"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun, borca kısmi itiraz ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borca kısmi itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 168. maddesinin 5. bendi uyarınca borca itirazın 5 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Öte yandan, İİK'nun 19. maddesi; "Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz... Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter....
DAVA Borçlu keşideci itiraz dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, takibe dayanak senedin “kendisi taraından imzalanan senet” olmadığını, senedin kendisi tarafından doldurulmadığını, borcunun bulunmadığını, “aslı olmayan bir senet”ten kaynaklanan borcun kendisine ait olmadığını, borcun sebebine, borca, faiz ve ferilerine itiraz ettiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; takibe konu senedin kambiyo senedi vasfını taşıdığını, temelindeki hukuki sebepten mücerret olduğunu, muteriz borçlu tarafından borca ve imzaya itiraza ilişkin belge sunulmadığını savunarak itirazın reddi ile muteriz borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III....
inkar edilmediği gerekçesiyle uyuşmazlığın borca itiraz olarak nitelendirilerek borca itirazın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu süresi içinde icra mahkemesine başvurarak, borca , işlemiş ve işleyecek faize itiraz etmiş, mahkemece sadece borca itiraz incelenerek davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi...
İcra takibi ile borca itiraz üzerine icra mahkemesinde açılan itirazın kaldırılması davası, birbirini tamamlayan ve bütünlük arz eden takip hukuku işlemleridir. Tebligat Kanunu'nun 11.maddesi ve Avukatlık Kanununun 41.maddesine göre, vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup hakim tarafından resen gözetilmelidir. Ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borca itiraz, borçlu vekili tarafından yapılmıştır. Bu durumda, dava dilekçesinin vekile tebliğ edilerek, usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, asile tebligat yapılmak suretiyle, taraf teşkili sağlanmadan, davalı borçlunun savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. Somut olayda; davalı tarafında davacı hakkında İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2019/14056 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, ödeme emrinin davacı-borçluya 03/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı-borçlu tarafından 10/10/2019 tarihinde borca itiraz edildiği, İİK'nın 168/5 ve 169. maddeleri gereğince yetkiye, borca ve imzaya itirazın beş gün içerisinde yapılacağının düzenlenmesi karşısında, davacının yasal süre geçtikten sonra borca itiraz ettiği, bu sebeple itirazın süresinde olmadığı anlaşılmakla, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacının borca itirazının İİK.nun 169/a Maddesi sayılan belgelerden birisiyle ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, deliller toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan borca itiraz davasına ilişkindir....
Sayılı dosyasında alınan 17.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen işe başlatmama tazminatı bakiye kalan alacak olan 6.659,00 TL ve boşta geçen süre tazminatı bakiye kalan alacak olan 414,00 TL 'nin tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı borçlu tarafından 24.02.2021 tarihli dilekçesiyle '' mükerrer takip yapıldığından bahisle takibin iptalini talep ettiğini, borca itiraz edildiğini ve Denizli 4. İcra Dairesi'nin 2021/807 Esas sayılı dosya kapsamında 26.02.2021 tarihinde borca itiraz talebinin kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, Denizli 4. İcra Dairesi'nin 2021/807 Esas dosyasında "borçluya / vekiline ait itiraz dilekçesi ekinde tebliğ masrafının bulunmadığı, alacaklı vekili tarafından da İİK m.59 gereğince masraf depo edilmesi gerektiği halde edilmediğinden itiraz dilekçesinin bir suretinin alacaklı vekiline tebliğine yer olmadığına ve itirazı dosyaya müracaatı ile öğrenilmesine dair karar verildi....
Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a-6. maddesi gereğince, borca itirazın kabulü halinde, alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için öncelikle borçlunun bu konuda talebinin bulunması gerekir. Somut olayda borçlunun dava dilekçesinde ve yargılama sırasında tazminata ilişkin herhangi bir talebinin bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda İİK'nun 169/a-6. maddesinde öngörülen talep şartı mevcut olmadığından, mahkemece alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsizdir. Öte yandan borçlu, icra mahkemesine başvurusunda 12.400 TL ve 18.000 TL'lik ödemeler yaptığını ileri sürerek itiraz etmiş olup, itirazın kısmen kabul edilerek 18.000 TL'ye ilişkin ödeme iddiası reddedildiğine göre, kabul ve ret oranlarına göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, yargılama giderinin tamamının alacaklıya yüklenmesi doğru değildir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ...Maden Ltd.Şti.arasında Ticari Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalıların bu sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan takibe davalılarca haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra dairesinin yetkisine itiraz ederek, bu itirazlarının kabulünü istemiştir. Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, davalılarca sadece icra davasının yetkisine itiraz ettiği, ancak taraflar arasında yetki sözleşmesi göz önüne alınarak yetki itirazının reddine, bu itiraz kesinleşmeden işin esası hakkında karar verilemeyeceğinden itirazın iptali konusunda karar vermeye yer olmadığına karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı borçlular hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir....