iken borca, imzaya, faize ve borcun sair tüm ferilerine itiraz hakları saklı kalmak kaydı ile yetki itirazlarının kabulü ile, takibe konu alacak için Küçükçekmece İcra Müdürlükleri’nin yetkili olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Alacaklı vekilinin 28.04.2008 tarihli talebi üzerine, borçlu şirkete iflas yolu ile adi takibe ilişkin ödeme emri gönderilmiştir. Bunun üzerine borçlu vekili, yetkiye, zamanaşımına ve borcun esasına itiraz etmiştir. İİK' nun 156/3 ncü maddesi gereğince, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse alacaklı bu itirazın kaldırılmasını ve borçlunun iflasına karar verilmesini ticaret mahkemesinden isteyebilir. İİK’nun 154’ncü maddesine göre,iflas yolu ile takipte yetkili mercii, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki icra dairesidir.Ancak,icra dairesinin yetkisi kamu düzeninden olmadığından taraflar yetki sözleşmesi ile başka bir yer icra dairesinin yetkili olduğunu kararlaştırabilir.İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde,iflas davasının kaldırılmasına bakan mahkemenin öncelikle bu yetki itirazını inceleyerek sonuçlandırması gerekmektedir....
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur....
HMK 10.maddesi uyarınca takibe konu taraflar arasında imzalanan sözleşme de yetkili icra dairesinin İstanbul icra daireleri olduğunun belirlenmesi ve sözleşmeye davalı tarafından itirazda bulunulmadığından, sözleşmedeki yetki düzenlemesinin tarafların tacir olması nedeni ile geçerli olması nedeni ile yetki itirazının kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine girişildiğini, takibe konu bonoda müvekkilinin adresinin Yeniçağa olduğunu, bu nedenle Gerede İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu, tarafların tacir olmadığını ve senetteki yetki şartının da geçersiz olduğunu, ayrıca müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcunun olmadığını belirterek yetkiye ve borca itiraz etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/7375 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takibe konu çekin bankaya ibraz edilmesi ve çekin bedelinin karşılığının bulunmaması üzerine bu çekin takibe konu edildiğini ve keşideci Berkay Acar ile birlikte diğer ciranta müvekkili T1'tan borçlu gösterilerek takip başlatıldığını, ancak takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, yetkili icra dairesinin İstanbul Anadolu İcra daireleri yada İstanbul İcra daireleri olduğunu, davalı alacaklının takibe koymuş olduğu bu çekin karşılığı olan bedelin müvekkili tarafça davalı alacaklıya aralırındaki ticari ilişki bakımından malen ödenmiş olup, davacı müvekkilinin davalı alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, takibe borç alacağa işlemiş ve işleyecek tüm faize ve ferileri yönünden müvekkili bakımından itiraz ettiğini, bu nedenlerle takibin ve ödeme emrinin yetki itirazı ile birlikte borcu itirazları yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatıldığını, takibe konu edilen çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, ayrıca takibin İstanbul’da açıldığını, ancak takibe konu çekin keşide yerinin Mersin olduğunu, borçlu görülen taraflarının tamamının da adreslerinin Mersin olduğunu, bu nedenle yetkili icra dairelerinin Mersin icra daireleri olduğunu ileri sürerek imzaya ve yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ ; İlk derece mahkemesince “ İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir....
Davacı borçlular tarafından, hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, yetkiye ve takibe itiraz edilmiş, ancak mahkemece, davacıların teminat senedi iddiasına dayalı takibe itirazları bakımından kısa karar oluşturulmuş, yetki itirazı hususunda hüküm kurulmamış, bu konuda hükmün gerekçesinde her hangi bir değerlendirmeye yer verilmemiş, bu şekilde yalnızca davacıların bir kısım talepleri hakkında hukuki değerlendirmede bulunulmuş ve hüküm kurulmuştur. Davacıların yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır....
Yapılan icra takibi üzerine borçlu hem icra dairesinin yetkisine, hem de borcun aslına itiraz etmiş ve bu nedenle itirazın iptâli için İİK’nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptâli ve takibin devamı istemi ile temyize konu dava açılmıştır. İcra takibinde hem icra dairesinin yetkisine ve hem de borcun esasına itiraz edilmesi halinde mahkemece önce icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz incelenerek takibe yapılan yetki itirazı yerinde ise davanın reddine, aksi takdirde borcun esasına yapılan itiraz incelenerek hasıl olacak sonuca göre istek karara bağlanmalıdır. Bilindiği gibi İİK’nın 50.maddesi uyarınca HUMK’nın yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle icra takibi borçlunun ikâmetgahının bulunduğu, sözleşmede yetki kuralı varsa yetkili kılındığı veya HUMK’nın 10.maddesi uyarınca mukavelenin icra olunacağı mahalde bulunan icra dairelerinde yapılabilir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki yetki ve borca itiraz uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince, davacının yetkiye ve kambiyo vasfına ilişkin takibin iptali talebinin ve tarafların tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. İTİRAZ Şikayetçi borçlu, takibe konu bonolar ile ilgili yetkili icra müdürlüğünün ... olduğunu, ......