ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazlarının reddi ile; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçluların yetkiye ve borca itiraz ettiği, mahkemece bonoda kararlaştırılan yetki anlaşmasının geçerli olduğu gerekçesi ile yetki itirazının reddi ile birlikte esastan inceleme yapılarak borca itirazın da reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 50. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nun yetkiye ilişkin hükümleri uyarınca; bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, TTK'nun 689/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir....
Mahkemece, 7.4.2006 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararının Kadıköy 1.icra müdürlüğünün 2006/5805 esas sayılı dosyasında icrai hacze dönüştürüldüğünden İ.İ.K 50.maddesi nazara alınarak yetkiye dair itirazın inceleme yerinin Tetkik mercii olduğu gerekçesiyle talebin görev yönünden reddine dosyanın Kadıköy icra Tetkik mercii mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; karar taraflarca temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre borçluların temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Verilen ihtiyati haciz kararına itiraz edilmesi üzerine; Mahkemece, 7.4.2006 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararının Kadıköy 1.icra müdürlüğünün 2006/5805 esas sayılı dosyasında icrai hacze dönüştürüldüğünden İ.İ.K 50.maddesi nazara alınarak yetkiye dair itirazın inceleme yerinin Tetkik mercii olduğu gerekçesiyle talebin görev yönünden reddine dosyanın Kadıköy icra Tetkik mercii mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; olmakla lehine...
KARAR Davacı, davalının borç ikrarını içeren belgeye dayalı borcunu ödemediğini, yaptığı icra takibinde yetkiye ve borca haksız olarak itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile %40 oranında inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı, taraflar arasında sözleşme bulunmadığı, dosyaya sunulan belgenin sözleşme niteliği olmadığını, ikametgahının ... olduğunu, yetkisizlik nedeniyle ve esas itibariyle de davacıya borcu olmadığı için davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının ...'da yaptığı icra takibine davalının yetkiye ve borca itiraz ettiği BK m.73/1 maddesinin olayda uygulanamayacağı, İİK m.50/1 atfıyla HUMK 9 maddesi gereği takibin davalı ikametgahinda yapılıp, davanında aynı yerde açılması gerektiği, yetkili icra müdürlüğünde yapılmış icra takibi bulunmadığından davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir....
İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Somut olayda, davacı vekili müvekkili olan şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığını, ödeme emrinin tebliğ edilmeyip 17/09/2019 tarihinde haricen öğrendiklerini, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü takipte borçlunun yerleşim yerindeki icra müdürlüğünün yetkili olduğundan yetkiye, borca ve faize itiraz ederek ... 5. İcra Müdürlüğünün 2019/10628 Esas sayılı takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu ... 5. İcra Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5....
Erguvan Konutları B Blok Daire 16 Yakuplu Büyükçekmece" adresine tebligat çıkarılmasını talep ettiği, çıkarılan ikinci ödeme emrinin 03.04.2012 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilince icra mahkemesine sunulan 09.04.2012 tarihli dilekçede, yetkiye, borca ve zamanaşımına itiraz edildiği, mahkemece, yetkiye, borca ve faize itirazın süreden, zamanaşımına itirazın ise 3 yıllık süre dolmadığından reddine karar verildiği görülmektedir. Alacaklı tarafın her zaman yeniden ödeme emri tebliğ hakkı bulunup, borçluya tebliğ edilen her ödeme emri ayrı bir itiraz hakkı doğurur. Dairemizin, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen yerleşik uygulamasına göre, borçluya ikinci kez ödeme emri çıkarılması ona yeni bir itiraz hakkı tanır(HGK. nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12-786/783 sayılı kararı)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Davacı aleyhine davalı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte yetkiye itiraz istemine ilişkin olarak açılan davada, ... 5. İcra ve ......
Aile Mahkemesinin hükmettiği nafakanın tahsili amacıyla davalı hakkında başlattıkları icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. ... Asliye Hukuk Mahkemesi; "...icra takibine konu borcun nafaka yükümlülüğünden doğduğundan 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesinin görevli olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... Aile Mahkemesi tarafından ise; "Borç, aile mahkemesince takdir edilen nafakaya ilişkin ise de davalının borca, yetkiye ve faizede itiraz ettiğinden itirazın iptali davalarına bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dava, nafaka alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; ... tarafından nafaka istemiyle ... aleyhine dava açıldığı, ......
O halde, mahkemece; borçluların yetkiye itirazının reddi ile diğer itiraz ve şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı borca ve yetkiye yapılan itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçeye göre davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyizine gelince; Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan tahliye istemli ilamsız icra takibi sırasında, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca birlikte itiraz etmesi nedeniyle borca ve yetkiye yönelik itirazın iptali için genel mahkemede dava açılmıştır. Mahkemece icra dairesi yetkisiz kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. İtirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle Tetkik Merciinin yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmak zorundadır....
Tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi üzerine düzenlenen ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmiş davalı borçlu itiraz etmemiştir. Davalı borçlu itirazında Sinop İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmediğine göre Sinop İcra Dairesinin yetkisi kesinleşmiştir. Esasen kira borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan alacaklı bulunduğu yer icra dairesinde takip yapabilir. Davacı alacaklının kesinleşen bu yetkiye dayanarak Sinop İcra Mahkemesine tahliye istemiyle başvurmasında bir usulsüzlük yoktur. Zira icra dairesinin işlemlerine karşı yapılacak şikayet ve itirazların incelenmesi o icra dairesinin bulunduğu yer icra hakimliğine ait bulunmaktadır. İ.İ.K. 4. maddesinde düzenlenen yetki kesin yetkiye ilişkindir. Bu nedenlerle uyuşmazlığın Sinop İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....