Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır. b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır. Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır. c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır....
Davalı vekili tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de; ödeme ermine itiraz dilekçesinde yalnızca “yetkiye” ibaresi yazılarak yetki itirazında bulunulduğu, yetlkili icra dairesinin gösterilmediği, usulüne uygun bir yetki itirazından söz edebilmek için, yetki itirazının ayrıca ve açıkça yapılması, yetkili icra dairesinin hangisi olduğunun gösterilmesi gerektiği, dolayısıyla yapılan yetki itirazının usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla yetkisine yapılan itirazın reddine karar verilerek dava şartının mevcut olduğu görülerek yargılamaya devam olunmuştur. Davalı tarafça; mahkememizin yetkisine yapılan itiraz incelendiğinde, davalı tarafından taraflar arasındaki akdi ilişkinin reddedilmediği, alacağın fatura bakiyesinden kaynaklandığı, HMK.nın 17. Maddesi uyarınca taraflar arasındaki direct satış noktası sözleşmesinin 12. Maddesinde İzmir Mahkemelerinin yetkili kılındığı anlaşılmakla yetki itirazının yerinde olmadığı tespit edilerek yargılamaya devam olunmuştur....
İİK. 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belirli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belirli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın mutlaka bir belgeye bağlı olması da şart değildir. ./.. Alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi için, mahkemenin borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın haksız olduğuna karar vermesi gerekir. Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi için takip tarihine göre itiraz olunan alacağın likit, belirli olup olmadığına bakmak gerekir. Likit alacaklarda alacak miktarı belirlidir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının abone olmadığını, kaçak elektrik kullandığını, borcu taksitle ödemeyi taahhüt ettiğini ancak ödemediğini, başlatılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. İİK. 67/....maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde davacı ile davalı şirket arasında abonelik sözleşmesi bulunduğunu, davalının borçlarını ödemediğini, başlatılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. İİK. 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını dava ederek haklı çıkması zorunludur....
Alacağı temlik alan davacı tarafından açılan işbu dava bakımından, sözleşmenin yetki şartına göre değerlendirme yapılması gerekir. Zira temlike konu alacak, bu sözleşmeden doğmuştur. Davalı vekili icra dosyası kapsamında ödeme emrine yönelik itirazında, sözleşme itibariyle İstanbul İcra Müdürlüklerinin müvekkilinin adresi itibariyle ise Beykoz İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de, HMK'nun 19. maddesi uyarınca usulüne uygun bir yetki itirazının bulunduğundan söz edilemez. Zira söz konusu sözleşmenin yetki şartında gösterilen icra dairesi, münhasır yetkili icra dairesi olarak belirlenmiş olup icra takibi yalnızca bu yerde yapılabilecek ise de davalı taraf, ödeme emrine yönelik itirazında yetkili olarak birden fazla icra dairesini göstermiştir....
İcra Dairesi 2022/3530 E. sayılı takip dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Somut olayda takip dayanağı bonoda açıkça düzenleme yeri olarak ''Konya'' yazdığından Konya icra dairelerinin de yetkili olduğu, davacı borçlunun, borca itiraz konusunda mahkemeye bir belge ibraz etmediği, alacaklı vekili tarafından da borca itirazın kabul edilmediği, netice itibariyle borçlunun iddialarını İİK'nun 169/a maddesinde öngörülen bir belgeyle kanıtlayamadığı gerekçesiyle "Davacının yetki itirazının reddine, Davacının borca ve ödeme emrine itirazının reddine" karar verildiği görülmüştür....
Sayılı icra takibine haksız itirazlarının iptali ile takibin şimdilik 100.-TL kısmı için kaldığı yerden tüm ferileri ile birlikte devamına, haksız itiraz nedeni ile davalının %20 icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;... E. sayılı dosya kapsamında ilamsız takibe mahsus ödeme emrine süresi içerisinde müvekkili Şirket hakkında başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrine borçları bulunmadığından bahisle borca, müvekkili Şirket’in ikametgâh adresi ve ... ” olması sebebiyle yetkiye itiraz edildiğini, davacı taraf; 13.03.2023 tarihinde, davacı tarafın sigortalısına ait araçta oluşan hasar yönünden rücu şartları oluştuğunu iddia ettiğini, davacı tarafça öne sürülen iddiaların müvekkili Şirket tarafından kabul edilmesi mümkün olmadığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ''Sigorta'' başlıklı 91....
Bu durumda, diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm, borçlulardan birinin, onun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali içindir. Somut olayda, alacaklı tarafından, dava dışı-borçlulardan Şahin Çay aleyhine de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başlanıldığı, yetki itirazında bulunmayan takip borçlusu Şahin Çay’a ödeme emrinin Adana adresinde 16.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, anılan borçlunun, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı gibi, böyle bir iddia ve ispatın da olmadığı, diğer bir ifade ile anılan borçlu yönünden icra müdürlüğünün yetkisinin 22.01.2019 tarihinde kesinleştiği, itiraz eden borçlu Marpet ...Aş.'nin ise, borçlu Şahin Çay yönünden Adana İcra Müdürlüğünün yetkisi kesinleştikten sonra 27.02.2019 tarihinde yetki itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir....
Her ne kadar davalı borçlu cevap dilekçesi ile bildirdiği yetki itirazının mahkemece dikkate alınmadığı ile sunduğu araç devir sözleşmesi ve bildirdiği tanıklar değerlendirilmeden karar verildiğini beyan etmişse de; alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunmadığı, sunduğu İstanbul 38. Noterliği'nin 02610 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesinin icra takibi ve davanın tarafları arasında düzenlenmediği ve İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen nitelikte bir belge olmadığı anlaşılmakla davalının istinafları yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekir ki ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir....