Hal böyle iken ödeme emri çıkartılmamış ve borçlunun Akçakoca İcra Memurluğu'na gelen dosyaya itiraz edip etmeyeceği belirlenmeden bu dava açılmıştır. İİK'nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptâli davası açılabilmesi için geçerli bir takip ve ödeme emrine itiraz edilmiş olması gerekir. Bu husus bir yıl içinde davanın açılıp açılmadığının denetlenebilmesi için de gereklidir. Öte yandan davanın alacak davası olduğu da açıklanmamıştır. Bu durumda itirazın iptâli davasının şartları oluşmadığından, davanın reddine karar verilmelidir. Bu konu üzerinde durulmadan davanın esasının karara bağlanması yerinde olmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 2.nolu bentte açıklanan sebeplerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1.bent gereğince sair temyiz itirazlarının reddine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 12.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olup genel yetkili mahkemenin davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi olduğu, İİK'nın 72/son maddesinde de bu kapsamda bir düzenleme yapmış olduğu, davanın icra takibine konu edilmemiş bir alacağın istirdatına ilişkin olduğundan, davanın ... Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiğinden, aşağıdaki şekilde davanın yetki nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : 1-6100 Sayılı HMK. gereğince dava dilekçesinin yetki yönünden REDDİNE, yetkili Mahkemenin Nöbetçi ... Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine, 2-Yetkili Mahkemenin ... Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine, 3-6100 Sayılı HMK.'nun 20. Maddesi uyarınca yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaatı halinde dosyanın yetkili Nöbetçi ... Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, 4-6100 Sayılı HMK.'nun 20....
Boçlu-davalı yan tarafından ödeme emrine yasal süresi içerisinde itiraz edilmemiş, takip kesinleşmiştir. Akabinde borçlu-davalı yan yenileme emrini müteakip---- tarihinde borca, ferilerine ve borcun dayanağına itiraz etmiştir....
Dava, kargo taşımacılık hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Hemen belirtmek gerekir ki, davalı icra dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesi ile birlikte İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkisine itirazda bulunarak genel yetki kuralları uyarınca kendi yerleşim yeri icra müdürlüğü olan ... İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirtmiş ise de; taraflar arasında kargo taşımacılığına yönelik ticari hizmet alım sözleşmesinin bulunduğu, işbu sözleşmenin 10. maddesinde herhangi bir uyuşmazlık halinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, HMK 17. maddesi uyarınca her iki tarafın tacir olması nedeniyle mevcut yazılı yetki şartının geçerli olduğu ve taraflar için bağlayıcı nitelikte olduğu, dolayısıyla ......
Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, ödeme emrine, borca, işlemiş faize, uygulanan faiz oranına ve yetkiye davalının itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek ... 35.İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, ödeme emrine, borca, işlemiş faize, uygulanan faiz oranına ve yetkiye haksız olarak itiraz ettiğini bunun üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak açılan davaya cevap vermediği anlaşıldı....
İcra Müdürlüğü'nün ... takip sayılı dosyası ile 13.421,81 Euro asıl alacak ile 102,96 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.524,77 Euro alacak içim ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin 24.07.2018 tarihinde davalı borçlular tebliğ edildiği, davalı borçlular vekili tarafından 31.07.2018 tarihinde 7 günlük yasal itiraz süresi içerisinde takibe itiraz edildiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 02.08.2019 tarihinde icra takibine konu alacak için eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında, davacı yanın alacaklı olup olmadığı, davalıların tacir olup olmadığı, yapılan yetki sözleşmesinin geçerli olup olmadığı ile İstanbul İcra Daireleri'nin yetkili olup olmadığı ihtilaf konusudur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun; 11. maddesi "Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir....
İcra Müdürlüğü' nün 2004/387 sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığı ve takibin kesinleştiği, ancak borçlu vefat ettiğinden icra dosyasındaki borcun ödenmesi konusunda davalılara ödeme emri gönderildiği, davalıların borçları olmadığını ve murisin mirasını reddettiklerine dair dava açtıklarını belirterek takibe itiraz ettikleri, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 02.09.2010 tarih ve 2010/356-416 sayılı mirasın reddi kararıyla davalıların mirası reddettiklerinin anlaşıldığı, bu nedenle davalıları, muris ...' nın borcundan sorumlu tutmanın mümkün olmadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davasının koşulları, yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibine girişilmesi, ödeme emrine borçlu tarafından 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemede dava açılması şeklinde sıralanabilir....
seçilmediğinden yetki konusunda tercih hakkının davalı yana geçtiği, davalı yan takibe süresinde itiraz etmekle; İİK'nun 50. maddesi atfıyla HMK'nun 6. maddesine uygun olarak yetkili icra müdürlüğü borçlunun yerleşim yeri icra müdürlüğü olarak doğru gösterdiğinden davalı yanca usulüne uygun şekilde yetki itirazında bulunulduğu, bu itiraz üzerine her ne kadar icra müdürlüğünce kabul edilmemiş ise de alacaklı vekilince takibin İstanbul Anadolu icra müdürlüğüne gönderilmesi talebinde bulunulduğu hususu da nazara alındığında dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine" karar verilmiştir....
İİK’nun 168/....maddesi ile borca ve ödeme emrine itiraz için sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine başvurulacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır. Somut olayda alacaklının başlattığı takipte ödeme emri borçluya ....01.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, İİK'nun 168/....maddesinde belirtilen yasal beş günlük sürenin son günü tatile rastladığından ....01.2016 tarihinde icra mahkemesine itiraz edilmiş olmakla itiraz yasal beş günlük sürede olup mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ........2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/04/2019 NUMARASI : 2018/465 ESAS, 2019/398 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....