İcra Müdürlüğü olduğunu, borca ve fer'ilerine de itiraz ettiklerini beyanla şikayet ve itirazlarının kabulü ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde yetkiye ve borca itiraz niteliğindedir. Davalı/alacaklı tarafından, davacı/borçlu aleyhine Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü'nün 2020/9748 esas sayılı dosyasında, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 10/02/2020 tarihinde takibin başlatıldığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin borçluya 22/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilince 27/02/2020 tarihli dava dilekçesi ile 5 günlük yasal sürede yetki itirazında bulunulduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 50. ve HMK'nın 447/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nın 6. maddesinin 1. cümlesine göre; genel yetkili mahkeme, dava açıldığı tarihte davalı gerçek ve tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesidir....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; dava dilekçesini tekrar ederek, davalının cevap dilekçesinde 4.500,00 TL'yi ödeyeceğine dair kesin ikrar niteliğinde beyanda bulunduğunu, borcun 4.500,00 TL'sini zaten kabul ettiğinden borçluya karşı davanın reddinin ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davada kötüniyetli ve haksız olunduğuna dair hiçbir kanıtın olmadığını, Yargıtayın yerleşik kararlarında da mahkeme içi ikrarın kesin delil olacağının kabul edildiğini, müvekkili ile borçlu arasında 09.05.2017 tarihli bir sözleşme yapıldığını, takip konusu evrağın borçluyla müvekkili alacaklı arasında taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gereği düzenlendiğini ve halen ödenmediğini, borçlunun yetkiye ve borca itiraz ettiğini ancak senetteki imzasına itiraz etmeyerek imzasını ikrar ettiğini, sözleşmeye ihtara ve takibe rağmen bugüne kadar hiçbir ödeme yapılmadığını, borca itiraz eden vekil T4 aynı zamanda söz konusu sözleşmede şahit olduğunu, davalının cevap...
İnş.Eml.Elek.Otom.Gıda.San.Tic.Ltd.Şti.arasında imzalana genel kredi sözleşmesi ve limit artırımına ilişkin talepte müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, hesabın kat edilerek borçlulara tebliğine rağmen ödenmemesi nedeniyle başlattıkları takibin davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine durduğunu bildirerek davalının yetkiye ve borca ilişkin itirazlarının iptaline, %40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, alacağa konu sözleşmenin Çankırı İlinde tanzim edildiğinden ve ayrıca yetki konusunda bir düzenleme yapılmadığından Çankırı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunmuş, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, sözkonusu sözleşmeye sadece sözleşme lehdarı olan ......
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T3 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyalarında yapılan tebligatların usulüne uygun olması nedeniyle her iki takip dosyasında da yapılan itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, usulsüz tebligat iddiasının soyut kaldığını, ispattan yoksun olduğunu, 10 ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresinde yetkiye itiraz edilmediğini, ayrıca borca da itiraz edildiğini, kambiyo hukukuna ilişkin borca itirazda İİK'nın 168. maddesi kapsamında belge ile itiraz edilebileceğini, bu belgeye ne deliller kısmında, ne de dava dilekçesinin ekinde yer verilmediğini, borca itirazın da hukuka aykırı olduğunu, gönderilen balıkların bozuk olduğu iddiasına ilişkin müvekkillerine gönderilen bir ihtarname, ihbarname veya açılmış bir dava da bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, bonoya dayanılarak genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte borçlunun süresi içinde icra dairesine yaptığı borca itiraz üzerine takibin durdurulduğu, alacaklının itirazın kaldırılması isteminin icra mahkemesince dayanak belgenin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 04.11.2009 tarih ve 2007/461 E. - 2009/422 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; davalı ile müvekkili arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesi gereğince davalıya kredi kartı verildiğini, kredinin geri ödemelerinin yapılmaması üzerine hesabın kat edilerek davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının borca itiraz ettiğini ileri sürerek davanın itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2019 NUMARASI : 2018/940 ESAS - 2019/281 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı davada İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkilleri aleyhine kambiyo takibi yapıldığını, takipte Ankara İcra Müdürlüğü yetkili olmayıp Çorum İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, ayrıca çekler üzerindeki imzaların müvekkillerine ait olmadığını belirterek yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmiş, yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili yer olan Çorum İcra Dairesine gönderilmesine, yargılama yapılarak her iki müvekkili yönünden takibin iptali ile %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacı vekilinin icra mahkemesine müracaat ile İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2018/5922 Esas sayılı takip dosyasında davalı aleyhine yapılan ilamsız takipte borçlunun yetki ve borca itirazının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece yetkiye ve borca itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda; borca itirazın borçlu vekili H....
Davacı ödeme belgesi sunmamış, senedin teminat senedi olduğu iddialarını da ispatlayamadığından davanın reddine ve takip durdurulmadığından davalının tazminat talebinin reddine dair karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Borçluların icra mahkemesine başvurusu yetkiye ve İİK 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Yetkiye itiraz yönünden yapılan incelemede; senetteki keşide yerinin Antalya olduğu, takibe konu senedin keşide yeri itibariyle yetkili icra dairesinde takibe konulduğu anlaşılmakla, davacının yetki itirazına yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Borca itiraz yönelik olarak; İİK 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir....