WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı alacaklı bonoda lehdar olup, borçlunun ise keşideci olduğu ve bu durumda lehdar ile imzaya itirazı kabul edilen keşidecinin doğrudan ilişki içinde olduğu belirlendiğinden, alacaklının keşideci imzasının adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğunun kabulü gerekir. Keşideci imzasının borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edileceğinden tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması gerekir. Bu nedenlerle mahkemece davanın kabulü ile takibin durdurulmasına, davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İzmir 11....

Davacı borçlunun takibe konu çekte keşideci, davalı takip alacaklısının ise 2. ciranta olduğu, çeki takibe koyan alacaklının kötü niyeti ve ağır kusuru iddia ve ispat edilemediğinden davacının yasal koşullar oluşmayan tazminat talebinin reddi gerekmiştir. İmzaya itirazın incelenmesinde; Davacı borçlunun borca itirazı kabul edildiğinden ve bu suretle davacı borçlu yönünden takip durdurulduğundan, davacının imzaya itirazı hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurmak gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Borca itirazın kabulü ile, İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün 2018/17683 E. sayılı takibinin davacı borçlu açısından durdurulmasına, Davacının yasal koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine, İmzaya itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına," karar verildiği görülmüştür....

Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/06/2012 tarih ve 2010/518-2012/423 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete taşıma hizmeti verdiğini, yapılan taşımalara ait fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine karşılıksız çıkan ve davalı tarafından verilen çeke dayalı olarak Mersin 6. İcra Müdürlüğünün 2009/11179 esas sayılı takip dosyasında ilamsız icra takibinde bulunduklarını, davalının yetkiye, borcun aslına ve ferilerine itirazı nedeniyle anılan takibin durduğunu, dosyanın yetkili Fethiye İcra Dairesine gönderildiğini ve Fethiye 2....

    müvekkilleri tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle cevap dilekçesi ile delillerinin kabulüne, borçlu tarafından yapılan imzaya ve yetkiye itirazın reddine karar verilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak taraflarına yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    O halde, takibin şekline göre borçlunun icra dairesi yerine mahkemeye yaptığı imzaya ve borca itirazı sonuç doğurmayacağından mahkemece itirazın reddine karar vermek gerekirken işin esasının incelenip takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Borçlu....’nün temyiz itirazlarının incelenmesinde, Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre adı geçen borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE; 2- Borçlu ...’nün temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takibe karşı, avalist konumundaki borçlunun, icra mahkemesine yaptığı başvuruda; imzaya itiraz ederek takibin durdurulmasını ve ayrıca tazminata hükmedilmesini talep ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulüne, ancak tazminat talebinin reddine...

        Borçlunun, imzaya itirazı ve bunun kabulü halinde sadece takip durmuş ancak mevcudiyeti devam etmektedir.Kaldı ki imzaya itirazın kabul kararı temyiz incelemesi sonucu bozulmuş ve bilahare borçlu tarafından davadan feragat edilmiştir. Bu durumda, mahkemece taraf delilleri toplanarak, oluşacak sonuca göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle kesinleşmemiş mahkeme kararı esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı 3.kişi vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 2.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Borçlunun 16.12.2013 tarihli şikayet dilekçesinde, açıkca imzaya itirazı olmayıp, aksine ödeme emrinin tebliği ile imza inkarına dayalı dava açacağını beyan emiştir. Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı gibi, HMK.nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve dava prosedüründe tatbiki mümkün olan ıslah müessesesinin imzaya itiraz hakkında uygulanma olanağı yoktur. O halde, mahkemece, şikayet dilekçesinde ileri sürülen hususlar ile bağlı kalınarak sonuca gitmek yerine, şikayet dilekçesinde açıkca imzaya itiraz bulunmamasına rağmen imza incelemesi yapılarak sonuca gidilmesi isabetsizdir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bartın İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/12/2005NUMARASI : 2005/114-118 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlunun imzaya itirazı halinde; icra mahkemesindeki ilk duruşmada bizzat bulunmak zorunda olmasından dolayı, icra mahkemesinin, borçluya göndereceği meşruhatlı duruşma davetiyesine İİK'nun 68/a-5. maddesi gereğince; "mazeretini daha önce bildirip belgelendirmediği takdirde duruşmada bizzat bulunmak zorunda olduğu (madde 68/a-2) aksi halde icra mahkemesince başkaca bir inceleme yapılmaksızın yalnız bu nedenle itirazın geçici kaldırılmasına karar verileceği" ihtarının yazılması gerekir. İmzaya itirazda bulunan borçlunun yukarıda açıklanan şerhi taşımayan davetiyenin tebliği üzerine duruşmaya çağrıldığı oturuma katılmadığı görülmektedir....

              Mahkemece toplanan delillere göre; davanın borca ve imzaya itiraz davası olduğu, İİK'nun 168,169 ve 170.maddeleri hükümlerinde açıkça yazılı olduğu üzere kambiyo senetlerine özgü takipte borca ve imzaya itirazı incelemeye görevli mahkemenin senedin miktarına bağlı olmaksızın İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine,dosyanın görevli ve yetkili Manyas İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 72.maddesine dayalı menfi tespit davası olup, genel mahkemenin görevine girdiği gözetilmeden nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece yapılacak iş, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar vermekten ibaret olmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu