Somut olayda, mahkemece, davaya konu takipte borçluların borca itiraz ile birlikte yetkiye de itiraz ettikleri, buna karşın davacı tarafça borca yönelik itirazın iptali talep edilip yetkiye ilişkin itirazın davaya konu yapılmayarak zımnen kabul edilmiş sayılması gerektiği, böylelikle; yetkili bir icra dairesinde başlatılmış geçerli bir icra takibinin varlığı kabul edilemeyeceğinden borcun esasına girilmeksizin davanın usulden reddine karar verilmiş ve davalılar ön inceleme oturumuna katılmadıkları halde davalılar lehine maktu 1.500,00 TL vekâlet ücreti tayin edilmiştir. Bu durumda, ön inceleme oturumundan önce Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6 maddesi gereğince 1/2 oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı bankaca müvekkillerine karşı 05/04/2019 tarihinde 318.066,36 TL İhtiyaç kredileri ve 187.907,08 TL İskonto Kredisi asıl alacakları ve faizlerine ilişkin takip başlatıldığını,takibin 187.907,08 iskonto kredisi asıl alacağının tamamı ve ferileri ile ihtiyaç kredisi alacağının yalnız 53.564,36 TL lik asıl alacak ve bu kısma ilişkin ferilerine süresi içerisinde KISMİ itiraz edildiğini, Banka bir kısım itirazlarımızı kabul ettiğini ve 146.789,39 TL lik kısım için dava açtığını bildirdiğini,davaya konu miktarın hangi alacak kalemlerini kapsadığı, faiz. bsmw ihtar gideri yada icra masraflarını kapsayıp kapsamadığı dilekçede açıklanmadığını, Öncelikle davacı tarafça iptali istenen davaya konu miktarın neye isabet ettiğin açıklanmasını, HMK.119 gereği davacı taraftan açıklığa kavuşturulmasının istenmesini talep ettiklerini,İcra dosyasına yapmış olduğumuz itiraz halihazırda geçerli itiraz olup itiraz edilmeyen kısma ilişkin alacak talebini kabul etmediklerini...
İcra Müdürlüğünün 2020/8521 esas sayılı dosyası üzerinden örnek 13 ödeme emrinin borçluya gönderildiğini, borçlunun 11.11.2020 tarihinde Kasım ayına ait kira bedelini ödediğinden ve borcu bulunmadığından bahisle icra dairesine yetkiye, takibe, borca, ödeme emrine, faize ve faiz oranına itiraz ettiğini, davalı şirketin müvekkiline ait taşınmazda faaliyet gösterdiğini, dolayısıyla adresinin Bursa olduğunu, yetkili yerin de Bursa Mahkemeleri ve icra daireleri olduğunu, kiranın 11.11.2020 tarihinde ödendiğini, ancak kira sözleşmesine göre kiranın her ayın 1....
Alacaklı Mudanya İcra Mahkemesinden yetki ve borca yapılan itirazın kaldırılması istemiştir. İİK'nın 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Mudanya İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 21, 22 ve 23. (HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Mudanya İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı alacaklı vekili 08/10/2019 tarihinde itirazın kaldırılması ve tahliye davası açmış, mahkemece davalının itirazının kaldırılarak, takibin devamına ve davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmiştir. İİK'nun 269/2. maddesi hükmüne göre borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi ve kira ilişkisini kabul etmiş sayılır. Davalı borçlu itirazında kira sözleşmesindeki imzasını açıkça reddetmeyip, borca itirazda bulunduğundan kira ilişkisinin ve borç miktarının kesinleştiğinin kabulü zorunludur Somut olayda, borçlu, icra müdürlüğüne sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde kiracılık sıfatına, kira sözleşmesindeki imzasına ve kira bedeline itiraz etmediğinden bu hususlar kesinleşmiştir. Davalı borcu olmadığını belirterek, borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiştir....
, borçluların yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının borca yetecek miktarının ihtiyati haczine karar verildiği anlaşılmıştır....
icra dairesinde başlatılan takibin iptaline, borca, faize ve borcun sair ferilerine itiraz hakkının saklı tutulmasına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ve %10 para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki icra talebine itirazın kaldırılması şikayetinin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin ... ve ... yönünden kısmen kabulüne, ... yönünden reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, şikayet olunanlar aleyhine ilamsız icra takibine gittiklerini, davalıların haksız olarak borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, İİK’nın 50. maddesinin HMK'ya atıf yaptığını, HMK’nın 10. maddesine göre sözleşmenin ifa edileceği yerin de yetkili olduğunu, ifa yerinin Kadıköy olduğunu, sözleşmede ayrıca ... Mahkemelerinin yetkili kılındığını, borca itirazların da haksız olduğunu ileri sürerek, itirazlarının kaldırılmasına ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olacağının kabul edildiğinden yetkiye yönelik itirazların yerinde olmadığı, ayrıca diğer davalı ...'un sözleşmede imzası bulunmadığı yönünde borca itiraz ettiği, 26.06.2008 tarihli sözleşmede davalı ... ismi bulunmamakla birlikte adına kayıtlı taşınmazı sözleşme konusu borca karşılık ipotek ettirmek suretiyle ipotek borçlusu haline geldiği, ipotek tesis talebine ilişkin ...'un da imzası bulunan 27.06.2008 tarih ve 330 sayılı dilekçeyle davalı ...'un asıl borçlu ... ile birlikte asıl ve işleyen faiz yönünden borçtan sorumlu olduğu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre davacı kooperatifin davalı ...'...
İcra Müdürlüğü’nün 2011/1889 esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının 10.03.2011 tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiğini, davalı borçlunun yetki itirazının müvekkilinin ikametgahının İzmir ili olması nedeniyle yerinde olmadığını, borçlu davalı ile müvekkilinin ticari ilişki içinde olduklarını, davalı borçlunun takibe konulan bedel kadar borcu bulunduğunu, ödemeyi geciktirmek için borca itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin borcu ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir....