Mahkemece, ilk takibin ...İcra Müdürlüğünde başlatıldığını, borçlu/davalının İzmir-Karşıyaka İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu belirterek ...İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz edip takibi durdurduğunu, davacı/alacaklının, davalının yetki itirazının kaldırılmasını veya iptalini isteme cihetine gitmediğini, yetki itirazını kabul ettiğini, bu durumda, davacının takibin devamını sağlamak için takip dosyasının ancak davalının itirazında belirttiği icra dairesine (borçlu tarafından birden fazla yer yetkili gösterilmiş ise bunlardan birine) gönderilmesini istemesi ve takibe de aynı yerde devam etmesinin gerektiğini, eldeki davada ise, davalının yetki itirazını kabul eden davacının, takip dosyanın Aydın İcra Müdürlüğüne gönderilmesini taleple takibe ...İcra Müdürlüğünde devam edildiğini, oysa, Aydın İcra Müdürlüğü davalının kabul edilen ilk itiraz dilekçesinde yetkili olarak belirttiği yerlerden olmadığını, davalının ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre davacılar aleyhine iki adet bonodan dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacıların yetki itirazında bulundukları, ayrıca bononun teminat amaçlı verildiğini, kambiyo vasfında olmadığını söyleyerek takibin iptalini istedikleri borca itiraz ettikleri görülmüş olup takibe konu bonoların incelenmesinde davalının lehtar davacılardan T3 Şirketi’nin keşideci olduğu, diğer davacıların kefil olarak senette imzalarının bulunduğu, keşideci ve lehtar tacir olduğundan bonolarda da İstanbul Mahkemeleri yetkili kılındığından davacıların yetki itirazının yerinde olmadığı, ayrıca davacı tarafın dayandığı sözleşmede takibe konu senede atıf yapılmadığı, bonoda teminat amaçlı verildiğine yönelik bir açıklama bulunmadığı, borca itirazın İİK’nun 169/a maddesi gereğince ispatlanamadığı bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm...
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı tarafın icra takibinde kısmi itiraz ve yetki itirazında bulunduğu, takip konusu borcun para borcu olması nedeniyle takip tarihinde alacaklının yerleşim yerinde takip yapılabileceğinden yetki itirazının yerinde olmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu kısmi itirazda itiraz edilen miktar açıkça gösterilmediğinden geçerli bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle yetki itirazının iptali ile takibin devamına, borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, aleyhine başlatılan icra takibine karşı sunduğu itiraz dilekçesinde yetkiye ve borca itirazda bulunmuştur. Mahkemece yetki itirazı kabul edilmemişse de itiraz dilekçesinde takipteki borç miktarına itiraz edilmesi karşısında borca itirazın kısmi itiraz olduğu ve itiraz edilen miktarın açıkca gösterilmediği gerekçesiyle borca itiraz edilmemiş olduğunun kabulü doğru olmamıştır....
İcra Müdürlüğünün 2020/25238 Esas sayılı dosyası ile yürütülen takibe yetki yönünden itiraz ettiklerini, müvekkilin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcu olmadığını, takibe konu çekler üzerindeki imzaların da müvekkiline ait olmadığını, imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, yetkiye, borca ve imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, kambiyo senetlerine özgü icra takibi ilamsız icranın özel bir türü olduğunu ilamsız icra takiplerinde genel yetki kurallarına göre yetkili icra dairesi genel olarak borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi olduğunu, ancak dava konusu icra takibinde iki tane borçlu olduğunu, borçlulardan Silver House İnş. .......
İlk derece mahkemesi tarafından; “….Takip dayanağı fatura olup, faturaya dayalı alacaklarda genel yetki kuralı uyarınca borçlunun ikametgahı icra daireleri ve Mahkemeleri yetkilidir….” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı alacaklı vekili istinaf başvurusunda özetle; sözleşmeden doğan davalarda ifa yerinin de yetkili olduğunu, para borçlarında alacaklının ikameti icra dairesinin yetkili olduğunu, taraflar arasında yetki sözleşmesinin bulunmadığı gerekçesiyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru, İİK'nın 68. maddesi kapsamında genel haciz yoluyla takipte yetki itirazının kaldırılması istemine ilişkindir. Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının fatura alacağına dayalı olarak genel haciz yoluyla takibe başladığı, ödeme emrinin 17/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 18/12/2020 tarihinde itiraz dilekçesi sunduğu, alacaklının yasal altı aylık sürede yetki itirazının kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin çeke dayalı olarak davalı hakkında takibe geçtiğini, davalının çekin hatır çeki olduğu iddiası ile takibe itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çekin bankaya ibraz edilmediğini, müvekkilinin çekin keşidecisi olduğunu ve çekin hatır çeki olarak düzenlendiğini, müvekkilinin bu çek nedeniyle borcunun olmadığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Madde 50'ye göre sözleşmenin yapıldığı yer icra dairesinin yetkili olduğunu, buna göre takibe yetkili mercinin Konya İcra Daireleri olduğunu, davalı yanın kötü niyetli olarak alacaklarını sürüncemede bırakmak amacıyla takibe itiraz ettiğini, yapılan itirazın iptaline karar verilmesi olduğu, davalı yanın süresi içinde yetkiye ve borca tüm ferileri ile birlikte itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına dair karar verildiği, davacı tarafından süresi içinde itirazın iptali davası açıldığı, itirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin varlığına bağlı olduğu, İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemeyeceği, borca itiraz eden davalı ...'in adresinin ... Cihanbeyli olduğu, davalı borçlu ... tarafından Konya ......
Hukuk Dairesinin 2016/6861 Esas, 2016/4290 Karar sayılı kararının da bu yönde olduğunu, müvekkilinin adresinin Eskişehir olduğunu, ödeme emrinde de Eskişehir yazdığını, bu nedenle yetkili icra dairesinin Eskişehir İcra Dairesi olduğunu, bu nedenle yetkiye itiraz ettiklerini, ayrıca takibe dayanak belgelerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin imzalarının bilirkişi marifetiyle tetkik edilmesi halinde takibe konu belgelerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığının anlaşılacağını, bu nedenle imzaya da itiraz ettiklerini, alacaklının takip dayanağı senetleri kullanmakta kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunu beyan ederek yetki itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, imzaya itirazlarının kabulü ile takibe konu bonodaki imzaların müvekkiline ait olmadığının tespitine, takip alacağının %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini...
. - K A R A R - Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, icra dosyasından icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, itirazın hiç dikkate alınmadan itirazın iptali davasının da yetkisiz mahkemede açıldığını,müvekkili şirketin merkezinin ... -... olduğunu, genel yetki kuralınca davanın ... açılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davaya konu takibin faturaya dayandığı,yetki konusunda özel bir sözleşmenin olmadığı, takip borçlusu ve davalının adresinin İstanbul olduğu HMK'nun 6.maddesi gereğince takibe konu alacak yönünden ... İcra Daireleri ile İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu, öncelikle icra dairesinin yetkisinin belirlenmesi gerektiği,davalı tarafın süresinde yetkiye itiraz ettiği belirtilerek dava konusu takipteki alacak yönünden ... İcra Dairelerinin yetkisizliğine, ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından " alacaklının 1 adet bonoya dayalı olarak 13/12/2021 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başladığı, borçlunun bono üzerinde adresinin bulunmadığı, lehtar ve dava dışı keşidecinin tacir olduğu, senet üzerinde İstanbul İcra Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabul edildiği, senedin üzerindeki düzenleme yeri de İstanbul olduğundan davacının yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Borca İtiraz Yönünden: “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, …sıfat itirazı gibi…. borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr....