WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, Dairemiz 09.05.2022 tarihli bozma ilamında; her iki tarafında kusursuz olduğundan bahisle davacı kadına yoksulluk nafakası ödenmesi gerektiği belirtilerek yeniden karar verilmek üzere dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmiştir. Bu defa yapılan yargılamada davacı kadın lehine 800 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olup, hüküm yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen ilk kararla davacı kadın lehine 300 TL yoksulluk nafakası hükmedilmiş, karar kadın tarafından istinaf edilmemesine rağmen, erkeğin istinaf istemi neticesinde bölge adliye mahkemesince bozma sonrası verilen kararda erkek aleyhine olacak şekilde; kadına lehine 800 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Mahkemece verilen ilk kararın kadın tarafından istinaf edilmemesi ile erkek yararına istinaf edilmeyen yönlerden usulü kazanılmış hak oluşmuştur....

    Davaya konu edilen yoksulluk nafakası, boşanmaya ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren hüküm ifade edecektir. Somut olayda ise, boşanma kararının kesinleşmesinden yaklaşık bir ay sonra nafakanın kaldırılması istemiyle dava açılmış olup, aradan geçen sürede tarafların mali durumlarında önemli ölçüde değişiklik meydana geldiği ispat edilememiştir. Öte yandan, kaldırılması istenilen yoksulluk nafakası ile dava dışı müşterek çocuk için hüküm altına alınan iştirak nafakası, boşanma davasında davacının mali durumu belirlendikten sonra birlikte karara bağlanmıştır. Bu nedenle, aynı davada hüküm altına alınan nafakalardan birinin, diğerinin azaltılmasına neden teşkil etmeyeceğinin gözetilmemesi de yerinde değildir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve hüküm ifade ettiği tarih gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....

      Davacı (kadın)'ın boşanma davasında yoksulluk nafakası talebi bulunmamaktadır. Kadının nafaka isteği tedbir nafakası ile ilgilidir. Talep aşılarak davacı(kadın) yararına yoksulluk nafakası verilmesi doğru olmamıştır. Davalı erkeğin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. Sonuç olarak; Davalı erkeğin yoksulluk nafakası dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Davalı erkeğin yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Davacı-karşı davalı kadın, dava dilekçesinde aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. Usulüne uygun yapılmış bir ıslah talebi de bulunmamaktadır. Hal böyle iken İlk Derece Mahkemesince talep aşılarak kadın yararına aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan Mahkeme kararının yoksulluk nafakası yönünden davalı-karşı davacı erkek yararına BOZULMASINA, Peşin alının temyiz karar harcının istek halinde Resul'e iadesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 23.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        KARŞI OY YAZISI İştirak nafakası aile mahkemesince re'sen hükmedilen nafakadır. Taraflarca açıklanan miktar sadece bir temenni niteliğindedir. Açıklama zorunluluğu da bulunmamaktadır. Çocuk Hakları Sözleşmesine göre çocuk ana ve babasına karşı da korunur. Çocuk yetersiz iştirak nafakası isteyen ana ya da babasına karşı da korunur. Örneğin anlaşmalı boşanma davasında iştirak nafakası istemediğini açıklayan eşe kesin hükme rağmen ertesi gün açtığı davada pekala iştirak nafakası verilmektedir. İstek aşılamaz denilmemektedir. İştirak nafakası talebe bağlı olsa idi her boşanma davasında yoksulluk nafakası uygulamasında olduğu gibi miktarın açıklanması aranır idi. Oysa böyle bir uygulama Yargıtay tarihinde yapılmış değildir....

          Bu durumda davacı kadının düzenli ve sürekli bir işte çalışıp çalışmadığı, çalışıyorsa elde ettiği gelirin kendisi yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı, işten ayrılmış ise ayrılma sebebi araştırılıp değerlendirilerek sonucu uyarınca yoksulluk nafakası hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, ilk incelemede bu yön nazara alınmadan kararın yoksulluk nafakası yönünden onandığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı erkeğin, davacı kadın yararına takdir olunan yoksulluk nafakasına yönelik karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 13.11.2017 tarih ve 2016/7327esas 2017/12619 karar sayılı ilamındaki kısmen onama kararının, davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden kaldırılarak hükmün bu yönden de bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

            Mahkemece; boşanma kararı ile davacı lehine 350 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, davacının yargılama aşamasında yoksulluk nafakası talebi olduğu halde boşanma kararıyla birlikte bu talebin değerlendirilmediği, olumlu veya olumsuz karar verilmediği, kararın bu yüzden temyiz edilmediği bu husunun davacı koca yararına usuli kazanılmış hak doğurduğu, bu nedenle boşanma davasından sonra açılan yoksulluk nafakası davasının dinlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Mahkemece davacı kadının gelirinin kendisini yoksulluktan kurtaracak mahiyette olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de toplanan delillere göre, erkeğin Sakarya Üniversitesinde temizlik görevlisi olarak çalıştığı, kadının da Digitürk Çağrı Merkezinde çalıştığı, tarafların gelirlerinin birbirine yakın düzeyde olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, TMK'nın 175. madde koşullarının kadın lehine gerçekleştiğinden söz edilemez. O halde, kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                Mahkemece davacı kadının gelirinin kendisini yoksulluktan kurtaracak mahiyette olmadığı boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de toplanan delillere göre, erkeğin Sakarya Üniversitesinde temizlik görevlisi olarak çalıştığı, kadının da Digitürk çağrı merkezinde çalıştığı, tarafların gelirlerinin birbirine yakın düzeyde olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, TMK'nın 175. madde koşullarının kadın lehine gerçekleştiğinden söz edilemez. O halde, kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                  Erkek lehine maddi - manevi tazminat ve yoksulluk nafakası verilmemesi açısından: Geçimsizliğe sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, tam kusurlu kusurlu erkek lehine maddi-manevi tazminat, yoksulluk nafakası verilmemesinin doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu