Maddesi gereğince yetki itirazının dinlenemeyeceğini, yetki itirazına ilişkin kararın hatalı olduğunu, ileri sürülen iddiaların takip ile ilgisinin bulunmadığını, davacının ipotek maliki olmakla ipotek limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğu belirtilerek hakkında takip yapıldığını, mükerrer takip bulunmadığını söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir.r DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine Küçükçekmece 3 İcra Müdürlüğünün 2019/18446 E sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine gidildiği, icra emrinin 30/10/2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının 08/11/2019 tarihinde yetki itirazı ile birlikte takibin iptalini istediği, faize itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince davacının yetki itirazının kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
İİK’nın 62. maddesinde ise ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebileceği, İİK’nın 65. maddesinde de ödeme emrine gecikmiş itirazın ne zaman ve nasıl yapılacağı düzenlenerek, burada da borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebileceği, ancak borçlunun, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini bildirmeye mecbur olduğu belirtilmiştir. Görüldüğü üzere 2004 sayılı İİK’da sürelerin hangi hâllerde nasıl başlayacağına ilişkin farklı düzenlenmeler öngörülmüş, bir kısmında öğrenme tarihi esas alındığı hâlde bir kısmında da sürelerin başlangıcında tebligat esas alınmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/19279 esas sayılı dosyasında çıkarılan ödeme emri üzerine sunulan itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de yetkili icra dairesi gösterilmemiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun 50/1. maddesinde para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunacağı, ikinci fıkrada ise yetki itirazının esas hakkındaki itirazla birlikte yapılması gerektiği düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)'nun 19/2. Maddesindeki düzenlemeye göre yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmesi gerekir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Davalı takip borçlusu tarafından icra takibine yetki yönünden de itiraz edilmiş ise de, yetkili icra dairesi bildirilmemiştir. Bu haliyle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın değerlendirilmesi mümkün değildir. İİK'nın 62/1....
İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyasında çıkarılan ödeme emri üzerine sunulan itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de yetkili icra dairesi gösterilmemiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun 50/1. maddesinde para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunacağı, ikinci fıkrada ise yetki itirazının esas hakkındaki itirazla birlikte yapılması gerektiği düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)'nun 19/2. Maddesindeki düzenlemeye göre yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmesi gerekir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Davalı takip borçlusu tarafından icra takibine yetki yönünden de itiraz edilmiş ise de, yetkili icra dairesi bildirilmemiştir. Bu haliyle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın değerlendirilmesi mümkün değildir. İİK'nın 62/1....
Ödeme emrine itiraz başlıklı İİK'nın 147 maddesine göre ödeme emrine itiraz hakkında 62'den 72. maddeye kadar olan hükümler uygulanır. Ancak; aynı maddenin 1. bendinde rehin hakkına açıkça itiraz edilmemiş ise alacaklının rehin hakkı takip safhası içinde artık tartışma konusu olamaz hükmü düzenlenmiştir. İİİK'nın 147 maddesinin göndermesi ile menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile yapılacak takiplerdeki ödeme emrine itirazlarda uygulanması gereken İİK'nın 68 maddesine göre; talebine itiraz edilen alacaklının takibi imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Taşınır rehni, teminat altına aldığı alacağa bağlı (fer'i) bir haktır. Varlığı bu alacağın varlığına bağlıdır....
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı --- adresinde yerleşik olduğundan yetkili icra dairesinin --- Daireleri olduğu, dava konusu icra takibi yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığını, mezkur İcra Müdürlüğüne hitaben yetki itirazında bulunulmuşsa da yetki itirazlarının kabul görmediğini, yetkili mahkemenin --- Ticaret Mahkemeleri olduğu, davacı ve davalı arasında akdedilmiş herhangi bir satış sözleşmesi olmadığı, davacı tarafın davalı şirkete hiçbir mal ve hizmet sunumu yapmadığını, bu nedenle davalı şirketin davalı taraf lehine bir borcu olmadığını, açıklanan nedenlerle; öncelikle yetki itirazının kabulüyle davanın --- Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, haksız ve kötü niyetle yapılan icra takibi ve açılan dava nedeni ile davacı yanın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü....
Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. HMK 114/1- h. maddeye göre hukuki yarar dava şartıdır. HMK 115. maddeye göre; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır ve taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler....
Maddedeki İflas davasının açılacağı yetkili yer mahkemesinin yetkisi, mutlak yetki olup, kamu düzenine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1- ç bendinde, yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili bulunması dava şartları arasında sayılmıştır. Yani aynı yasanın 115.maddesinde belirtildiği gibi, mahkemece, davanın her aşamasında ve kendiliğinden araştırılması gerekir. Bu açıklamalar sonrasında somut olay değerlendirildiğinde, dava, davalı borçlunun sicil adresinin yetki çevresinde bulunan Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmıştır. 2004 sayılı İİK‘nun 176. maddesindeki yasal düzenleme kapsamında atıf yapılan İİK.nun 156/son fıkrası uyarınca, iflas isteminin, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir sene içerisinde, yani hak düşürücü süre içerisinde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerekmiştir. Kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takipte, iflas davasının ödeme emrine itiraz edilsin edilmesin bir sene içinde açılması gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz hakkında karar verilmeden, mahkemenin yetkisinin değerlendirildiğini, bu durumda öncelikle Bakırköy icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu değerlendirilerek sonucuna göre mahkemenin yetkisinin değerlendirilmesi gerektiğini, bir çok Yargıtay kararında da bu hususa işaret edilerek takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğunun kabul edildiğini, davalının Alanya İcra Dairesinden gönderilen ödeme emrine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiğini, yetki itirazının kabul edilerek itirazda gösterilen Bakırköy icra müdürlüğüne dosyanın gönderildiğini, itirazda belirtilen icra dairesince gönderilen ödeme emrine bu kez İstanbul icra dairesinin yetkili olduğundan bahisle itiraz edildiğini, yetki itirazının kabul edilerek dosyanın gönderildiği Bakırköy icra dairesi ve mahkemesinin bu uyuşmazlık...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz hakkında karar verilmeden, mahkemenin yetkisinin değerlendirildiğini, bu durumda öncelikle Bakırköy icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu değerlendirilerek sonucuna göre mahkemenin yetkisinin değerlendirilmesi gerektiğini, bir çok Yargıtay kararında da bu hususa işaret edilerek takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğunun kabul edildiğini, davalının Alanya İcra Dairesinden gönderilen ödeme emrine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiğini, yetki itirazının kabul edilerek itirazda gösterilen Bakırköy icra müdürlüğüne dosyanın gönderildiğini, itirazda belirtilen icra dairesince gönderilen ödeme emrine bu kez İstanbul icra dairesinin yetkili olduğundan bahisle itiraz edildiğini, yetki itirazının kabul edilerek dosyanın gönderildiği Bakırköy icra dairesi ve mahkemesinin bu uyuşmazlık...