Davacı, 03.10.2005 tarihli Kaynak Suyu İşletme ve İmtiyaz Sözleşmesine dayalı olarak davalı hakkında 9.750,47 TL toplam alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatmış, borçlunun borca ve yetkiye itirazı üzerine 04.08.2014 tarihinde İcra Dairesince İİK.'nun 62. maddesi gereğince icra takibinin yetki yönünden durdurulmasına, borca itirazın yetkili icra dairesince değerlendirilmesine karar verilmiştir. İİK'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü ile İİK'nun 66/1. maddesinde; “Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur.” hükmü yer almaktadır. Borçlu tarafından süresinde icra dairesine yapılan itirazla birlikte takip, kanun hükmü gereğince kendiliğinden durur ve duran takibe devam edilebilmesi, alacaklı tarafından borçlunun itirazının hükümden düşürülmesine bağlıdır....
Davalı borçluların, borca haksız itirazda bulunduklarını, icra takibinin durdurulduğunu. Davalı borçlu tarafından, borca haksız bir şekilde itiraz edildiğini. Davalı borçlular vekili tarafından yetkiye, takip konusu borca, faize, faiz oranına ve her türlü fer`ilere itiraz edildiğini ve akabinde takibin durdurulmasına karar verildiğini. İtirazın kaldırılması amacıyla taraflarınca zorunlu arabulucu çözüm yoluna başvurulduğunu, İzmir Arabuluculuk Bürosu ... sayılı, ... büro dosya sayılı dosya ile görülen arabuluculuk başvurusunda anlaşmaya varılamadığını. Davalı borçluların, müvekkil banka ile imzalamış olduğu kredi genel sözleşmesi gereği, asıl borcu ve tüm ferilerini, kefil olduğu miktarla sınırlı olmak üzere üstlendiklerini. Açıklanan nedenlerle; davalı borçluların İzmir ... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyasında aleyhine yapılan takipte, yapmış bulundukları tüm itirazlarının iptaline ve takibin devamına, 696 sayılı KHK’nin 11. maddesi ile 6219 sayılı ......
DAVA KONUSU : İmzaya, Borca ve Yetkiye İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, vekil edeni aleyhine İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2019/15028 E. sayılı dosyasında başlatılan takipte imzaya, borca ve yetkiye itiraz ederek takibin iptali ile davalılar aleyhine %20 tazminat ile %10 para cezasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkillerinin mantar üretimi yapmak için davalı ile 20 ton istiridye mantarı kompostu almak ve bedeli olarak 12.000,00 TL'nin ödenmesi hususunda anlaştıklarını, bedelin peşin olarak ödendiğini, davalının ise edimini ifa etmediğini, bu nedenle müvekkillerinin davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının yetkiye, borca itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuş, davanın usul ve esastan reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının icra takibinde sadece borca ve fer'ilerine itiraz edip, yetkiye itiraz etmemiş olduğu, takipte sadece borca itiraz eden, yetkiye itiraz etmeyen davalının icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılması gerekir ise de, bu kabulun davalının takibin yapıldığı yerde açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmeyeceği, davalının daha sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etme hakkı olduğu, işbu davada, davanın açıldığı mahkemenin davalı ikametgâhı mahkemesi olmadığı gibi, HMK’nın yetkiye ilişkin diğer hükümleri çerçevesinde de yetkili olmadığı, her ne kadar kısa kararda, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine ve mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ... ......
TL'nın tahsili amacıyla ..... tarihinde Gaziantep İcra Dairesinin ..... esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının gönderilen ödeme emrine karşı süresinde icra dairesinin yetkisine ve borca itirazda bulunduğu, icra dairesince yetkiye ve borca itiraz yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı vekilinin ..... tarihli dilekçe ile dosyanın Diyarbakır İcra Dairesine gönderilmesini talep ettiği ve gönderilen takip dosyasının Diyarbakır İcra Dairesinin ..... esasını aldığı, Diyarbakır İcra Dairesince ..... tarihinde Gaziantep İcra Dairesine yazılan yazıda; muhabere yoluyla gelen takip talebi ve gereği dosyanın açıldığı, masraf yatırılıp taleple bildirilmesi halinde ödeme emrinin borçluya tebliğ edileceğinin bildirildiği, bu aşamadan sonra Diyarbakır İcra Dairesince ödeme emrinin davalı-borçluya tebliğe çıkartıldığına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebligat şikayeti, borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2011/3897 sayılı icra dosyasında aynı tutarlı alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapmış davalılar vekili borcun esasına itiraz ettiği gibi mükerrer takip yapıldığını belirterek, itiraz etmiştir. Dava, ... 12. İcra Müdürlüğü'nün 2010/3897 sayılı icra dosyasına yönelik itirazın iptali ve tazminat istemi ile 17.03.2011 tarihde açılmışdır. Davalılar vekili; ilk takibe yönelik itiraz üzerine yasal sürede dava açılmadığını bu nedenle alacaklının yeni takip yapma hakkı bulunmadığından dolayısıyla geçerli bir takip bulunmadığından davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda Karamürsel İcra Müdürlüğünün 2010/1211 sayılı icra dosyasındaki takibin derdest iken ... 12....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Rize İcra Müdürlüğünün 2021/5604 Esas sayılı dosyası üzerinden taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, takip uyarınca müvekkiline örnek no 8 ödeme emri ve örnek no 44 icra emri şeklinde ödeme emri ve icra emri tebliğ edildiğini, takibin şekli uyarınca icra emri gönderilemeyeceğini, zira ilamlı takip yapılmasına ilişkin koşulların mevcut olmadığını, öte yandan takibin yetkisiz icra dairesi nezdinde başlatıldığını, borca ve ferilerine itiraz edildiğini ileri sürerek müvekkili hakkında başlatılan takibin ve icra emrinin iptaline karar karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
borçlunun ... olduğu, takibin 4.082,97-TL asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 27/01/2020 tarihli ödeme emrinin borçluya 04/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 06/02/2020 tarihinde süresi içerisinde takibe ve borca ve yetkiye itiraz ettiği itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 31/01/2021 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67'de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır....