yeri adresinin Ankara olması nedeniyle Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu ifade ederek usulsüz tebligat şikayetlerinin, yetkiye ve borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini, takip kesinleşmeden önce usulüne aykırı olarak yapılmış olan tüm icrai/haciz işlemlerin iptaline/ fekkine karar verilmesini ' talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraz ve diğer şikayetlerini ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir....
Davacı borçlular vekili istinaf başvurusunda özetle; şirket adına yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, Selim Örencik'in yetkili olmadığını, şirket çalışanı da olmadığını, tebliğ işleminin TK'nın 12 ve 13.maddelerine aykırı olduğunu, davacı T2n tebligat adresinde ikamet etmediğini, tebligat alan Selim Örencik'in aynı adreste yaşayan tebliğe ehil kimse olmadığını, müşterek yetki sözleşmesi olmakla tek imza ile borçlanmanın mümkün olmadığını, kaşe üzerindeki imzanın ortaklık yetkilisine ait olmadığını, davacı T2n da tek imzadan ötürü borçtan sorumlu tutulamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....
İcra MahkemesiTARİHİ : 23/11/2005NUMARASI : 2005/714-731 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 23.02.2006 tarih, 368/3338 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu icra kefili olup, hakkında yapılan takiple ilgili olarak icra müdürlüğünce hesaplanan borcun miktarına, faize itiraz ederek satışın ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını ve fahiş olarak hesaplanan kısmın iptalini talep etmiştir.Mahkemece yapılan incelemede; şikayetin, "satışın durdurulmasına" ilişkin olarak kabulüyle talebin reddine karar verilmiş, bilahare müteferrik kararla da, bu kararın temyizi mümkün olmayan kararlardan olduğundan bahisle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.Borçlu şikayetçinin; asıl şikayeti, borca ve faize olduğundan mahkemece usulüne uygun olarak bu konuda inceleme yapılıp şikayetinin sonuçlandırılması...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2265 KARAR NO : 2022/1072 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2021 NUMARASI : 2021/132 ESAS, 2021/312 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ- GECİKMİŞ İTİRAZ KARAR : Bodrum 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/132 Esas, 2021/312 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebligat şikayetinin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Bodrum 2....
İcra Daireleri olduğunu, müvekkilinin borcunun bulunmadığını, borca, faize ve oranı ile tüm fer'ilere itiraz ettiklerini belirterek şikayet ve itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Somut olayda; yetkili icra müdürlüğünce borçlu şirkete ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine, şirket vekilinin 03.11.2018 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğu, dilekçesinde usulsüz tebligat iddiasında bulunmadığı, sadece borca ve faize itiraz ettiği, ancak müdürlükçe itirazın reddine karar verildiği, borçlu vekilinin yargılama aşamasında da usulsüz tebligat iddiasının bulunmadığı, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere yerinde olmayan icra müdürlüğü kararının iptali gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 18.02.2020 tarih ve 2019/1210 E. - 2020/416 K. sayılı istinaf talebinin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve ... Anadolu 14....
Açıklanan nedenlerle davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar vermek gerekmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde borca ve yetkiye itiraz ile şikayet ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük hak düşürücü süreye tabi olup, mahkememizce resen göz önüne alınması gerektiğinden, davacı borçluya çıkartılan ödeme emrinin açıklanan gerekçelerle usulüne uygun olarak 11/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle davacı borlunun borca ve yetkiye itirazını yasal 5 günlük hak düşürücü süreden sonra 24/09/2020 tarihinde yaptığı anlaşılmakla, davacı borçlunun süresinde açılmayan borca ve yetkiye itiraz davasının ile şikayetinin ayrı ayrı reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
TL tutarında alacak kaleminin talep edildiğini, söz konusu komisyonun kanunen talep edilmesinin mümkün olmadığını, takip öncesi işlemiş faizin fahiş olduğundan iptalinin gerektiğini, takip konusu borcun aslını kabul etmekle birlikte ödeme emrindeki hesaba alınan faiz oranlarına itiraz ettiklerini belirterek takibin tedbiren durdurulmasına, usulsüz tebliğ nedeni ile vekaletname olmadan avukata yapılan tebligatın iptaline, takibin yetki yönünden iptaline, %0,3 komisyon adlı alacak kalemine ve usulsüz reeskont faiz oranına işlemiş faize ve işleyecek faiz oranına yaptıkları itirazın kabulü ile icra takibinin kaldırılmasına ve ödeme emrinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....