Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili borçlunun müvekkili bankadan almış olduğu kredi kartlarının harcamalarından doğan borçlarını ödemediğini, bu alacağın tahsili amacıyla borçlu hakkında... 8. İcra Müdürlüğünün 2014/27073 numaralı dosyası ile icra takibine geçildiğini, borçlunun borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkili davalı borçlu arasında akdedilen sözleşmenin 31.maddesinde yetkili icra daireleri ve mahkemelerin ... olarak açıkça düzenlendiğini, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/635 Değişik İş sayılı dosyasında verilmiş olan ihtiyati haciz kararına istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığı, icra takibine davacı borçlular tarafından itiraz edildiği ve davacı borçlular vekilleri tarafından mahkememize işbu dava açılarak hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği görülmüştür. İİK'nın 264. Maddesinde "Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. " düzenlemesi bulunmaktadır....
Somut olayda, davalının aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı süresinde sunduğu dilekçesinde,” borca, yetkiye, faize ve tüm ferilerine itiraz ediyorum” demek suretiyle itiraz ettiği, yetkiye itirazında yetkili icra dairesini bildirmediği, dava dilekçesinin tebliği üzerine süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı, dolayısıyla süresi içerisinde mahkemenin yetkisine ilişkin itiraz bildirilmediği anlaşılmıştır....
İİK.nun 33. maddesinde düzenlenen icra emrine itiraz yolu, yalnız mahkeme ilamına dayalı icra takiplerinde değil, ilam hükmünde olan belgelere istinaden yapılan ilamlı icra takiplerinde de uygulanır. Bu madde uyarınca ise, ilamlı icra takibine karşı borçlu, icra emri tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede ancak itfa, imhal ya da zamanaşımına ilişkin iddialarını ileri sürerek icra emrine itiraz edebilir ve icranın geri bırakılmasını isteyebilir. İlam niteliği taşıyan belgedeki imzanın icra mahkemesince incelenmesinin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Bu durumda, borçlunun ilamlı itakipte imzaya itirazının dinlenme olanağı bulunmadığından, mahkemece, bu yöndeki istemin reddi yerine, İİK.nun 33. maddesi hükmüne aykırı olarak imza incelemesi yaptırılması ve sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, tahliye ve tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafından 26/04/2013 tarihinde ... İcra Müdürlüğünde davalı hakkında 2011 Kasım 2013 Nisan arasında ödenmeyen kira farkının tahsili için icra takibi başlatılmış, 07/05/2013 tarihinde ödeme emrinin tebliği üzerine davalı 13/05/2013 tarihli dilekçesi ile icra takibine, borca ve yetkiye itiraz etmiş, Davacının talebi ile dosya ... İcra Dairelerine gönderilmiştir. Yetkili ... 19. İcra Müdürlüğü tarafından borçluya 11/06/2013 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu yetkili icra Müdürlüğü'nün gönderdiği ödeme emrine itiraz etmemiştir....
Alacaklı lehine, icra inkar tazminatına hükmedilmesi için, mahkemenin borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın haksız olduğuna karar vermesi gerekir. Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi ile takip tarihine göre itiraz olunan alacağın likid (muayyen)-belirli olup olmadığına bakmak gerekir. Likit alacaklarda alacak miktarı belirlidir. Borçlu tarafından alacağın gerçek miktarını belirlemek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinebilecek durumdadır. İİK 67/2.madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231)....
Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı borçlu takibe itirazında genel olarak borca itiraz etmiş olup özel bir itiraz nedenine dayanmadığından ve cevap dilekçesi de sunmadığından cevap süresi aşılarak sunulan talep ve delillerin değerlendirmeye alınamayacağı dikkate alınarak ispat yükü davacı alacaklıdadır....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı tarafın icra takibinde kısmi itiraz ve yetki itirazında bulunduğu, takip konusu borcun para borcu olması nedeniyle takip tarihinde alacaklının yerleşim yerinde takip yapılabileceğinden yetki itirazının yerinde olmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu kısmi itirazda itiraz edilen miktar açıkça gösterilmediğinden geçerli bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle yetki itirazının iptali ile takibin devamına, borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, aleyhine başlatılan icra takibine karşı sunduğu itiraz dilekçesinde yetkiye ve borca itirazda bulunmuştur. Mahkemece yetki itirazı kabul edilmemişse de itiraz dilekçesinde takipteki borç miktarına itiraz edilmesi karşısında borca itirazın kısmi itiraz olduğu ve itiraz edilen miktarın açıkca gösterilmediği gerekçesiyle borca itiraz edilmemiş olduğunun kabulü doğru olmamıştır....
İtiraz dilekçesinde belirtilen ikamet adresi ile ödeme emrinin tebliğ edildiği adres aynı olup, bu dilekçeyle yetki, borç, faiz ve fer’ilerine itiraz edilmiştir.Anılan dilekçenin yetki itirazına ilişkin bölümü aynen; “Takip borçlusu yapılan müvekkil şirketin halen faaliyet göstermiş olduğu adres ... Cad. No:... Beşiktaş/İstanbul olup öncelikle takibin yetkili yer icra müdürlüğünde başlatılmamış olması sebebiyle takibe yetki yönünden itiraz ediyoruz” şeklindedir. Borçlu bu dilekçesiyle takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığını ileri sürmüş olup aynı zamanda ikamet adresini de açıkça gösterdiğine göre yetkili olduğunu belirtmek istediği icra dairesini anlaşılacak şekilde gösterdiğini kabul etmek gerekir. Bu itibarla mahkemece takibin yetkili icra dairesinde başlatılmaması nedeniyle davanın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir....
Dava, İİK'nun 167 vd maddelerinde düzenlenmiş olan kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takip sonucu, borçlunun 5 günlük süre içerisinde borcu ödememesi, icra takibine itiraz veya şikayette bulunmaması nedeniyle İİK 173.maddesi uyarınca açılan iflas davasıdır. 2004 sayılı İİK'nun 154/1. maddesi uyarınca iflas yoluyla takipte yetkili icra dairesi, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki icra dairesidir. Ancak, İİK'nun 154/3. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi kamu düzeninden olmadığından bu konuda yetki sözleşmesi yapılabilir. Borçlu ve alacaklı yetki sözleşmesi veya yetki şartı ile borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerden başka bir yer icra dairesini yetkili kılmışlarsa o yerin icra dairesi de iflas takibi için yetkili sayılır. Ancak iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır....