Dava, İİK'nun 167 vd maddelerinde düzenlenmiş olan kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takip sonucu, borçlunun 5 günlük süre içerisinde borcu ödememesi, icra takibine itiraz veya şikayette bulunmaması nedeniyle İİK 173.maddesi uyarınca açılan iflas davasıdır. 2004 sayılı İİK'nun 154/1. maddesi uyarınca iflas yoluyla takipte yetkili icra dairesi, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki icra dairesidir. Ancak, İİK'nun 154/3. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi kamu düzeninden olmadığından bu konuda yetki sözleşmesi yapılabilir. Borçlu ve alacaklı yetki sözleşmesi veya yetki şartı ile borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerden başka bir yer icra dairesini yetkili kılmışlarsa o yerin icra dairesi de iflas takibi için yetkili sayılır. Ancak iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır....
Bu haliyle, 7 günlük icra takibine itiraz süresi 17.08.2011 günü dolmuş, itiraz dilekçesi 22.08.2011 gününde havale edilmiş olduğundan icra takibine itirazın süresi içerisinde olduğundan söz edilemez. Bu halde, süresi içerisinde verilmiş bir itiraz dilekçesi olmadığından ve süresiz şikayet yoluyla durmuş olan takibe devam etme imkanı varken kesinleşmiş bir icra takibine karşı itirazın iptali davası açılmasında davacı yüklenicinin hukuki yararı yoktur. Az yukarıda izah edilen dava şartının sağlandığından söz edilemez. Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmamış, açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davalı hakkında İskenderun İcra Dairesinin 2019/1955 takip numaralı dosyasıyla davacı tarafından 43.062,28 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının usulsüz tebligat yapıldığı belirtilerek borca itiraz ettiği icra dairesinin yetkisine itiraz edilmediği anlaşılmıştır. İcra takip dosyasında yapılan itiraz esnasında borçlunun ödeme emrine itiraz ederken ayrıca yetki itirazında bulunmamasının mahkemenin yetkisine bir etkisi yoktur. Başka bir deyişle itirazın iptali davası, yetkisiz olan icra dairelerinin bulunduğu yer mahkemesinde açılamaz....
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında, kira alacağının tahsili amacıyla, tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine, davacı alacaklı, icra mahkemesine başvurarak kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin kabulü ile davalının tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından 01.12.2011 tarihinde tahliye istekli olarak başlatılan icra takibinde 01.08.2010 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi gereğince ödenmeyen 7.800,00 TL kira parasının tahsili istenilmiştir. Ödeme emrinin tebliği üzerine, davalı borçlu, yasal süresinde itiraz ederek, borcu bulunmadığını beyan etmiştir. Bu şekilde ödeme emrine itiraz edildiğinden kesinleşmiş bir takipten söz edilemez. İcra takibine itiraz yapıldığına göre itirazın kaldırılması istenilmeden doğrudan doğruya tahliye ve alacak isteminde bulunulamaz....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak kiralananın tahliyesi ve alacağın tahsili isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin kabulü ile itirazın kaldırılmasına,takibin devamına ve davalının tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından 12.5.2009 tarihinde tahliye istekli olarak başlatılan icra takibinde 6.2.2005 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi gereğince ödenmeyen 2008 yılı Eylül ayı ile 2009 yılı Mayıs ayı arası toplam 2.790 TL kira paralarının tahsili istenilmiştir. Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yasal süresinde itiraz ederek, istenilen kira paraları ödenmiş olup, borcu bulunmadığını beyan etmiştir. Bu şekilde ödeme emrine itiraz edildiğinden kesinleşmiş bir takipten söz edilemez....
