Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesi ile; ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/433E-2010/70 K. sayılı ilamında 400 TL tedbir nafakasının 01.07.2009 tarihinden başlayarak tahsiline, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiğini, ancak davalının 2010'un 5.ayından itibaren çalışmaya başladığını böylece davalının yoksulluk durumunun ortadan kalktığını iddia ederek, karar henüz kesinleşmediğinden davalıya ödenen tedbir nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı verdiği dilekçe ile; geçici bir işte çalışmaya başladığını, aldığı ücret miktarı ve büyükşehirde yaşaması sebebi ile yoksulluktan kurtulmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; mahkemenin 2009/433 Esas 2010/70 Karar no.lu ilamı ile davalı lehine hükmedilen ve karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası...
Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez. Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir. Tarafların ekonomik ve sosyal durumu temin edilmiştir....
Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK md. 141/1). Davalı-karşı davacı kadının, cevap dilekçesinde yer almayan, ilk defa tahkikat aşamasında ileri sürülen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. Davalı- karşı davacı kadının bu talepleri ile ilgili olarak usulünce yapılmış ıslah talebi de söz konusu olmadığına göre, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebi artık incelenemez. Davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
NAFAKANIN UYARLANMASITAZMİNAT VE NAFAKANIN ÖDENME BİÇİMİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 176 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 19 ] 818 S....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR 3.AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/03/2014 NUMARASI : 2013/756-2014/221 Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; aylık 150.00'şer TL olan iştirak ve yoksulluk nafakasının yetersiz olduğunu belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 750 TL'ye, iştirak nafakasının ise 500 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; 150'şer TL olan yoksulluk ve iştirak nafakası 175 TL artırılarak ayrı ayrı 325 TL'ye yükseltilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 18.10.2012 tarihli ilamla boşanmışlar, boşanma ilamı 21.11.2012 tarihinde kesinleşmiş, boşanma ilamıyla davacı lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 06.11.2015 tarihinde açılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı fazladır....
Davada tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu da ileri sürülmemiştir. ./.. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı fazladır. Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda açıklanan nedenlerle ÜFE endeksine göre uygun bir miktar nafaka artışına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu fazla miktarda artışa hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, ödenen 175,00 TL iştirak nafakası ile 175,00 TL yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek, nafakaların her birinin 500.00.- 'er TL' ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir....
Aile mahkemesinin 2012/15 Esas 2012/322 Karar sayılı ilamı ile; davacı kadın lehine takdir edilen aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasının, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek dava tarihi olan 19/02/2020'den itibaren geçerli olmak üzere aylık 925,00 TL'ye yükseltilmesine ve her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, belirlenen nafakaya kararın kesinleşmesini takip eden yıllarda TUİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına, fazla istemin reddine karar verilmiştir....
açtığını, kendisinden habersiz yargılama yapıldığını, davalının çocuğun kendisinden olmadığına yönelik beyanının hakaret niteliğinde olduğunu belirterek; boşanma davasının açılış tarihinden itibaren faiziyle beraber kendisi ve çocuk için ayrı ayrı 1.000,00 TL yoksulluk ve iştirak nafakası talep ve dava etmiştir....