İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; Kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, Kişisel ilişkinin başlama saatine ilişkin olarak ileri sürülen istinaf sebebine göre, velayeti anneye verilene çocuk ile baba arasında kişisel ilişkiye dair yapılan düzenlemede, Tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile kadının da boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu oluşu ve evlilik süresi de gözetildiğinde, TMK’nun 175.maddesi uyarınca hükmedilen yoksuluk nafakası ile tedbir nafakasının miktarında, Boşanma veya ayrılık vukuunda, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK. md.182/2) amir hükmü gereğince, velayeti anneye verilen ortak çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarında, Boşanmaya...
Gerekçe ve Sonuç 1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içeriğindeki bilgi ve belgeleri göz önünde bulundurulduğunda İlk Derece Mahkemesince ortak çocuk ... yönünden davacının taleplerinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ancak davalı kadının kişisel ilişkinin değiştirilmesi yönünde bir talebi olmadığı halde İlk Derece Mahkemesince boşanma hükmü ile birlikte tesis edilen kişisel ilişkinin sınırlandırılması niteliğinde olacak şekilde karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu, davacı erkeğin velâyetin değiştirilmesi ve nafakanın kaldırılmasını talep ettiği, velâyet değişikliğinde velâyetin fer'îsi niteliğinde olan iştirak nafakasının kendiliğinden kalkacağı, bu nedenle velâyet davasından bağımsız bir dava ve talep olmadığı halde Mahkemece iştirak nafakası yönünden kabul ve ret hususu dikkate alınarak taraflar lehine vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğu yönünde yapılan değerlendirme ile erkeğin velâyet değişikliğine...
dilekçesinde özetle; ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarının yetersiz olduğunu, erkeğin akıl hastası olan kardeşiyle aynı evde yaşadığını, yeniden sosyal inceleme raporu alınması gerektiğini, baba ile kişisel ilişkinin kaldırılması aksi takdirde yatısız kişisel ilişki kurulması gerektiğini ileri sürerek tedbir nafakalarının miktarı ve kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, velayet, kişisel ilişki yönünden, davalı kadın tarafından ise, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakasının miktarı, tazminatların miktarı kişisel ilişki, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin tüm, davalı kadının aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m.175). Mahkemece davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....
Derece Mahkemesince bu hususta verilen kararın isabetli olduğu, ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki süresi değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesince kurulan kişisel ilişkinin dosya kapsamına uygun olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın ve ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen nafakaların miktarının isabetli olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak çocuk yararına uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiği, toplanan delillerle, boşanmaya neden olan olaylarda kadının, erkeğe oranla daha az kusurlu olduğu, kadının sürekli ve düzenli bir çalışmasının bulunmadığı, gelir getiren herhangi bir malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kişisel ilişki, nafakaların ve tazminatların miktarı, yoksulluk nafakası talebi ile ziynet davasının reddi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişkinin süresi, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....
İstinaf Sebepleri 1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası ve maddî-manevî tazminat miktarlarını istinaf etmiştir. 2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın kabulünü, kadın yararına tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası ve maddî-manevî tazminat verilmesini istinaf etmiştir. C....
Davalı-davacı kadının şahsi ilişki ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf incelemesinde; Müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulurken değişen yaş ve zamana göre; infazda tereddüt oluşturacak şekilde kademeli kişisel ilişki düzenlenmesi, değişen koşullar önceden ön görülemeyeceğinden ve de değişen koşullara göre kişisel ilişkinin değiştirilmesi dava konusu yapılabileceğinden doğru görülmemiş (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 06/05/2019 tarih, 2019/493- 5433 Esas-Karar), davalı-davacı kadının çocukla baba arasındaki şahsi ilişki tesisine yönelik istinaf isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir....
300,00 TL tedbir nafakasına hükmedilerek, yoksulluk nafakası ile tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....