Tüketici Mahkemesi ise; taraflarca herhangi bir yetki itirazında bulunmadığından bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 19/2. Maddesinde" Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir.Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır. Dosya kapsamından,davacının satın aldığı dairenin ayıplı ve eksik olması nedeniyle,davanın teminat talebine ilişkin olduğu, taraflarca usulüne uygun herhangi bir yetki itirazında bulunulmadığıda anlaşılmaktadır. Bu durumda, usulüne uygun yetki itirazı bulunmadığına göre, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 19/2. Maddesi gereğince, davanın açıldığı ilk mahkeme olan ... 7.Tüketici Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.'...
Bünyan Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ise, taraflarca yetki itirazında bulunulmadığı gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 439. maddesinde "Hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabilir. İptal davası, tahkim yerindeki mahkemede açılır; öncelikle ve ivedilikle görülür." şeklinde düzenleme getirilmiştir. Ancak, maddede getirilen düzenleme kesin yetki niteliğinde olmayıp, 6100 sayılı HMK'nın 19 ve 117. maddelerine göre, yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazı cevap dilekçesinde ileri sürülmelidir. Davalı, süresi içinde ve usûlüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir. Dosya kapsamından, davacının, tüketici hakem heyeti tarafından verilen kararın iptalini talep ettiği, tarafların yetki itirazı bulunmadığı, Kayseri 3. Tüketici Mahkemesinin yetkisinin bu suretle kesinleştiği anlaşıldığından, uyuşmazlığın Kayseri 3....
Bu hale göre mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralı olmayıp tarafların yetki itirazı da olmadığına göre davanın açıldığı ilk mahkeme olan İstanbul 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öyleyse, davalının cevap dilekçesi vermek için süre uzatım talebi hakkında bir karar verilip, ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulduğu takdirde, mahkemece yetki yönünden Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınması, gösterilmesi halinde bütün deliller toplanarak; gerçekleşecek sonuca göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.02.2017 (Salı)...
Bu hale göre mirasçılık belgesi verilmesi davalarında kesin yetki kuralı olmayıp, yetki itirazı da bulunmadığına göre davanın açıldığı ilk mahkeme olan ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/09/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk ( Aile mahkemesi sıfatıyla ) Mahkemesi ise; TMK'nın 177. maddesindeki düzenlemenin genel yetki düzenlemesi olduğu, nafaka alacaklısının seçimlik hakkı bulunduğu, davalının da yetki itirazı bulunmadığı gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı vermiştir. Nafaka davalarında kesin yetki kuralı olmayıp somut uyuşmazlıkta yetki itirazı da bulunmadığına göre, mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilemez. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı ...Asliye Hukuk ( Aile mahkemesi sıfatıyla )Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ...Asliye Hukuk (Aile mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 07/05/2018 gününde oy birliği ile karar verildi....
Mahkemelerinin yetkili olduğunu açıklayarak yetki itirazında bulunmuş, davacıların iddialarına ilişkin cevap ve delil bildirme hakkının, yetki itirazı hakkında verilecek karara müteakiben kullanılacağını davaya cevap dilekçesinde bildirmiştir. Mahkemece yargılamanın devamı sürecinde, davalı tarafça yapılan yetki itirazı ön sorun olarak kabul edilip bu itiraz hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmemiş, gerekçeli kararda davalının yetki itirazının yerinde olmadığı belirtilmiştir. Her ne kadar davaya konu taşınmaz ... İlçesi idari sınırları içerisinde olup; davalının yetki itirazı yerinde değil ve Mahkemenin bu yöndeki kararı isabetli ise de; davalı tarafın yetki itirazı hakkında karar verilmeden ve delillerini ibraz için süre ve imkan tanınmadan hukuki dinlenilme hakkı kısıtlanmak suretiyle hüküm kurulması isabetsizdir....
Davacı taraf dava dilekçesinde ; icra takibinin yetkili İzmir, aksi takdirde Diyarbakır icra müdürlüğünde yapılması gerektiğini beyanla, yetki itirazında bulunulmuş, mahkemece davacının yetki itirazı kabul edilerek dosyanın Diyarbakır icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. HMK 19/2 maddesinde ; ''Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Bu hükme göre başvurunun niteliği de gözetilerek, duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmeli, tarafların gelmemesi halinde yetki itirazının karara bağlanması gerekmektedir. Mahkemece bu yasal düzenleme gereğince, taraflar gelmese dahi davacının yetki itirazı hakkında karar verilmesi gerekirken, yetki itirazı hakkında da davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir....
Davalı, ikametgahın bulunduğu yer mahkemesi olan Beykoz Mahkemelerinin yetkili olduğunu beyanla yetki itirazında bulunmuş, esas yönden de davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mahkemenin yetkisizliğine, dilekçenin bu nedenle reddine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Yetki itirazı HUMK. 187. maddesindeki ilk itirazlardan olup esasa cevap ile birlikte süresi içinde bildirilmesi gerekmektedir. Oysa somut olayda dava dilekçesi davalıya 16.1.2008 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına karşın davalı 29.1.2008 tarihinde yetki itirazında bulunmuştur. Yetki itirazı 10 günlük cevap süresi içerisinde yapılmamış olduğundan geçersizdir....