Şirketi aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal süresi içeresinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip dayanağı çekin keşide tarihinin 25.10.2012 tarihi iken sahte paraf atılarak 25.11.2012 tarihi olarak tahrif edilmiş olduğu, çekin kambiyo senedi vasfının bulunmadığına dair şikayeti ile birlikte borca itiraz ettiği, mahkemece borca itirazın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 207. maddesinde "Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkar halinde göz önünde tutulmaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir." hükmü yer almaktadır. Buna göre mevcut olan çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkar halinde yok hükmündedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali K A R A R Hüküm, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı borçlunun şikayeti nedeniyle İcra Hukuk Mahkemesi'nce verildiğine göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'ne ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 02.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal beş günlük itiraz süresi içinde, takipte istenilen işlemiş faize ve faiz oranına itiraz etmemiş olması, daha sonra icra müdürlüğünce takipten sonra işletilen faiz oranına ve buna göre düzenlenen hesap tablosuna şikayet hakkını ortadan kaldırmaz. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu, aynı Kanun'un 648. maddesi gereğince 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 7. maddesinde, görülmekte olan davalara ilişkin olarak, "Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88'inci, temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır" şeklinde düzenleme getirilmiştir....
İcra Müdürlüğü 2021/1469 E. sayılı dosyadan kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, davacı aleyhine başlatılan icra takibinin yetkisiz yer icra müdürlüğünde başlatıldığını, yetki sözleşmesi uyarınca yetkili yerin İstanbul icra daireleri olduğunu, takibe konu senedin teminat senedi olduğunu, takibe konu senedin düzenleme tarihi ve vade kısmı sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu ileri sürerek, yetkiye ilişkin itirazın kabulüne, yetkili icra dairelerinin İstanbul icra daireleri olduğuna, yetkiye ve borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, takibe konu senet kambiyo senedi vasfına haiz olmadığından kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Buna göre, bononun vadeden sonra ciro edilmesi mümkün olup, böyle bir ciro senedin kambiyo vasfını ve alacaklının takip hakkını etkilemez. Bu durumda mahkemenin borçlunun kambiyo vasfına ilişkin şikayetinin kabulüne ilişkin gerekçesi TTK'nun 690. maddesi gereğince yerinde değil ise de; mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazının kabul edilmesi nedeniyle bu husus sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Zamanaşımı itirazı ile ilgili olarak yapılan incelemede; Takip borçlusunun takibin işlemsiz bırakıldığını iddia ettiği dönem, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin olup, başvuru bu hali ile İİK'nun 169a/4-5. maddesine göre takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bononun zamanaşımına uğradığına yönelik itiraz niteliğindedir....
Yani kambiyo senedi alacaklısı, kendi yerleşim yerinde takip yapamaz. Öte yandan İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Buna göre, somut olayda takip dayanağı çekin muhatap bankasının Akbank Samsun şubesi olduğu, Samsun'da keşide edildiği, davacı borçlunun adresinin Samsun olduğu ve davacı dışındaki diğer borçlunun adresinin de ödeme emrinde Bafra olması sebebiyle HMK.nun 7/1 maddesinin de somut olayda uygulama yerinin bulunmadığı anlaşıldığından, yetkili yer Samsun İcra Daireleri olup, Çarşamba İcra Dairesi yetkisizdir....
Somut olayda, borçlunun yetkiye itiraz tarihi itibariyle takibin diğer borçlularına ödeme emri tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu durumda..... İcra Müdürlüğünün yetkisi kesinleşmeden muteriz borçlu ... tarafından yetkiye itiraz edildiğinden HMK.nun 7/1. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Diğer yandan çekin keşide edildiği yer ile muhatap bankanın bulunduğu yer de Balıkesir olduğundan muteriz borçlu yönünden .... İcra Dairelerinde takip yapılması mümkün değildir. Buna göre itiraz eden borçlunun adresi ile çekin keşide yerinin ve muhatap bankanın bulunduğu yerin Balıkesir olması karşısında, yukarıda yazılı yasa hükümleri uyarınca muteriz borçlu ... yönünden Balıkesir İcra Müdürlüğü yetkili olduğundan, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, borçlunun yetkiye itiraz tarihi itibariyle takibin diğer borçlularına ödeme emri tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu durumda..... İcra Müdürlüğünün yetkisi kesinleşmeden muteriz borçlu ... tarafından yetkiye itiraz edildiğinden HMK.nun 7/1. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Diğer yandan çekin keşide edildiği yer ile muhatap bankanın bulunduğu yer de Balıkesir olduğundan muteriz borçlu yönünden .... İcra Dairelerinde takip yapılması mümkün değildir. Buna göre itiraz eden borçlunun adresi ile çekin keşide yerinin ve muhatap bankanın bulunduğu yerin Balıkesir olması karşısında, yukarıda yazılı yasa hükümleri uyarınca muteriz borçlu ... yönünden Balıkesir İcra Müdürlüğü yetkili olduğundan, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bir adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, keşideci borçlunun, icra müdürlüğünün yetkisine, imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/1242 Esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine geçildiği; borçlunun yasal sürede ... İcra Daireleri'nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkiye ve borçlu olmadığından bahisle de borca itiraz etmesi üzerine, alacaklının 29.05.2015 tarihli talebi üzerine dosyanın yetkili ... İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği, ... İcra Müdürlüğü'nce borçluya ödeme emri çıkartıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, borcun sebebi belirli olmadığından, ödeme emrinin İİK'nun 58. maddesine aykırı düzenlendiği şikayeti ve sair şikayetler ile ödeme emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, durmuş olan icra takibinde yeniden ödeme emri çıkarılmasının usulüne uygun olmadığı, itiraz edilerek durmuş olan bir takibin, itiraz kaldırılmadan ya da iptal edilmeden yeniden bir ödeme emrinin gönderilmesinin mümkün olamayacağı gerekçeleri ile şikayetin kabulüne ve yeniden ödeme emri gönderilemeyeceğinden ......