"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Çaycuma 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/552 Esas- 2010 /613 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine 300 TL yoksulluk nafakasının hükme bağlandığını, aradan geçen sürede takdir edilen nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle yoksulluk nafakasının 1000,00 TL' ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
Mahkemece; “evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bu sonuca tarafların eşit kusurlarıyla ulaşıldığı’ kabul edilerek Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiş; davalı yararına aylık irat şeklinde 1.000 Lira yoksulluk nafakası takdir edilmiş, davalının maddi ve manevi tazminat talepleri ise reddedilmiştir. Hüküm, davacı tarafında kusura ilişkin gerekçesi ve davalı yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden; davalı tarafından da yine kusura ilişkin gerekçesi ve lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı ve tazminatlar yönünden temyiz edilmiş; Dairemizce 10.3.2014 tarihinde onanmıştır. Onama kararına karşı davacı (koca) karar düzeltme talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davacı ve davalının boşandıklarını, boşanma ile birlikte davacıya aylık 300 TL yoksulluk nafakası takdir edildiğini, davacının 1.200- TL emekli maaşının olduğunu, boşanmadan önce de maaş geliri yetersiz olduğu için kendisine yoksulluk nafakası bağlandığını, günümüz ekonomik şartlarında davacının geçinmekte zorlandığını, davalının ise maddi durumunun çok iyi olup, birçok mülkü bulunduğunu, davacı için takdir edilen nafakanın TEFE-TÜFE oranında aylık 950 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/03/2014 NUMARASI : 2013/396-2014/166 Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırılması ve azaltılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı-k.davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı(karşı davalı); Kartal 5.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 09/05/2002 tarih, 2001/570 Esas ve 2002/275 Karar sayılı kararıyla boşandıklarını, boşanma ilamı ile müvekkili lehine 75,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, mahkemece daha önce verilen yoksulluk nafakasının Pendik 1. Aile Mahkemesi'nin 29/09/2011 tarih, 2009/95 Esas ve 2011/878 Karar sayılı kararıyla 340,00 TL'ye yükseltildiğini, hükmedilen nafakanın yetersiz kaldığını öne sürerek, yoksulluk nafakasının aylık 840,00 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda; iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, taraflar 10.01.2011 tarihinde boşanmış ve boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/06/2014 NUMARASI : 2013/803-2014/427 Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacı lehine, Balıkesir 2. Aile Mahkemesi'nin 2008/638 esas 2009/132 karar sayılı ilamı ile hükmedilen 175 TL yoksulluk nafakasının, aradan geçen süre ve günün ekonomik koşulları gözönüne alındığında yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 600 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, davacı için aylık 400.00 TL, müşterek çocuklar Batuhan ve Metehan için aylık 250,00 şer TL olmak üzere toplam 900,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk ve iştirak nafakası olarak toplam 900,00 TL nafakanın devamına karar verilmiştir. TMK.175 md. hükmüne göre "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir." Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin tedbir nafakasının devamını istemesi de yoksulluk nafakası istemi niteliğindedir. Yoksulluk nafakası davası, boşanmanın fer'i niteliğinde bir dava olduğundan, dava devam ettiği sürece her zaman istenebileceği gibi, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra ayrı ve bağımsız bir dava olarak da açılabilir. Yoksulluk nafakası boşanma sırasında istenilmişse, boşanmaya karar verilen hükümde yoksulluk nafası da karar altına alınacaktır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, iştirak nafakası talebinin kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 750 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekili tarafından yoksulluk nafakasının reddine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakası isteminden ibarettir....
Aile Mahkemesinin 2009/1143 esas ve 2011/562 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalı kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmolunduğunu, davacının nafakayı ödeme gücünün olmadığını belirterek davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, aksi takdirde nafaka miktarının indirilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacı erkeğin yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile davalı kadın yararına hükmedilen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 700,00 TL'ye indirilmesine hükmedilmiştir. Davalı kadın vekili; yoksulluk nafakasının azaltılmasının ve erkeğin reddedilen talebi yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Bu nedenle, davacı kadının yeniden usulünce ekonomik ve sosyal durumunun araştırılarak, sigortalı olarak çalışıp çalışmadığı, sürekli ve düzenli gelirinin bulunup bulunmadığı, geliri var ise kendisini yoksulluktan kurtaracak nitelikte olup olmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin, işten ayrılmış ise işten ayrılış nedeninin belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken: bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki ilk inceleme sırasında bu husus gözden kaçtığından yoksulluk nafakası yönünden kararın onandığı anlaşılmakla, davalı erkeğin karar düzeltme isteği bu yönden yerinde görülerek, kabulü ile, Dairemizin 16.05.2018 tarih 2016/17960 esas ve 2018/6339 karar sayılı kısmen onama ilamının yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple yoksulluk nafakası yönünden de bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....