Mahkemece;''...Tarafların ... mahkemesinin ... karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuk Anıl'ın velayetinin anneye verildiği, çocuk lehine 300 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, davacının yoksulluk nafakası talebinin red edildiği, kararın 24/01/2003 tarihinde kesinleştiği, iş bu davamızın dava tarihinin 26/10/2015 tarihi olduğu anlaşılmıştır. TMK'nun 178. Maddesi uyarınca evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden 1 yıl geçmekle zaman aşımına uğrar denilmektedir. Yoksulluk nafakasının red edildiği ve boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde yoksulluk nafakası talep edilmediğinden yoksulluk nafakasına ilişkin talep red edilmiştir, Kaldı ki davacı kadın çalışmaktadır, tarafların mali ve içtimai durumlarında boşanma kararının verildiği tarihe göre önemli bir değişiklik olmamıştır. Müşterek çocuğa gelince geçen süre içerisinde çocuk ./.. -2- büyümüş, masrafları artmıştır....
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Mahkemece; dava tarihindeki şartlara göre, davalının yoksulluğunun tamamen ortadan kalkmadığı, asgari ücret seviyesindeki gelirinin varlığının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp indirmeye karar verilebileceği, davacının dava dilekçesindeki kaldırma talebi içinde indirme talebinin de olduğu (çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince) gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının ... 2.Aile Mahkemesinin 2012/670 Esas ve 2013/368 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, mahkemece davalı lehine aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, müvekkilinin yeniden evlendiği, nafakanın takdir edildiği tarihte davalının çalışmadığını, ancak aradan geçen sürede davalının çalışmaya başladığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının hakkaniyet ölçüleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak öncelikle kaldırılmasını...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2021/293 2021/1314 DAVA KONUSU : İştirak ve Yoksulluk Nafakalarının Artırılması-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması/yoksulluk nafakasının kaldırılması konulu karşılıklı davaların yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı/karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince dosya incelendi ,gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; davacı lehine hükmedilmiş olan 450,00 TL yoksulluk nafakasının 750,00 TL ye, müşterek çocuk lehine hükmedilmiş olan 350,00 TL iştirak nafakasının 500,00 TL ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının babasından miras kalan oturduğu evi aldığını, 2.500,00 TL olan aylık gelirinin yoksulluk sınırının altında kaldığını, davacının ise iddialarının aksine, sunulan sosyal medya fotoğrafları dikkate alındığında son derece lüks bir yaşam sürdüğünü özetle belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. MAHKEME KARARI; Mahkemece davalının almakta olduğu gelirin kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ; Davacı; hükmün tamamına yönelik istinaf başvurusunda bulunarak davanın kabulünü talep etmiştir. GEREKÇE; İstinaf incelemesine ilişkin konu yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkindir. Dava taraflarının ekonomik durumlarının olağanın dışında değişmesi halinde yoksulluk nafaka miktarının yeniden değerlendirilmesi mümkün olduğu gibi davalının yoksulluk durumunun ortadan kalkması halinde yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması olasıdır....
Vural'a bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz üzerine, Dairemizin 15.06.2015 tarih 2015/2947 E-11017 K sayılı ilamı ile; ''Develi Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2011/584 Esas, 2012/235 Karar sayılı dosyanın getirtilerek, davalı lehine belirlenen yoksulluk nafakası miktarının tespit edilmesi, yine davacının sosyal ve ekonomik durumunun değişip değişmediği, davalı kadının yoksulluk nafakası takdir edilmesi sırasında çalışıp çalışmadığı hususlarının belirlenmesi, çalışıyor ise bu olgu gözetilerek yoksulluk nafakası takdir edilmiş olduğu nazara alınıp, asgari ücret düzeyindeki gelirin yoksulluk nafakasını tamamen kaldıran bir husus olmadığı da gözönünde bulundurularak, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması olmalı iken, eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.'' gerekçesi ile bozulmuştur....
Davalı- birleşen dava davacısı dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davanın reddi ile davacıya vefat eden babasından taşınmazlar kaldığını, bu taşınmazlardan kira geliri elde ettiğini, bu nedenle davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü ile davacı-birleşen dava davalısı lehine hükmedilen aylık 210 TL'lik yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş,hüküm davacı-birleşen dava davalısı tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, yoksulluk nafakasının artırılması; birleşen dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. .... nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine hükmedilmesini talep etmiş, yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda artış oranının belirlenmesi (Üretici Fiyat Endeksi) talebinde bulunmamıştır. Davalı tarafın da bu talebe yönelik açık muvafakati bulunmamaktadır. O halde; mahkemece talep aşılarak yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda ÜFE oranında artırılmasına hükmedilmesi hatalı olmuştur....
Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez. Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir....