Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; icra takibi ve iflâs davalarında münhasır yetki kuralının uygulanacağı, buna göre de iflas takibi ve davasında Türk icra daireleri ile Mahkemelerinin yetkili olduğu, İİK'nın 154. maddesinde öngörülen kesin yetki kuralına istinaden davanın yetkili mahkemede açıldığı, 1935 referans no'lu 450 kg. altının davalıya teslim edildiği, davalı tarafından altının satıldığı fakat bedelinin davacıya ödenmediği, yapılan ödemelerin başka teslimatlarla ilgili olduğu, davalının borcunun hesaplanarak depo emri çıkartılmasına rağmen borcun ödenmediği gerekçesiyle, davalının itirazının kaldırılmasına ve iflasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, İİK'nın 155. maddesi uyarınca başlatılan iflas yolu ile takibe yapılan itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından hükmün tamamı ve yetki itirazının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı erkek usulünce yetki ilk itirazında bulunmuş, mahkemece tarafların yetki itirazına yönelik delilleri sorulup toplanmadan yetki itirazının reddine karar verilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. 116/1-a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK m. 117/3) öngörmüştür. Ön sorunun incelenme yöntemi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir. Davalının yetki itirazı ise mahkemece hadise şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ'nin 25/03/2021 tarih, 2019/731 Esas ve 2021/314 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA; 2- Yetki itirazının KABULÜNE, İstanbul 30....
Somut olayda, borçlu, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında, borca da itiraz etmiş olup, bu hali ile akdi ilişki borçlu tarafından kabul edilmediğinden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89.maddesinin uygulanması imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda HMK'nun 7. maddesi uyarınca borçlunun ikametgah adresi olan yerde takibin yapılması gerekip, borçlunun ikametgahı ... olduğuna göre ... icra müdürlüğünde yetkisizdir. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazı yerinde olduğundan alacaklının yetki itirazının kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ZA...
Şti. ve Onur Özçiçek tarafından icra müdürlüğünün yetkisine yetkili icra müdürlüğü Düzce olduğu gerekçesiyle itiraz edildiğini, kredi sözleşmesinde yetkinin açıkça kararlaştırıldığını, bu anlamda borçluların haksız yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Yapılan yargılama sonucunda mahkemece; davanın kabulü ile Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2019/103913 esas sayılı takip dosyasında davalı borçluların yetki itirazının kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmiştir. Davalılar vekili müvekkillerinin adresinin Düzce'de olması sebebiyle yetkili icra dairesinin Düzce İcra Daireleri olduğu gerekçesiyle mahkemenin kabule yönelik kararının kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İİK'nın 62. maddesi hükmüne göre; genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması zorunludur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2020/138 ESAS, 2020/298 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne dair verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu adına başlatılan icra takibinde borçlunun yetki itirazında bulunduğunu, ancak yetki itirazının yerinde olmadığını, ayrıca Erzurum Asliye Ticaret Mah.nin 2020/46 D.İş kararı ile ihtiyati haciz kararının mevcut olup, yetki hususunun değerlendirilerek Erzurum ilinin yetkili olduğunu belirterek; borçlunun yetki itirazının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/3637 esas sayılı dosyası ile ilamız icra takibi başlatıldığı, borçlunun süresinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, yetki itirazında Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu bildirdiği, alacaklı vekilinin 03.05.2021 tarihinde, borçlunun seçimlik hakkında belirttiği Ankara İcra Müdürlüklerine dosyanın gönderilmesini talep etmek yerine, dosyanın İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerine gönderilmesini talep ettiği ve dosyanın İstanbul Anadolu 9.İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği, alacaklının mevcut talebinin hukuki manada borçlunun yetki itirazının kabulü niteliğinde olmadığı, hukuken geçersiz olan talep üzerine müdürlükçe aynı gün 03.05.2021 tarihinde yetki itirazının alacaklı vekili tarafından kabul edildiği varsayılarak gönderme kararı vermesi ve hatalı işlemler sonucu takibe harçsız olarak İstanbul Anadolu 9.İcra Müdürlüğünde devam edilmesi mümkün olmadığından, Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine...
Davacı erkek vekili hükmün; yetkisizlik kararı yönünden verilen kararın kaldırılması gerektiğine yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın vekili hükmün; yetkisizlik kararı yönünden verilen kararın kaldırılması gerektiğine yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece yetkisizlik kararı verilmiş ise de, davalı kadının cevap ve karşı dava dilekçesinde yetki itirazına ilişkin talebinin bulunmadığı anlaşılmıştır. HMK'nun 19. Maddesinin 2. bendi gereğince "(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmü düzenlenmiştir. Düzenlenen HKM'nun 19/2 hükmü gereğince, davalının yetki itirazı bulunmadığından mahkemenin resen yetkisizlik kararı vermesi doğru değildir....
Hal böyle olunca yetki itirazının yanı sıra yetkili mahkemenin de doğru gösterilmesi gerektiği yolundaki düşüncenin borçluya ilave bir ispat külfeti yüklemekten öte pratik bir faydası bulunmamaktadır. Bu nedenle yetki itirazında bulunan borçlunun, mahkemesinin yetkisiz olduğunu belirtip ispatlaması yeterli iken, “borçlunun itirazında yetkili mahkemeyi belirtmemesi veya gösterdiği mahkemenin yetkili olduğunu ispat edememesi halinde yetki itirazı reddedilmelidir” şeklinde tezahür eden sayın çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davacı T2 yetkiye itirazının süre yönünden usulden reddine, İİK'nun 34. maddesi uyarınca ilamın icrası her icra dairesinden istenebilir hükmü uyarınca Adana İcra Dairesinin yetkili olduğu anlaşılmış, bu nedenle davacı T1 nın yetki itirazının esastan reddine, borçlu davacılar hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçlu davacılar adına kayıtlı dava konusu ipotekli taşınmaz üzerine İİK 150/c şerhi işlendiği, ipotek akit tablosunda dava konusu taşınmazlara T4 A.Ş. lehine ipotek tesis edildiği, alacaklı banka tarafından borçlular hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmakla, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı bulunmadığı anlaşıldığından davacı T2 yetki itirazının süre yönünden usulden reddine, davacı T1 nın yetki itirazının esastan reddine, davacıların...