Davalı vekili, karşı dava dilekçesi ile; davacının gelirinin çok olduğunu,davalının çalışmadığını belirterek; davanın reddine ve yoksulluk nafakasının aylık 1.000.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir . Mahkemece; davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne , yoksulluk nafakasının 22/04/2014 tarihinden itibaren 600.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir . Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Mahkemece oluşturulan hükümde; karşı davacı yararına yoksulluk nafakasının 22/04/2014 tarihinden itibaren artacağı belirtilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2022 NUMARASI : 2021/635- 2022/592 DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Arttırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların Kayseri 4.Aile Mahkemesi Mahkemesinin 07.07.2011 tarihli 2009/117 Esas 2011//695 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, kararın 13.11.2012 tarihinde kesinleştiğini, müvekkili lehine 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, hükmedilen nafaka miktarının günümüz şartlarına göre yetersiz olduğunu, müvekkilinin masraflarının arttığını, davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu, bu nedenle davalarının kabulü ile müvekkili lehine hükmedilen aylık 250 TL olan yoksulluk nafakasının 1.750 TL arttırımı...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 23/02/2007 tarih ve 2006/151 Esas, 2007/31 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanmayla birlikte davacı lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafakanın yetersiz kaldığını beyan ederek nafakanın aylık 400 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı kadın için hükmolunan yoksulluk nafakasının 150 TL daha artırılarak aylık 350 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsili yönünde hüküm tesis edlmiş; hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. TMK’nun "Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi" başlıklı 176.maddesinin 4.fıkrasında tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebileceği açıklanmıştır. Bu düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için, ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
-2- Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmalarına göre; davacının öğretmen olduğu, aylık 2500 TL maaş aldığı, lojmanda yaşadığı ve bekar olduğu; davalının ise Vestel firmasında işçi olarak çalıştığı, aylık 1000 TL maaş aldığı, 3-4 kişi ile birlikte kişi başı 250 TL kirada oturduğu, bekar olduğu anlaşılmıştır. Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....
Tarafların sosyal-ekonomik durumlarının araştırmasından; davacının emekli doktor olup aylık 2500 TL emekli maaşı aldığı, yaşadığı evin kira olup olmadığının tüm dosya kapsamı itibari ile tespit edilemediği, davalının ise emekli hemşire olduğu ve aylık 1300 TL emekli maaşı aldığı, kendisine ait evde oturduğu ve kira giderinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....
evlilik yapmadığını, müvekkilinin ise sadece bir emekli maaşı bulunduğunu ve annesinin de bakımına katkıda bulunduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ya da indirim yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
kaldığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 500,00 TL.'...
(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, kaldırılmasına karar verilen yıllık yoksulluk nafakası miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan, davalı-davacı erkeğin açtığı nafakanın kaldırılması davasında verilen karar kesin olduğundan, davacı-davalının (kadının) yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine yönelik istinaf dilekçesinin ve davalı-davacı (erkeğin) yoksulluk nafakasının kaldırılması davasındaki vekalet ücretine yönelik istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar, yoksulluk nafakasının toptan belirlenmesi, vekâlet ücretinin miktarı, ev eşyası davası yönünden hükmedilen harç, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 3....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk Halil ve İsmail için aylık 100'er TL iştirak nafakasının, 25 TL azaltılarak her biri için aylık 75 TL'ye; davacı için aylık 200 TL yoksulluk nafakasının, 100 TL azaltılarak aylık 100 TL'ye indirilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının ve davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Davacı tarafın, yoksulluk nafakasının kaldırılması yönündeki temyiz itirazları yönünden; 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İBK.'...