Yapılan muhakeme ve toplanan delillere göre tarafların yapılan istinaf incelemesinde; Tarafların sosyal ekonomik durumları incelendiğinde; kadının halen çalışmadığı, boşanma davasında yoksulluk nafakasının bağlanma şartlarının devam ettiği anlaşılmakla, nafakanın bağlandığı tarihten eldeki davanın açılma tarihine kadar geçen süre, paranın satın alma gücü dikkate alındığında enflasyon oranında nafakanın artırıldığı görülmekle; davalı karşı davacının kadının kabul edilen yoksulluk nafakasının artırılması davasına yönelik istinaf talebinin esastan reddine, Davalı karşı davacı erkek, kadın yoksulluktan kurtulduğunu ispatlayamamıştır. Bu nedenle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik davasının reddinde bir usulsüzlük yoktur. İlk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur....
, ayrıca bu konuda mahkemece tedbiren nafakanın artırılması konusunda ara karar oluşturulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı; hükmedilen nafakanın yetersiz olması nedeniyle zaman zaman günlük işlerde çalıştığını, kendisinin ve çocuğunun maddi olarak zor durumda olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davacının ekonomik durumunda gerileme olduğu, davalının ise çalışmaya başladığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, yoksulluk nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 200.TL'ye indirilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili davası niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder (28.11.1956 gün, 15 E 15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın Kaldırılması Olmadığı Takdirde Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından velayetin değiştirilmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının kaldırılması, talebin kabul edilmemesi halinde ise nafakanın azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerinin reddi ile iştirak nafakasının artırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece hükmolunan iştirak nafakasının yıllık miktarı 3.600 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 3.920 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir." , TMK'nun 176/4. maddesi "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." hükmünü içermektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Buna göre somut olayda; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği 2019 yılına göre olağanüstü bir değişiklik bulunmadığından, yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması gerekmektedir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek miktar nafaka takdiri doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
T4 ASIL DAVA : Yoksulluk Nafakasının Arttırılması KARŞI DAVA : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR TARİHİ : 29/03/2023 KARAR YAZMA TARİHİ : 29/03/2023 TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Ankara 9.Aile Mahkemesinin 17/06/2016 tarih 2016/876 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, müvekkili lehine aylık 600 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalı-davacının müvekkili ve çocuğu için toplam 1.100 TL dışında yardımda bulunmadığını, sadece bayramlarda davalı-davacı ve ailesinin 100- 200 TL civarında bayram harçlığı gönderdiğini, müvekkilinin miyasteni gravis isimli bir kas hastalığı olduğunu, 10 yıldır devam ettiğini ve çalışmasına engel olduğunu, davalı-davacının da bu hastalıktan sonra evliliği devam ettirmek istemediğini, müvekkili için ödenene nafakanın günümüz şartlarında yetersiz kaldığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 3.500 TL'ye çıkartılmasını, belirlenecek nafakanın her yıl ÜFE oranında kendiliğinden artırılmasını...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki (asıl davada) nafakanın kaldırılması, (karşı davada) iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı (karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, karşı dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkin olup, davanın mahiyeti nedeniyle davacı-karşı davalının duruşma istemi reddedildi. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava dosyasında bulunması gereken "taraflar arasındaki boşanma dava dosyasına" rastlanılamamıştır....
Davada, 1998 yılında 20 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının, aylık 400 TL’ye çıkartılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, aylık nafakanın 350 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, davacı kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesi gereğince, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....