Hizmet nedeniyle emniyeti suistimal HÜKÜM : Kamu davasının ortadan kaldırılmasına Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın üzerine atılı Hizmet Nedeniyle Emniyeti Suistimal suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı süresinin;suç tarihi olan 02.09.2003 yılından inceleme tarihine kadar dolması nedeniyle, 5271 sayılı CMK.nun 223/8 maddeleri gereğince kamu davasının düşmesine karar verilmesi yerine, 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2.maddeleri gereğince kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 Sayılı CMUK'nun 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılıklar aynı kanunun 322.maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; aynı Yasanın 322.maddesine göre hüküm fıkrasından ORTADAN KALDIRILMASI...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,HACİZLERİN KALDIRILMASI Taraflar arasındaki davadan dolayı Karabük 2....
in yokluğunda verilen kararın 14.05.2013 tarihinde tebliği üzerine 15.05.2013 tarihinde gerçekleştirdiği temyiz isteğinin süresinde olduğu belirlenerek Yerel Mahkemenin RET KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanıklara yükletilen hakaret ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından sanıklar ..., ... ve ...'...
KALDIRILMASI..A, tutukla..ma tarihi, sevk maddeleri ve CMK'..ı.. 102/2. maddesi..deki süre..i.. aşılmamış olması ..azara alı..dığı..da tahliye istemleri..i.. mahalli..de değerle..dirilmesi..e, dosya..ı.. mahalli..e gö..derilmesi içi.. Yargıtay C.Başsavcılığı..a TEVDİİ..E, 14/10/2014 tarihi..de oybirliğiyle karar verildi....
CYY.nın 34/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca yasa yoluna başvuru şekli ve başvuru süresinin ne zaman başlayacağının açıkça gösterilmemesinden ötürü sanığa yapılan yanıltıcı nitelikteki tebligatın hukuken geçersiz olması nedeniyle yerinde görüldüğünden RET KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi. Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz süresinde kabul edilerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Suçun oluştuğu 24/06/2004 tarihine göre temyiz süreci içinde sanık yararına olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından, sanık ...'ın temyiz nedenleri bu sebeple yerinde bulunmakla 5271 sayılı CMK’nun 223. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak KAMU DAVASININ DÜŞÜRÜLMESİNE, 22/02/2012 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇLAR : Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma HÜKÜMLER : Mahkumiyet, temyiz isteğinin reddi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Gerekçeli kararın, tebliğ edildiği 18/06/2008 tarihinde suça sürüklenen çocuğun cezaevinde bulunduğu ve hükümlülük kararının tebliğine ilişkin işlemlerin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 19. maddesine uygun olmadığının anlaşılması karşısında, öğrenme üzerine yapılan 05.08.2008 tarihli temyiz isteminin yasal süresinde olduğu kabul edilerek, temyiz süresinin geçtiği gerekçesiyle verilen Yerel Mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan itiraz yerinde görüldüğünden RET KARARININ KALDIRILMASI suretiyle temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....
RED KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Son kesme nedeninin oluştuğu hükümlülük kararının verildiği 18.05.2006 tarihine göre temyiz süreci içinde dava zamanaşımının gerçekleştiği, Anlaşıldığından sanık ...'in temyiz nedenleri yerinde bulunmakla, sanık yararına olduğu anlaşılan 765 sayılı TCY.nın 102/4 ve 5271 sayılı CYY.nın 223. maddeleri uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak KAMU DAVASININ DÜŞÜRÜLMESİNE, 31.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Karar taraflarca yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 176. maddesinin birinci fıkrasında, yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebileceği öngörülmüştür. Yoksulluk nafakasının toptan ya da irat biçiminde ödenebilmesine karar verilebilmesi için, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücünün göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır. Kadın yararına hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafaka miktarı çok olduğu gibi, yoksulluk nafakasının irat şeklinde ödenip ödenemeyeceğinin tartışılmaması tarafların ekonomik sosyal durumu ile evlilik süresi dikkate alındığında Kanunun (TMK m. 176/1) amacına uygun değildir....
Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Mahkeme kararında kadın lehine boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren (16.06.2019) aylık 3.500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve yoksulluk nafakasının 21.04.2022 tarihinden itibaren aylık 5.000,00 TL’ye çıkarılmasına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 175 ... maddesi gereğince takdir edilen yoksulluk nafakası, boşanma hükmünün kesinleşmesi ile muaccel hale gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 176 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına göre, tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Bir başka deyişle, boşanma kararı ile hükmedilen yoksulluk nafakasının tarafların malî durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde sonradan açılacak dava ile artırılmasına, azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verilmesi mümkündür....
davacı erkek tarafından temyiz edilmiş ve yoksulluk nafakası yönünden eksik incelemeyle karar verilmiş olması sebebiyle bozulmuş, bozmadan sonra bu sefer davacı- karşı davalı kadın yararına 350 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....