AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2022 NUMARASI : 2021/1191 2022/293 DAVA KONUSU : İştirak ve Yoksulluk Nafakalarının Artırılması KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: tarafların Ankara 11. Aile Mahkemesi 2012/1093 E. 2013/898 K. Sayılı ilamı ile boşandıklarını, karar sonucu müşterek çocuk Şilan Dilek'in velayetinin davacı anneye verildiğini, müşterek çocuk yararına 150,00 TL iştirak nafakası bağlandığını, davacı yararına ise 200,00 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, davacının şu anda bir işte çalışmadığını, düzenli bir gelirinin olmadığını, geçen zamanda müşterek çocuğun büyüdüğünü ve giderlerinin arttığını, davacının bu giderlere tek başına yetişemediğini beyan ederek davanın kabulünü, müşterek çocuğun iştirak nafakasının 2.000,00 TL'ye çıkarılmasını, davacının yoksulluk nafakasının 2.000,00 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: tarafların Ankara 11....
Kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakaları boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren ödenebilir(muaccel) hale gelir ve ÜFE artış oranına da kesinleşme tarihinden itibaren hükmedilir. Nafaka yükümlüsünün dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihine kadar ödeyeceği nafaka tedbir nafakasıdır. İlk derece mahkemesi hükmünde, yoksulluk nafakası ile bu nafakaya artış oranına dava tarihinden itibaren hükmedilmesi ve yine iştirak nafakası ile bu nafakaya artış oranına ise karar tarihinden itibaren hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir(HMK m. 370/2)....
Davalı-davacının dava dilekçesinde yer almayan, ilk defa 02.06.2015 tarihli tahkikat duruşmasında ileri sürülen yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. Davalı-davacının bir ıslah talebi de bulunmadığına göre, davalı- davacının yoksulluk nafakası talebi artık incelenemez. Bu durumda, yoksulluk nafakası talebi hakkında "karar verilmesine yer olmadığına” karar verilecek yerde, kesin hüküm oluşturacak şekilde davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin süresi içinde talep edilmediğinden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir....
Somut olayda; taraflar Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/472 Esas- 2011/30 Karar sayılı ilamı ile boşanmışlar ve davalı lehine 250 TL yoksulluk nafakası hükmedilmiştir. Davalı kadın, boşanma dava tarihinde herhangi bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 250 TL yoksulluk nafakası bağlanmış, boşanmadan sonra güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başlamış, asgari ücret seviyesinde bir gelire kavuşmuştur. Aldığı nafaka ile elde ettiği gelir toplamı, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira, yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....
SONUÇ: Davacı kadının manevi tazminat yönünden Dairemiz bozma ilamına ilişkin karar düzeltme isteğinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, davacı kadının yoksulluk nafakasına ilişkin Dairemiz bozma ilamı yönünden karar düzeltme itirazlarının ise kabulü ile Dairemizin 18.06.2015 tarih 2014/27390 esas, 2015/13045 karar sayılı bozma kararının yoksulluk nafakasına ilişkin 3 nolu bendinin kaldırılmasına, hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen değişik gerekçe ile yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.08.02.2016(Pzt.)...
KARŞI OY YAZISI Mahkemece; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını gerektiren olaylarda, her iki tarafın eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle, tarafların karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile, davacı-davalı kadın yararına aylık 100 TL. yoksulluk nafakası ve velayeti anneye verilen çocuk içinde aylık 100 TL. iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Taraflar 2004 yılında evlenmiş olup, boşanma davası 2010 yılında açılmıştır. Kadın kendisi için aylık 250 TL. yoksulluk nafakası talep etmiştir. Tarafların her ikisinin de çalışmadığı, kendi ailelerinin yanında, onların desteğiyle yaşamlarını sürdürdüğü, kadının ailesinin de çok yoksul olduğu, yaptırılan kolluk araştırmasıyla saptanmıştır. Bu durumda, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası az/yetersiz olmuştur. Daha fazla ve uygun miktarda nafakaya hükmedilmek üzere, hükmün sadece yoksulluk nafakası yönünden bozulması gerektiğini düşünüyorum. ....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yargıtay bozma ilamı ile, mahkemece verilen hüküm sadece yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümler onanmıştır. Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm boşanma, velayet, kişisel ilişki, tedbir nafakası, tazminatlar yönünden kesinleşmiştir....
Yoksulluk nafakası koşulları davacı kadın yararına gerçekleşmiş olup, erkeğin sosyal ve ekonomik durumu da göz önüne alınarak kadın lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı gerekçe ile bu talebin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 10.06.2019 (Pzt.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince; davacı-davalı kadın ile davalı-davacı erkeğin açtığı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-davalı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası istemlerinin reddine karar verilmiş, karar davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Maddi ve Manevi Tazminat-Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının maddi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Davacının talep ettiği maddi tazminat miktarı ve yıllık toplam nafaka miktarı karar tarihindeki kesinlik sınırı 72.070 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/l-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....