddesinin birinci fıkrasında, yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebileceği öngörülmüştür. Yoksulluk nafakasının toptan ya da irat biçiminde ödenebilmesine karar verilebilmesi için, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücünün göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır....
Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; tarafların 21.11.2012 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, davalı lehine 250,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği görülmüştür. Davalının, boşandıktan sonra asgari ücret seviyesinde bir gelirle çalışmaya başladığı anlaşılmıştır. Nafaka alacaklısı kadının, elde ettiği gelirin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve ihtiyaçları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının gelirinin bulunması, hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır....
Davada; davalının sigortalı bir işte çalışmaya başladığı gerekçesi ile yoksulluğunun ortadan kalktığı belirtilerek; yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiş; mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek; nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 09.08.2006 tarihinde evlenip; 12.07.2012 tarihinde kesinleşen ilamla boşandıkları; boşanma ilamı ile birlikte davalı kadın lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası takdir edildiği, davacının boşanma ilamının kesinleşmesinden 2 ay sonra eldeki davayı açarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istediği; davalı kadının hava limanında çalıştığı, aylık net 932,00 TL geliri bulunduğu; davacının ise astsubay olduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, katılım ve yoksulluk nafakasının arttırımı istemine ilişkindir. Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 1000- TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1500- TL arttırılmasına, aylık 2500- TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın kararın kesinleşmesinden sonra 1 yıl aynen devamına, sonrasında nafakanın her yıl TUİK tarafından belirlenen yıllık Yİ-ÜFE oranında arttırılarak devamına hükmolunmuştur. Davacı kadın vekili; müvekkili lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının talepleri doğrultusunda kabulü gerektiğine yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili; müvekkili aleyhine hükmedilen nafakanın kaldırılmasına, olmadığı takdirde azaltılmasına, mümkün olmaması halinde süre ile sınırlandırılmasına, o da olmazsa kesinleşme tarihinden geçerli sayılmasına, inceleme sonuna kadar icranın durdurulması gerektiğine yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur....