Bu nedenle davacı kadının çalışıp çalışmadığı, çalışıyorsa gelirinin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı araştırılıp, sonucuna göre kadın lehine Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca yoksulluk nafakası verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekirken; bu yön gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile davacı kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, ilk incelemede bu yön nazara alınmadan kararın onandığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı kocanın, davacı kadın yararına takdir olunan yoksulluk nafakasına yönelik karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 17.02.2014 tarih ve 2013/20439 esas ve 2014/2970 karar sayılı onama kararının, davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden kaldırılarak hükmün bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Tarafların gerçekleşen bu ekonomik ve sosyal durumlarına göre davacı lehine yoksulluk nafakası takdirinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Hükmün, bu yönden de onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun yoksulluk nafakasıyla ilgili bozma kararına iştirak etmiyorum....
2-Yoksulluk nafakası isteğinin kabul edilebilmesi için nafaka talep edenin boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin belirlenmesi gerekir ( TMK m. 175)....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası yönündeki istemin reddini, iştirak nafakası miktarını, Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen yoksulluk nafakası talebi hakkında lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti verilmemesini, iştirak nafakası artırımı talebinin kabul edilmesini İstinafa getirmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakası talebi ile iştirak nafakası artırım talebine ilişkindir. Tarafların Aksaray 4. Aile Mahkemesinin 2020/538 Esas- 2020/431 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 21.11.2020 tarihinde kesinleştiği, cari iştirak nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi’nin ....07.2011 tarihli ilamı ile bozma ilamından önce verilen ilk hükümde “davalı-davacı kadın lehine hükmedilen 200 TL yoksulluk nafakasının onanması nedeniyle yoksulluk nafakası miktarı yönünden davacı-davalı koca lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu” gerekçesiyle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının ....bendinin .... paragrafındaki yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün çıkartılmak suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği, uyap üzerinden incelenen 07.04.2009 tarih 2006/760 Esas 2009/218 Karar sayılı ilk ilamda alacaklının almakta olduğu 200 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesiyle yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilerek, ilamın boşanma yönünden 02.07.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, davacı davalı kadın için aylık 500 TL yoksulluk nafakası takdir edilmiştir. Değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği dikkate alındığında davacı davalı kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davalı kocanın istinaf başvurusu incelenerek, Dairemizce 03/06/2021 tarihli ve 2021/228 Esas 2021/1659 sayılı karar ile; "Davalı kocanın kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar dışında kalan istinaf istemlerinin esastan reddine, Davalı kocanın kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlara yönelik istinaf isteminin kabulü ile kararın kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, Davacının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren davalı kocadan alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı kadının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL maddi tazminatın davalı kocadan alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, Davacı kadının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı kocadan alınarak davacı...
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın reddine , karşı dava dilekçesinde; mahkemece yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olsa da aradan geçen süreçte, davacının yoksulluktan kurtulduğunu, müvekkilinin yoksulluğa düştüğünü, davacının müvekkiline nazaran maddi durumunun, yaşam koşullarının daha iyi olduğunu, 1 yıllık bir evlilikten dolayı 15- 16 yıldır müvekkilinin davacıya yoksulluk nafakası ödemesi yapmasının da hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenlerle davacının davasının reddi ve karşı davalarının kabulüne karar verilerek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Mahkemece kısa kararda ve kısa karara uygun olarak düzenlenen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "dava tarihinden itibaren TMK 169. maddesi gereğince davacı asıl için 17/12/2014 tarihinde takdir ettiği 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra TMK 175. maddesi gereğince 300,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamı ile davacıdan alınarak davalıya verilmesine" karar verildiği halde, kararın gerekçesinde "davalı kadın lehine tedbir nafakası hükmedilmiştir. Çalıştığı tespit edildiği tarih itibari ile kaldırılmış, tarafların sosyal ve ekonomik durumları birbirine yakın olduğundan yoksulluk nafakasına hükmedilmemiştir." denilerek kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden gerekçe ile hüküm sonucu arasında çelişki yaratılmıştır....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 13/11/2014 NUMARASI : 2013/396-2014/806 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, müşterek çocuk lehine iştirak nafakası hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı kadın dava dilekçesi ile Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde belirtilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinde bulunmuş, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerini de bildirmiştir....