"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yargıtay bozma ilamı ile, mahkemece verilen hüküm sadece yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümler onanmıştır. Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm boşanma, velayet, kişisel ilişki, tedbir nafakası, tazminatlar yönünden kesinleşmiştir....
kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak az olduğu, kişisel ilişki düzenlemesinin hatalı yapıldığı, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve kişisel ilişki yönünden istinaf yoluna başvurmuştur....
DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının Arttırılması ve Kişisel İlişkinin Kısıtlanması-Velayetin Değiştirilmesi ve Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen yetkisizliğe dair olan hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kesin yetkinin sözkonusu olmadığı hallerde, asıl davaya bakan mahkemenin, karşı davaya bakmaya da yetkili olup (6100 s.HMK.md.13), davalı tarfından açılan velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin karşı dava hakkında asıl davada yetkili olan mahkemece hüküm tesis edileceğinin tabi olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 14.12.2021 tarihli ve 2019/1519 Esas, 2021/2235 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesinde bir isabetsizlik görülmemekle birlikte, çocukların şuan ki yaşları ve tarafların ayrı şehirlerde yaşadıkları hususları dikkate alındığında, boşanma ilamında baba ile çocuklar arasında yatısız şekilde kurulan kişisel ilişkinin yetersiz olduğu, kişisel ilişki süresinin babalık duygusunu tatmin etmeye elverişli olmadığı, tarafların ekonomik durumları, ortak çocukların yaşı ve ihtiyaçları dikkate alındığında belirlenen iştirak nafakası miktarının az olduğu, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakanın az olduğu gibi tarafların, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri...
Davaya konu edilen yoksulluk nafakası, boşanmaya ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren hüküm ifade edecektir. Somut olayda ise, boşanma kararının kesinleşmesinden yaklaşık bir ay sonra nafakanın kaldırılması istemiyle dava açılmış olup, aradan geçen sürede tarafların mali durumlarında önemli ölçüde değişiklik meydana geldiği ispat edilememiştir. Öte yandan, kaldırılması istenilen yoksulluk nafakası ile dava dışı müşterek çocuk için hüküm altına alınan iştirak nafakası, boşanma davasında davacının mali durumu belirlendikten sonra birlikte karara bağlanmıştır. Bu nedenle, aynı davada hüküm altına alınan nafakalardan birinin, diğerinin azaltılmasına neden teşkil etmeyeceğinin gözetilmemesi de yerinde değildir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve hüküm ifade ettiği tarih gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....
Temyiz Sebepleri Davalı- karşı davacı erkek vekili; kadının iddia ettiği hususların tamamen gerçek dışı hukuki dayanaktan yoksun ve soyut iddialar olduğu, erkeğin 2018 yılında emlakçılık işini bıraktığı, kadının davasının ve fer'îlerinin kabulü ile erkeğin birleşen kişisel ilişki davasının reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kadının davasının ve fer'îlerinin kabulü ile erkeğin birleşen kişisel ilişki davasında kurulan kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, iştirak nafakası, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete ve bozmanın amacına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, ancak ilk derece mahkemesince yoksulluk nafakasının iştirak nafakası olarak sehven yazıldığı, kadın için hükmolunan yoksulluk nafakası miktarının az olduğu anlaşılmakla, kadın yararına aylık 500,00TL yoksulluk nafakasına karar verilmiş olup, davacı-davalı kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. Çocuk için tedbir-iştirak nafakası açısından: Müşterek çocuk lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davacı-davalı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
nın velayetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuk yararına 500 TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına 300 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminata karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmüne karşı, davacı kadın tarafından "kusur belirlemesi, çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmemesi, yoksulluk nafakasına ilişkin hükmün anlaşılır olmaması, nafakaların ve tazminatların miktarı" yönünden, davalı erkek tarafından ise; "kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, velayet düzenlemesi ve kişisel ilişkinin süresi" yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Her ne kadar bölge adliye mahkemesince kadının "kusur belirlemesine" yönelik istinaf talebi bulunmadığı belirtilerek buna göre istinaf incelemesi yapılmış ise de davacı kadının 30.03.2018 tarihli istinaf dilekçesinin 7. bendindeki açıklamaya göre "kusur belirlemesine" yönelik istinaf talebi bulunmaktadır....
Somut olayda tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile toptan yoksulluk nafakasına yönelik taleplerinin bulunmadığı dikkate alındığında yoksulluk nafakası yükümlüsünün, yoksulluk nafakasını aylık irat şeklinde ödemesi yönünde hüküm kurulması gerekirken, yeterli gerekçe ve gerektirici sebepler gösterilmeksizin nafakanın toptan ödenmesine karar verilmesi somut olay bakımından isabetli bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. VI....
Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı 1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın tarafından, davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 2. Bölge Adliye Mahkemesinin 13.11.2019 tarih ve 2018/565 Esas, 2019/1513 Karar sayılı kararı ile; Mahkemenin tefhim edilen kısa kararında yoksulluk nafakası yönünden hüküm kurulmadığı halde gerekçeli kararda davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi suretiyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, doyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....