İcra Dairesi'nin yetkili olduğunun tespitine karar verilmesini istediği, mahkemece, taraflar tacir olup, yetki sözleşmesi geçerli olduğundan, icra dosyasının ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında bulunanın, yetkili mahkemeyi (icra dairesini); birden fazla yetkili mahkeme (icra dairesi) varsa seçtiği mahkemeyi (icra dairesini) bildirmesi gerekir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Somut olayda; icra takibi ... . İcra Müdürlüğü'nde başlatılmış, muteriz borçlu vekilinin icra mahkemesine verdiği dilekçede, .../... veya ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürdüğü görülmüştür. Borçlu, itiraz dilekçesinde yetkili icra dairelerini göstermekle beraber seçtiği icra dairesini bildirmediğinden HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazı dikkate alınamaz....
Yetki itirazı ilk itirazlardan olduğundan ön inceleme duruşmasında herşeyden önce ilk itirazlar karara bağlanarak yargılamaya devam edilmesi gerekeceğinden davalı tarafın yetki itirazı üzerinde durulmuştur. HMK 17. Maddesinde; " Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır." denilmektedir. Taraflar arasında yetki sözleşmesi yaparak yetkili mahkemeyi belirlemişlerdir. Taraflar tacir olduğundan taraflar arasında akdedilen...tarihli "Dökümantasyon Yönetim Hizmet Ve Servis Sözlemesi" nin 25.maddesinde öngörülen sözleşmedeki yetki şartı geçerlidir. Buna göre yargılamada yetkili mahkeme .... Asliye Ticaret Mahkemeleridir. Mahkememiz yetki şartı uyarınca yetkisizdir. Bu nedenle mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Maddesi Gereğince; '' (1) İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir: a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı. b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı. c) İş bölümü itirazı.'' 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 117. Maddesi Gereğince; ''(1) İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez. (2) İlk itirazlar, dava şartlarından sonra incelenir. (3) İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır.'' Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafça açılan dava hakkında------ karar sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verildiği sabittir. İş bu dosyada kesin yetki kuralı mevcut olmayıp, yetki itirazı ilk itirazdır....
Davacı 12/08/2020 tarihinde yetki itirazı davası açmıştır. İİK'nun 168/1- 5. maddesi uyarınca borçlu tarafından yapılan yetki itirazı, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. İİK'nun 169/a/1. maddesinde; "İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğindeki yetki itirazı olup, anılan madde gereğince duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Mahkemece, duruşma açılarak ve tarafların varsa delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
HMK'nın 19/2.HMK'nın 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan borçlunun, yetkili icra dairesini, birden fazla yetkili yer varsa seçtiği icra dairesini açıkça bildirmesi gerekir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Davacılar vekili dava dilekçesinde, yetki itirazında bulunmuş, Ankara veya İskenderun icra müdürlüklerinin yetkili olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar, yetki itirazında seçimlik yetkili icra dairelerinden hangisini seçtiklerini açıkça göstermediklerinden, yetki itirazı HMK'nın 19/2. maddesine göre geçersiz olup, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddi gerektiği açıktır. Açıklanan bu olgular karşısında, mahkemece davacıların yetki itirazının reddi gerekirken, yazılı nedenlere yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar vermek gerekmiştir....
Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK'nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir. Bu nedenle yetki sözleşmesi kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamaz.Yetki sözleşmesinin yapılmış olması da resen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerden değildir. (11. HD 2016/15056 - 2017/319 vb.)...
Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, icra hukuk mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı icra hukuk mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen icra hukuk mahkemesinden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır. Genel mahkemenin önce kendi yetkisine yönelik itirazı inceleyip karara bağlayacağı kabul edilirse, mahkeme yetkisizlik kararı verecek, yetkili mahkeme bu kez icra dairesinin yetkisiz olduğu, geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle itirazın iptali davasını reddedecektir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, konut kredi sözleşmesi gereğince tahsil edilen sigorta priminin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. , 11/6/2013 tarih ve 1130 sayılı ararı ile yeni faaliyete geçirildiği, davacı ve davalının yerleşim yerinin adliyesinin yetki alanına dahil olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ise, davanın kesin yetkiye tabi olmadığı, tarafların yetki itirazı olmadan yetkisizlik kararı verilemeyeceğini belirterek yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Mahkemece, öncelikle yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde, diğer itirazların esasının incelenmesi gerekirken, yetki itirazı incelenip sonuçlandırılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda öncelikle mahkemenin icra Dairesinin yetkisine yapılan itirazı değerlendirdikten sonra mahkemenin yetkisine yapılan itirazı incelemesi gerekirken, yazılı şekilde önce mahkemenin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 19.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....