Davada, yoksulluk nafakası kararından sonra davalının sigortalı olarak çalışmaya başladığı belirtilerek yoksulluk nafakasının kaldırılması ile geçmiş nafakaların iadesi talep edilmiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi kabul edilmiş, diğer talebe yönelik harcı yatırılmış müddeabihi belirlenmiş bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulmuştur.TMK 176/3 maddesine göre; “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....
Davada, davalının yoksulluk nafakası kararından sonra sigortalı olarak çalışmaya başladığı, davacının ise yeniden evlendiği eşinin hamile olduğu ve 400 TL kira ödediği belirtilerek yoksulluk nafakasının kaldırılması ile geçmiş nafakaların iadesi talep edilmiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi kabul edilmiş, diğer talep yönünden red karşı verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmektedir. TMK 176/3 maddesine göre; “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Mahkemece; müşterek çocuk Sedat lehine bağlanan iştirak nafakasının kaldırılması talebi reddedilerek davalı kadına bağlanan yoksulluk nafakasının davalının tüm yıl asgari ücret düzeyinde geliri olduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünde hüküm tesis etmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.TMK 176/3 maddesine göre; “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.Mahkemece de kabul edildiği gibi davalının bir başkasıyla evliymiş gibi yaşamadığı anlaşıldığından bu gerekçeyle nafakanın kaldırılmasında bir isabetsizlik yoktur.Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
verilen kararda davalı- karşı kadının ödenmekte olan yoksulluk nafakasının artırılması davasının reddinin ise toplanan tüm delillere usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır....
Bu nedenle davalı kadının çalışmaya ve gelir elde etmeye başladığından bahisle yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asıl dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, karşı dava yoksulluk nafakasının artırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince davalı karşı davacı T1 lehine hükmolunan aylık 700,00 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, sübut bulmayan karşı davanın reddine karar verilmiştir. TMK 176.madde gereğince " ...İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Davacı vekilinin yoksulluk nafakasının artırılması kararına, davalı vekilinin yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması kararına yönelik istinaf başvuruları ile ilgili olarak; 6763 sayılı yasanın 41. maddesiyle değişik 6100 sayılı HMK'nun 341/1 maddesinde öngörülen 1.500 TL kesinlik sınırı 02/12/2016 tarihinden itibaren 3.000 TL'ye çıkartılmış, ek 1.maddeyle de parasal sınırların her takvim yılı başından itibaren geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup 01/01/2022 tarihinden itibaren kesinlik sınırı 8.000,00TL'dir. YHGK'nun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E 235 K sayılı kararıyla nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde hükmedilen nafakanın yıllık (farkı) miktarı değerlendirilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; boşanma davası ile davalı lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının çalışmaya başladığını, yoksulluğunun ortadan kalktığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya indirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının asgari ücretle çalıştığını, yoksulluğunun kalkmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının toplam miktarının ve iştirak nafakası yönünden ve artırılan iştirak nafakasının yıllık nafaka miktarı 5.390,00 TL'yi aşmadığından HMK 341/2.maddesi gereğince istinaf sınırı altında kalan nafakaya ilişkin karar kesin olmakla yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının kaldırılmasına ve iştirak nafakasının artırılmasına yönelik istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince davacı-davalı erkeğin ödemelerin tenzili talebinin reddi yönündeki karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davacı-davalı erkeğin bu yöndeki istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesine göre; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir". Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında; "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....