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; tacir olan taraflar arasında imzalanan sözleşmede, uyuşmazlıkların ... mahkemelerinde çözümleneceği yönünde yetki sözleşmesi yapıldığını, işbu sözleşmenin geçerli olduğunu, mahkememizin huzurdaki uyuşmazlık kapsamında yetkisiz olup Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu, dolayısıyla da yetki itirazında bulunduklarını, yetki itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. e-imza e-imza GEREKÇE :Dava, cari hesap ilişkisi kapsamında başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın dayanağı bila tarihli Genel Sipariş Koşullarına İlişkin Sözleşme 11. Madde 1. Bendinde: "sözleşmenin uygulanmasından doğabilecek her türlü anlaşmazlıkların çözümü, Ankara Mahkemeleri ve İcra Daireleri tarafından yapılacaktır" şeklinde düzenleme yapıldığı, tarafların ise tacir olduğu görülmüştür....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/26289 Esas sayılı dosyasıyla icra takibine girişildiğini, davalı borçlunun ödeme emrine süresinde itiraz ettiğini, davalı borçlunun borca kötü niyetle itiraz ederken yetki itirazın da yetkili icra dairesini göstermediğini, borçluya karşı ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2014/26289 Esas sayılı dosyasıyla girişilen takip dosyasına süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek davanın kabulüyle borçlu davalının ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2014/26289 Esas sayılı dosyasına yaptığı kötü niyetli itirazının iptaline, borç miktarının %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı borçludan alınmasına, icra takibinin aynen devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; dava konusu 53 DP 156 plakalı aracın kaza tarihi olduğu iddia edilen 15/10/2014 tarihinde geçerli ve müvekkil şirket tarafından yapılmış herhangi bir poliçesinin bulunmadığını, ... plakalı aracın 06/09/2013/2014 vadeli ... nolu poliçe ile ......
Ödeme emri davalı borçluya 23.1.2015 de tebliğ edilmiş ödeme emrine itiraz edilmemiştir. Bu durumda icra takibi kesinleşmiştir. Buna göre, taraflar arasında sözlü kira akdi bulunduğu,davalının kiracı olduğu ve kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Davacı kiralayanın, kiracı hakkında başlatılan icra takibine itiraz edilmeyerek kesinleşmesi nedeniyle İİK’nun 269/a maddesi gereğince tahliye davası açmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bundan sonra davalı kiracı yasal süre içinde takip konusu kira borcunu ödediğini İİK’nun 269/c maddesinde yazılı belgelerle kanıtlamakla yükümlüdür. Dava,yasal 30 günlük süreden sonra açıldığına 30 günlük ödeme süresi içinde takip konusu borç ödenmediğine göre kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru değildir....
İtirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir ancak bunun için davalı borçlu tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazlarını bildirmesi gerekmektedir. Eldeki davada davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı bulunmadığından mahkemece icra dairesinin yetkisine yönelik karar vermesi beklenemez.(YHGK 2020/793 K) Davaya konu Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğünün 2017/9704 E sayılı dosyası incelendiğinde, davalılardan T14 in icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, diğer davalıların hiçbirinin icra müdürlüğünün yetkisine itirazlarının bulunmamasına karşın, tüm davalıların icra müdürlüğünün yetkisine itirazları varmış gibi değerlendirme yapmak suretiyle davanın usulden reddine ilişkin verilen ilk derece mahkemesi kararı yerinde olmadığından kaldırılması gerekmektedir. Yine HMK 10....
Parsel kain inşaatın A,B,C blokların Otopark 1'in Otopark 2'nin ve sosyal tesisin tüm alçı işlerinin anahtar teslimi yapılmasına dair sözleşme, 02/04/2020 tarihli ek sözleşme ve 03/04/2020 tarihli ek sözleşmeden kaynaklandığını, ödeme emrinin gönderilmesini müteakip davalının 15/11/2021 tarihinde ödeme emrine karşı itiraz ettiğini, icra takibini haksız ve kötü niyetli olarak durdurduğunu, davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde müvekkil şirketin alacaklıya borcu bulunmadığından ödeme emrine konu borca itiraz edildiğini, talep edilen faize itiraz edildiğini, davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde sadece borcun miktarına ve ferilerine itiraz ettiğini, müvekkili ile aralarındaki borç ilişkisine kesinlikle itiraz etmediğini, davalı ile müvekkili arasında 23/05/2019, 26/06/2019, 02/04/2020 ve 03/04/2020 tarihli sözleşmelerinin olduğunu, bu sözleşmenin altında borçlunun imzasının bulunduğu ve bu imzasını ikrar ettiğinin açık olduğunu, müvekkil ile davalı arasındaki borç ilişkisi hakkında...