O halde, ihtiyati hacze dayanak bononun düzenleme yerinin İstanbul, ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun yerleşim yerinin Erzincan, diğer borçlunun yerleşim yerinin ise Hatay olmasına ve yetki şartının geçersiz bulunmasına göre ihtiyati hacze karar veren mahkemenin yetkili olmadığı anlaşılmakla itiraz eden borçlunun yetki itirazının kabulü ile hakkındaki ihtiyati haczin kaldırılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde yetki itirazının reddine karar verilmesi isabetli olmadığından, itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve açıklanan nedenlerle; ihtiyati hacze yetki itirazının kabulü ile borçlu ... aleyhine verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır.Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre, sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı ... üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; ... üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır....
Yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır.Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre, sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı ... üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; ... üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır....
Adliyesin de yetkili olduğundan yetki itirazının reddi yerine kabulüne karar verilmesi hukuka aykırıdır iş bu kararın temyiz incelemesi neticesinde kaldırılarak yetki itirazının reddini isteme zarureti hasıl olduğundan istinaf kararına karşı yasal süresi dahilinde temyiz kanun yoluna başvurduklarını belirtmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı borçlunun hakkında yapılan takibe ilişkin yetki itirazı talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İcra İflas Kanunu, 50.madde, HMK. 447. madde, 6.madde, 10. madde 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Taraflar arasında geçerli olarak yapılmış yetki sözleşmesi varsa ve bu sözleşmede davanın sözleşmeyle kararlaştırılan yer dışında genel ve özel yetkili başka bir mahkemede de açılabileceğine dair aksine bir düzenleme yoksa, dava yalnızca sözleşmede kararlaştırılan yer mahkemesinde açılabilir (HMK. md. 17).Yetki itirazının ileri sürülme zamanının ve şeklini düzenleyen HMK'nın 19. madddesine göre; yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemenin (icra dairesinin) hangi yer mahkemesi (icra dairesi) olduğunu açıklamak zorundadır. ( bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.4.2014 tarihli, E. 2013/19-1520 ve K. 2014/524 sayılı kararı)Yetkili mahkemenin gösterilmemesi, yanlış gösterilmesi veya tereddüte yol açmayacak şekilde açık ve belirgin gösterilmemesi yetki itirazının geçersizliği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda, karşı tarafça verilen 03/11/2023 tarihli dilekçede " “İstanbul Ticaret Mahkemeleri yetkili olup, bono üzerindeki yetki anlaşmasına uyulmadığı aşikardır....
İcra Dairesinin yetkisine de itiraz ettikleri, mahkemece yetki itirazının kabulü ile ... İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğuna karar verildiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Somut olayda ise borçlular, icra mahkemesinde yetki itirazında bulunurken borçlu şirketin ticari ikametgahının ..., diğer üç borçlunun ise ... ilçe sınırlarında olduğunu, ... veya ... İcra Müdürlüklerinden birisinin yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuşlar, ancak; birden fazla olarak belirttikleri icra dairelerinden hangisini seçtiklerini bildirmemişlerdir....
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve mahkemece yetki itirazının dikkate alınmadığı, mahkemenin kararının gerekçeli olmadığı, eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, menkul haczi nedeniyle 3. Kişi tarafından İİK.nun 96- 97 maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince 09/08/2022 tarihli celsede "Davalının yetki itirazının şu aşamada reddine" karar verilmiş ise de, bu kararın gerekçesi yazılmadığı gibi, gerekçeli kararda da yetki itirazının reddine ilişkin herhangi bir gerekçeye yer verilmemiştir. Dava, 6100 sayılı HMK'nın yürürlük tarihinden sonra açılmış olup; bu Kanun’da 1086 sayılı HUMK’un 512. maddesine paralel bir düzenleme getirilmemiştir....
Öncelikle borçlunun yetki itirazının kaldırılması talebinin çözümlenmesi ve borçlunun yetki itirazı yerinde görülmez ise, diğer (borcun olmadığına yönelik) itirazların kaldırılması talebinin incelenmesi gerekmektedir. Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen sözleşmede yetki şartı bulunduğunu bu sözleşmeye göre Adana İcra Dairesinin yetkili olduğunu belirterek istinaf etmiştir. Takibin ekinde bulunan kredi sözleşmesi 29/06/2012 tarihli ve 50.000 TL bedellidir. Sözleşmenin ibraz edilen sayfalarında yetki sözleşmesine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinin ekine 19/02/2014 tarih 100.000 TL bedelli farklı bir sözleşme ibraz etmiş ve bu sözleşmede Adana İcra Dairelerinin yetkili kılındığını ileri sürmüştür. Bu sözleşme takibin dayanağı alacağa konu sözleşme olmadığından uyuşmazlığın çözümünde esas alınmaz....
Aynı Yasa'nın 3. babında ilâmsız takiplere ilişkin hükümler yer almış, aynı babın 50. maddesinde yetki ve itirazlar başlığı altında, HUMK'nın (HMK.nın) yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik edileceği ve yetki itirazlarının esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılıp, tetkikinde ise, takibin esasına ilişkin itiraz yer almış ve 66. maddesi ile, icra takibine yapılan itiraz üzerine takibin duracağı hükmü getirilmiştir. Yasa, yapılan itirazla duran icra takibinin devamı için alacaklıya iki yol tanımıştır. Bunlardan biri Yasa'nın 67. maddesine göre mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptâli istemek, diğer yol ise, aynı Yasa'nın 68. ve 69. maddelerine göre tetkik merciinde (icra hukuk mahkemesinde) itirazın kaldırılması isteğidir. Her iki halde gerek mahkeme gerekse tetkik mercii (icra hukuk mahkemesi) takibe yapılan itiraz nedenlerini hakkındaki incelemesinde, bu nedenler içinde varsa yetki itirazının HUMK'nın 190 ve 225....
Alacaklı, yetki itirazına karşı ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasında yetki itirazının kaldırılması için talepte bulunmuş, icra hukuk mahkemesince talep reddedilerek karar kesinleşmiştir. Bu durumda, yetkili yerde icra takibi başlatılmadığından, görülmekte olan itirazın iptali davasının dava şartı yokluğundan reddi gerekirken yazılı gerekçesiyle reddi doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7. maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün değiştirilen gerekçeyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....