Davalı, yeniden evlendiğini ve bir çocuğunun daha dünyaya geldiğini, boşanmadan sonra tüm evi ve eşyaları davacı tarafa bıraktığından ödemelerinin olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile, müşterek çocuklar için 350’şer TL iştirak nafakası olmak üzere aylık toplam 700,00 TL, davalı kadın için aylık 450,00 TL tedbir nafakasının 150,00 TL artırılarak 600,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Davalının, yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; Kural olarak, nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır....
(Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Artırımı ve Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının, velayete ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren geçerli olacağının ve çocuğun ergin olduğu tarihe kadar devam edeceğinin tabii bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.04.2006 (Salı)...
Dava dilekçesindeki her bir talep için ayrı ayrı maktu ve nispi harçların yatırılması gerekmektedir. Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması yönündeki talebi için ayrıca harç alınmamıştır. Kaldırılması talep edilen nafakanın yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nispi harç alınmadan (Harçlar Kanunu md. 30-32) davaya devam edilmesi yanlış olmuştur. O halde, mahkemece davacıya "yoksulluk nafakasının kaldırılması" yönündeki talebiyle ilgili nispi harcın tamamlattırılması ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devamla bu talep hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2015 NUMARASI : 2014/649-2015/159 Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı için hükmolunan aylık 180 TL yoksulluk nafakasının, aylık 500 TL'ye, müşterek çocuk için hükmolunan aylık 130 TL iştirak nafakasının ise, aylık 500 TL' ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aylık 400 TL yoksulluk nafakasına ve aylık 350 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması İştirak Nafakasının Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalarının azaltılması kararı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 12.04.2015 günü temyiz eden davalı ... geldi. Karşı taraf davacı ... gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Öyle ise mahkemece; anılan ilke ve esaslar gözetilerek “çoğun içinde azda bulunur” kuralı gereğince yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması yerine davacının gelir ve malvarlığı durumu ile davalının önceki ve şimdiki gelir ve malvarlığı durumu nazara alınarak, davalının asgari ücret düzeyinde gelire sahip olmasının, onun yoksulluk durumunu ortadan kaldırmadığı bu haliyle yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmesi de olanaklı iken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....
karar verilmediğini, davacılardan Safiye’nin, davalının kızı olduğunu ve halen üniversite eğitimi gördüğünü ileri sürerek, davacı Hezar için 150,00 TL olan yoksulluk nafakasının 1.000,00 TL’ye, müşterek çocuk Alican için hükmedilen 100,00 TL iştirak nafakasının ise 750,00 TL’ye arttırılmasını, ergin olan müşterek çocuk Safiye yararına da 750,00 TL nafakaya hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası davasınn mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası talebinin reddine, iştirak nafakasının artırılması talebinin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların ......
HD'nin 02.07.2009 tarih ve 2008/10835 E, 2009/13052 K sayılı ilamıyla sadece davacı kadın yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakasının fazla bulunması nedeniyle bozulmuş, bozmadan sonra 07.10.2010 tarihli duruşmada davacı kadının yoksulluk nafakası ve tedbir nafakasından vazgeçtiğini beyan etmesi üzerine Mahkemece vazgeçme nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve anılan bu karar temyiz edilmediğinden 19.02.2013 tarihinde kesinleşmiştir. İcra takibi 16.07.2012 tarihinde başlatılmış ise de bozma ilamından sonra duruşmada yoksulluk nafakası ve tedbir nafakasından vazgeçildiğinden artık kadın yönünden nafaka alacağı talep edilemez. Öte yandan müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ise bozma kapsamı dışında kaldığından kesinleşmiştir....
DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının Arttırılması ve Kişisel İlişkinin Kısıtlanması-Velayetin Değiştirilmesi ve Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen yetkisizliğe dair olan hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kesin yetkinin sözkonusu olmadığı hallerde, asıl davaya bakan mahkemenin, karşı davaya bakmaya da yetkili olup (6100 s.HMK.md.13), davalı tarfından açılan velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin karşı dava hakkında asıl davada yetkili olan mahkemece hüküm tesis edileceğinin tabi olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı...