Esas sayılı icra takip dosyası ile davacı banka tarafından davalı borçluya karşı genel kredi sözleşmesi, ihtarname rehin sözleşmesi dayanak gösterilerek genel kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla 04.08.2020 tarihinde taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine başlanıldığı, ödeme emrinin 13.08.2020 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 20.08.2020 tarihli itiraz dilekçesi ile takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davalıya tebliğine dair bir kayıt ve belgenin icra dosyası içinde olmadığı anlaşılmıştır. Davalı borçlu vekilinin İcra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçe ile, müvekkilinin borcunun bulunmadığı, rehnin paraya çevrilmei yoluyla takip yapılamayacağı, müvekkili şirket hakkında ... 4....
Ödeme emrinin borçlu tarafa tebliğ edildiği, borçlu tarafından takibe, borca, istenilen tazminata ve her türlü ferilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesi içeriğinde alacak hizmet bedeli olarak birtakım alacak kalemlerinin belirtilmesine rağmen hangi alacağın hangi tarihli alacağa ya da faturaya ilişkin olduğunun gösterilmediği gerekçeleri ile ayrıca faiz detayı ile ilgili eksik belge bulunduğu şeklinde belirtilerek itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin devamında taraflar arasında hizmet sözleşmesinin bulunduğu, kısmi ödemelerin yapıldığı, faturaların eşleşmediği şeklinde beyanlarda bulunulduğu görülmüştür....
Mevcut duruma göre Ankara İcra Müdürlüğü anılan yetki kuralları kapsamında yetkili olmadığından, davalı borçlunun icra takibinin yetkisine itiraz yerinde görülmekle; itirazın iptali davası yönünden yetkili icra dairesinde takip başlatılması dava şartı olduğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun yetki hususunda itiraz da bulunduğunu, ifanın yapıldığı yerin Bursa olduğunu, avans ödemesine konu balıkların satışı her iki tarafın talebi üzerine ...Belediyesine ait balık halinde yapıldığını, bu hususta Bursa 1....
Hukuk Genel Kurulunun 13/12/2006 tarih ve 2006/12-786 E.-783 K.sayılı kararında da aynen benimsenen Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği ona yeni bir itiraz hakkı tanır. Bu durumda borçlu, 14.06.2012 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine karşı İİK.nun 168/5.maddesi gereğince yasal beş günlük sürede (18.06.2012 tarihinde) itirazda bulunduğundan, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken itirazın süre aşımından reddi isabetsizdir. Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. HGK'nun 22/09/1976 gün ve 10/1957- 2554 sayılı ve 25/12/1987 tarih ve 1987/506- 1103 sayılı kararlarında da benimsendiği gibi, anılan hükümde, yetki itirazında bulunana, birden fazla yetkili mahkemeyi (icra dairesini) gösterme olanağı yasaklanmamıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/3132 sayılı dosyasında yaptıkları icra takibine de itiraz edildiğini belirterek yapılan icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini talep etmiş, davalı icra takibindeki itirazında yetkili icra dairesini göstermeksizin yetkiye, borca itiraz ettiğini açıklamış, tebligata rağmen yargılamaya katılmamış, mahkemece ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2013/3132 Esas sayılı dosyasında borçlunun yetki itirazında bulunduğu takibin bu nedenle durdurulmasına karar verildiği alacaklı tarafından yetki itirazının kaldırılması yönünde dava açılmadığı ve takibin kesinleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
ve kötü niyetli olduğunu, davaya konu olan fatura alacağının ve cari hesap alacaklarının tahsil edilememesinden kaynaklanan bir husus olduğunu, bu durum gözönüne alındığında taraflar arasındaki söz konusu borcun fatura alacağına dayanan bir para borcu olduğu ve borcun ifa yerinin alacaklının yerleşim yerinin bulunduğu ------adliyeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, davalı tarafın icra takibine yaptığı yetki itirazın geçersiz bir itiraz olduğunu, davalı - borçlu tarafın borcu olmadığına dair esasa ve ferilerine yaptıkları itirazın da haksız ve geçersiz bir itiraz olduğunu, davalı şirket ile müvekkillerinin defterleri incelendiğinde ilgili fatura ve borç dökümlerinin ortaya çıkacağını, yapılan itiraz haksız bir itiraz olduğundan icra takibine yapılan itirazın iptali için dava açma zarureti hasıl olduğunu beyan etmiş, kötü niyetle icra takibine yapılan yetki ile birlikte esasa dair itirazın iptali, takibin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla -------üzerinden devamına karar...
Davalı borçlu, süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Bu durumda davacı alacaklının açtığı itirazın iptali davasında davalının icra dairesinin yetkisiz olduğuna ilişkin itirazları dinlenmez. Ancak icra dairesinin yetkisine itiraz edilmeyerek takipteki yetkinin kesinleşmesi itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edilmesine engel değildir. İtirazın iptali davası yönünden özel bir yetki kuralı getirilmediğinden genel hükümlere göre yetkili mahkeme belirlenecektir (Baki Kuru HUMK Cilt 1, 2001 Sayfa 585-586). 6100 sayılı HMK'nın genel yetkiyi düzenleyen 6.maddesinin birinci fıkrasına göre; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
İcra Müdürlüğünün 2018/9184 esas sayılı dosyası nezdinde icra takibine konu edildiğini ve ödeme emrinde adı geçen Ramazan Beklevic isminde bir borçlunun çek suretinde ve ödeme emrinde isminin bulunmadığını, alacaklı yanın ciro zincirinde tahrifat yaparak kimliği ve gerçekten var olup olmadığı belirsiz olan Ramazan Beklevic adında borçluyu ödeme emrine dahil ederek yetkili icra müdürlüğünün Bozdoğan İcra Müdürlüğü olarak gösterildiğini, ciro silsilesine ne olduğu ve kim olduğu belli olmayan Ramazan Beklevic isminde bir borçlu ismi eklenerek Bozdoğan İcra Müdürlüğü'nün yetkili kılınmaya çalışılmasına itiraz ettiklerini, takibin Muğla İcra Müdürlüğü’nde yapılması gerektiğini belirterek, yetki itirazının kabulü ile Bozdoğan icra Müdürlüğü'nün yetkisizliğine, ciro silsilesinde tahrifat yapılmış olması sebebiyle müvekkili hakkında açılmış bulunan takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....