"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda; takibe dayanak yapılan 5.000,00 TL bedelli bonoya ilişkin ödeme iddiasında bulunarak borca itiraz ettiği, mahkemece, itiraz kabul edilerek takibin 5.000,00 TL'lik kısmının iptaline karar verildiği görülmektedir. Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir....
Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin .... fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, borçlunun başvurusu İİK'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile .........
Bir başka anlatımla borçluların başvurusu; borca itiraz niteliğinde olmayıp ilamın yanlış uygulandığına ilişkin İİK'nun 16/2. maddesi kapsamında süresiz şikayet niteliğindedir. O halde mahkemece, şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, başvurunun borca itiraz olarak nitelendirilip yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki borca itiraz ile kambiyo ve usulsüz tebliğ şikayeti yargılamasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile borca itiraz davasının reddine ve muteriz borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı muteriz borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takipte, borçluların icra mahkemesine başvurularında; ölü kişi hakkında takip yapılamayacağını, murislerinden kalan mirası reddettiklerini ve ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettikleri, ilk derece mahkemesince, borçluların icra mahkemesine başvurusunun borca itiraz niteliğinde olduğu ve ödeme emri tebliğ işlemleri usulüne uygun olduğundan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte İİK' nun 168. maddesine göre yasal 5 günlük sürede itiraz edilmediği gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği,...
Davalı borçlu süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde, söz konusu taşınmazın kendisine ait olduğunu, tefeci olan davacıya güvenle verdiği tapunun kendisine iade edilmediğini, davacı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ve tapu iptali davası açtığını davacının boş olarak kira kontratını imzalattığını bu sözleşme ile takip yaptığını kira ilişkisinin ve kira borcunun söz konusu olmadığını belirterek borca itiraz etmiştir. Mahkemece takip dayanağı kira sözleşmesinin gerçekte mevcut ve geçerli olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İİK. 269/2. maddesi hükmüne göre ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62. Madde hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmez ise akdi kabul etmiş sayılır....
para almadığını ve borcunun bulunmadığını, borca itiraz ettiğini, 2015 yılında bedelini ödeyerek şirketten bir apartman dairesi satın aldığını, ancak tüm borcu ödediğini, daireyi de 1 yıl içerisinde sattığını, dolandırıcılık ve sahtecilik işiyle karşı karşıya olduğunu belirterek borca, imzaya ve bonoya itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 02/04/2009 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, borçlunun dosya borcuna 14/04/2009 tarihinde itiraz ettiği, borca itiraz süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün olduğundan Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 14/04/2009 tarihli kararı ile itiraz süresinde olmadığından takibin devamına karar verildiği, borçlu davacı yeniden 2. kez 14/11/2022 tarihinde iş bu borca itiraz ederek itiraz dilekçesi sunduğu ve icra müdürlüğünce de 14/11/2022 tarihinde süresinde olmadığından bahisle itirazı reddedilerek takibin devamına karar verilmiştir....
Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davacı tarafça davalı kiracı ve kefil aleyhine kira borcundan dolayı takip yapıldığı, borçlulardan ...’ün itirazları nedeniyle takibin durduğu, davanın süresinde açıldığı, davacı her ne kadar icra takibi yapmış ve dava açmış ise de kiracı şirkete ödeme emrinin tebliğ edilemediği, borca itiraz etmediği, bu durumda itirazın kaldırılması ve tahliye davalarının şartlarının olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının (REDDİNE); 2- Alacaklının temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun; İİK'nun 168/4. maddesindeki yasal 5 günlük süre içerisinde 04.03.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın reddi ile dayanak senedin tanzimi sırasında bedeli...