DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169, 169/a maddelerine dayalı yetki itirazı ve borca itiraz, İİK'nın 170/a maddesi uyarınca takibe dayanak senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı iddiasıyla takibin iptali istemine ilişkindir. Takibe konu senette tanzim yeri İzmir olarak yazılmış, ödeme emri davacılara Tavas İlçesinde tebliğ edilmiştir. Genel yetki kuralı uyarınca takipte İzmir İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu anlaşıldığından, yetki itirazının reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. TTK'nın 778. maddesi göndermesi ile bonolarda da uygulanması gereken TTK'nın 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Tamamen doldurulmamış bono tedavüle çıkarken anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece, geçerliliğini korur....
İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, davacının ikametgahının Sarıyer, davalının ikametgahının ... olduğu, bu halde ... İcra Müdürlüğünün yetkili bulunmadığı, yetki itirazının haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ... 6. İcra Müdürlüğünün 2005/219 sayılı icra takip dosyası ile başlattığı icra takibinde 8.784.00 YTL alacağının tahsilini istemiş, davalı icra dosyasına sunduğu 25.1.2005 tarihli itiraz dilekçesinde, yetkili icra dairesinin ... olduğunu, ... icra dairesinin yetkili bulunmadığını ileri sürmüş, ayrıca takibe de miktar yönünden kısmen itiraz etmiştir. Ne var ki davalı borçlu dava açılmadan önce 3.2.2005 tarihinde icra dosyasına verdiği dilekçesi ile 25.1.2005 tarihinde vermiş bulunduğu kısmi itirazında yer ... yetki itirazını geri aldığını, yetki itirazı yönünden ... takibin devamına karar verilmesini istemiştir....
Sayılı İhtiyati haciz kararının uygulanması sonucunda 25.08.2021 tarihinde malvarlığına haciz konulması nedeniyle muttali olunduğunu, 2)Yetki itirazı yönünden; icra takibine konu senetlerde ihtilaf vukuunda senette yetkili olarak belirtilen adres ... ili olmasına rağmen takibin ... ... Sarayında açıldığını, yetkili icra dairesinin ... icra daireleri olduğunu, 3)İmza itirazı yönünden; senetlerdeki ve 12.03.2018 tarihli protokoldeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, 4)Borca itiraz yönünden; takip konusu senetlerin bir kısmı zamanaşımına uğradığını ve müvekkilinin karşı tarafa bir borcu bulunmadığını, 5)Faize, faiz oranına itiraz yönünden; talep edilen işlemiş ve işleyecek faiz oran ve miktarına itiraz ettiklerini, müvekkilinin temerrüde düşmesi için ihtarname keşide edilmediğini, bu nedenle yetki itirazının kabulü ile ... İcra Dairelerinin yetkili olması nedeniyle ......
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; itiraz eden bakımından süresinde itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmakla yetki itirazının İİK madde 265/3 de gösterilen sebepler arasında olduğu, yetki itirazı değerlendirildiğinde, davacının ve davalının yerleşim yerinin Arnavutköy olduğu ve İstanbul (Çağlayan)Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla yetki itirazının kabulü ile itiraz edenler bakımından mahkememizce 10.02.2022 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına; -İİK 265 maddesi gereğince YETKİ İTİRAZIN KABULÜNE, -İtiraz eden bakımından mahkememizce 25.03.2022 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA," karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz kararının Bakırköy ...İcra Müdürlüğü'nün ... E. sayılı dosyasıyla uygulandığını ve borçluya ait araç ve banka hesapları üzerine haciz konulduğunu, daha sonra esas takibe geçildiğini, bu sebeple İ.İ.K.'...
Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, alacaklı İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak, İcra Hukuk Mahkemesi'nden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce İcra Hukuk Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir....
T2 Şti'nin belirtildiği ve altında ödeme yeri olarak Erzurum adresinin yazılı bulunduğu bono üzerindeki yetki kaydında İstanbul ibaresinin yazılı bulunduğu anlaşılmış ve söz konusu bonoya dayanılarak alacaklılar tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlanılmış, borçlu T1 Yapı. Mal. Köm. T2 Şti. tarafından İcra Hukuk Mahkemesi'ne müracaatla yetkiye ve takibe itiraz edilmiştir. Kambiyo senetlerinden biri olan bonoda ödeme yeri kural olarak borçlunun yerleşim yeri, sözleşmenin yapıldığı yer, bonoda belirlenen ödeme yeri, ödeme yeri gösterilmeyen hallerde ise düzenlenme yeri ödeme yeri olarak kabul edilir. Bu hallerde takibe dayanak yapılan bono incelendiğinde borçlunun yerleşim yerinin Erzurum adresi olarak belirtildiği anlaşılmıştır. Bonoda bulunan yetki kaydı HMK'ın 17....
Bu yetki kuralları kesin olmadığından, HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı"nı "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka tarafından davalıya genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kartı ve .... kullandırıldığı, kredi kartından 2.534,91 TL ve diğer krediden ise 18.365,59 TL davalının borçlu olduğunu, bu borçlardan dolayı takibe başlanıldığını, bu takibe yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğunu, esas açısından davalıya .... Noterliğinden yapılan ihtarname ile bildirimin yapılmak suretiyle davalının temerrüde düşürüldüğünü, faiz yönünden ...'nın belirlediği oranlara uyulduğunu, yetki yönünden ise yapılan itirazın HMK 17 maddesine aykırı olup, genel kredi sözleşmesindeki yetki hükmüne göre iptalinin gerektiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir....
Alacaklı tarafından borçlular hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, ilk derece mahkeme kararında da açıklandığı gibi; takibe konu bono üzerinde ihtilaf halinde İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki şartı konulduğu, keşideci ve lehtarın şirket, dolayısıyla tüzel kişi olması nedeniyle yetki şartının geçerli olduğu, bu nedenle davacılar vekilinin yetki itirazının yerinde olmadığı, ayrıca ve açıkça imzaya dair bir itirazın bulunmadığı, senedin zorunlu unsurlarının mevcut olması nedeni ile kambiyo vasfını haiz olduğu anlaşılmaktadır. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir....
Davacı taraf takipte İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olmadığını beyanla yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece öncelikle davacının yetki itirazının incelenmesinin gerektiği, yetki itirazının çözümünden sonra yetkili icra müdürlüğünde yapılan takibe yönelik olarak borçlunun itiraz hakkının bulunduğu anlaşılmakla, bu yönde her hangi bir inceleme yapılmaksızın takibin iptaline yönelik olarak verilen karar usulsüz olmakla, davalı-alacaklının istinaf talebinin HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, davalının yetki itirazının incelenmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine dairemizce oy birliğiyle karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Davalının istinaf talebinin HMK 353/1/a/6 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 2....