WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Mahkemesi'nce icra müdürlüğünün yetkisi hakkında karar verilmesi gerekirken, icra mahkemesinin yetkisizliğine karar verildiği, dosyanın gönderildiği...İcra Mahkemesi'nin de yetkisizlik kararı verdiği ve kararların kesinleşmesi üzerine HMK'nun 21/ç maddesi uyarınca bu işle görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin yetkili yargı yeri olarak...İcra Mahkemesi'ni belirlediği, bu kararın mahkemeleri bağladığı anlaşılmaktadır. Şu halde...İcra Mahkemesi'nce öncelikle borçlunun icra dairesine yaptığı yetki itirazı incelendikten sonra borca itirazının incelenmesi gerekirken, yetki itirazı incelenmeksizin esasa girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, davaya bakmaya takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesi ile mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. İlamsız icra yoluyla yapılan icra takibinin, borçlunun yetkiye ve borca itirazı nedeniyle durması halinde, yasa bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki imkan tanımıştır. Bunlardan birisi İcra İflas Yasasının 68 ve 68/a-b maddelerine göre icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek, diğeri ise yasanın 67. maddesine göre mahkemeye başvurarak itirazın iptalini istemektir....

      Bu itibarla, dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava ve takip dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Nitekim, icra müdürlüğünce de borçlunun yetki itirazı kabul edilmemiş, borca ve fer'ilere itiraza istinaden takip durdurulmuştur. O halde, ilk derece mahkemesince, davacı alacaklı tarafın, davalının borca ve fer'ilere yönelik itirazının kesin olarak kaldırılması , tahliye ve tazminat istemlerinin esasının incelenerek, usulünce bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre hukuki değerlendirmede bulunulması gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde hüküm tesisi cihetine gidilmesi hukuka aykırı olduğundan, davacı tarafın istinaf başvurusunun sair sebepler bu aşamada incelenmeksizin kabulü ile, HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek yargılamaya devam edilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir....

      Öte yandan, aynı Kanun'un 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir. Somut olayda; alacaklının borçlu aleyhine ... 13. İcra Müdürlüğü’nde 09/12/2013 tarihinde genel haciz yolu ile takibe başladığı, borca ve yetkiye itirazı sonrasında yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkisizlikle ... 9....

        Şti aleyhine 08/11/2019 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlu şirketin İstanbul Anadolu İcra Dairesinin yetkili olduğunu belirterek yetkiye ve borca itiraz ettiği, borçlu T5'in de Konya İcra Dairesinin yetkili olduğunu belirterek yetkiye ve borca itiraz ettiği görülmektedir. Borçlu şirketin yetki itirazıyla ilgili olarak alacaklının gönderme talebi doğrultusunda takip dosyasının İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün 2020/12828 esas dosyasına gönderildiği, adı geçen icra müdürlüğünce 10/08/2020 tarihli işlem ile takip dosyasının sadece borçlu şirket yönünden İstanbul Anadolu 5. İcra Dairesine gönderilmiş olduğundan, T5 hakkında ödeme emri düzenlenmemesine karar verildiği, yine aynı icra müdürlüğünce 01/09/2020 tarihinde aynı yönde ikinci kez işlem tesis edildiği görülmektedir. İstanbul 7....

        Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1.maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesine başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen icra hukuk mahkemesinden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2020 NUMARASI : 2019/874 ESAS, - 2020/81 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı banka tarafından müvekkili aleyhine İzmir 4 İcra Müdürlüğü'nün 2019/13152 E. sayılı dosyası ile kambiyo takiplerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, ödeme emri ve senet suretlerinin 09/10/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davaya konu teminat senedi üzerinde '' ihtilaf halinde kanunen yetkili mahkeme ve icra daireleri yanında İstanbul Merkez (Çağlayan) Mahkemeleri ve İcra Dairlerinin selahiyetini şimdiden kabul ederiz'' ifadesi yer aldığını, bu nedenle öncelikle icra takibinde İzmir İcra Dairelerinin yetkisine itiraz ettiklerini, İstanbul İcra Dairlerinin yetkili olduğunu, ayrıca davaya konu senedin davalı bankaya teminat olarak verildiğini...

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2021 NUMARASI : 2021/235 ESAS 2021/364 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....

          Mahkemece; davalı aleyhine İstanbul 37.İcra Müdürlüğü'nün 2017/9113 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından 04.04.2017 tarihli dilekçe ile icra takibine, İcra Müdürlüğünün yetkisine, borca, faize ve ferilerine ilişkin itiraz dilekçesi sunulduğu, her ne kadar dosya içerisinde takibe itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edildiğine dair icra dosyası içerisinde belge bulunmasa da davacı alacaklı tarafından icra takip dosyasına 07.07.2017 tarihli talep dilekçesi sulunmuş ve dilekçede; borçlu tarafından 04.04.2017 tarihli borca ve yetkiye itiraz dilekçesi sunulduğu, bu doğrultuda dosyanın yetkili İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi talebinde bulunulduğu, dolayısıyla davacı alacaklı tarafından en geç 07.07.2017 tarihinde borca itiraz dilekçesinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, itirazın iptali davasının, bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığından usulden reddine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu