İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/249 Esas sayılı dosyası ile 03/04/2017 tarihinde icra takibine ve borca itiraz ettikleri ve ilgili mahkemeden verilmiş olan kararı istinaf etmeleri sonrasında da, istinaf taleplerinin 09/07/2020 tarihinde reddedildiği, usulsüz tebliğ şikayeti ile yeniden geriye dönük yapılan işlemlere yönelik itiraz ve şikayetlerinin öncelikle takipten haberdar oldukları icra mahkemesinde açmış oldukları 03/04/2017 tarihi baz alındığı göz önünde bulundurulduğunda, şikayet ve itirazlarının süresinde olmadığı, zaman aşımına yönelik itirazları incelendiğinde, icra takip dosyasında takibe konu alacak belgelerinin zaman aşımına uğramadığı, takibin zaman aşımına uğramayarak yasal süreler içerisinde takibe devam olunduğu, bu nedenle şikayetçinin tüm itiraz ve şikayetlerinin reddine " dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul 26....
DAVA Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde; aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, usule uygun herhangi bir tebligat olmadığından takipten haricen haberdar olduklarını, takip dayanağı çeklerde keşide yeri, muhatap banka şubesi ve müvekkili adresinin ... olduğunu, takipte ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, ayrıca borç ilişkisine, faize, ferilerine de itiraz ettiklerini beyanla yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili ... İcra Dairelerine gönderilmesine, yine borca, ferilerine ve faize itiraz doğrultusunda takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Dosya üzeri karar verildiğinden cevap dilekçesi sunulmamıştır. III....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile borca itiraz istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, ... 2.7201 sayılı Tebligat Kanunu md. 21/1, md.30/1, md.32, 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı alacaklı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
, bu tarihe göre süresinde tüm borca ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 10/05/2022 olarak tespitine ve gecikmiş itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir....
SAVUNMA: Davalı vekili 15/02/2023 uyap tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların maddi gerçeğe aykırı olduğu, davacı tarafın açmış olduğu işbu davanın süresinde olmadığını, İcra takibinin 2019 yılında başlatıldığı, 2019 yılında yapılan tebligat varken bu aşamada itiraz etmesinin haksız ve kötü niyetli olup takibi geciktirmeye yönelik olduğunu, tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürmediğini, ayrıca davacı tarafın dilekçesinde de 23.12.2022 tarihinde haberdar olduğunu belirttiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte tebligat usulsüz dahi olsa davacı tarafın dilekçesinde tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürmediği, çünkü takipten daha önceki tebliğ ile haberdar olduğunu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte itiraz süresi 5 gün olup işbu davanın 30.12.2022 tarihinde ikame edilmiş olup süresi içerisinde açılmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169., 169/a. maddeleri uyarınca yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. Davacının Atatürk Cad., ... Ağrı adresine çıkartılan ödeme emrinin bila tebliğ iadesi üzerine, davalı alacaklı vekilinin talebi ile davacının 100. Yıl Mah., ... Ağrı adresine ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı, ancak ödeme emri tebligatının icra dosyasında bulunmadığı, PTT tebligat sorgusuna göre, 18/09/2019 tarihinde aynı konutta yakına teslim edildiği tartışmasızdır. Mahkemece anılan tebliğ işlemine ilişkin tebligat örneği icra müdürlüğünden istenilmiş, gelen yazı cevabına göre tebligat örneği temin edilmeksizin, yazılı gerekçe ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek, şikayetin kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir....
/2022 tarihi olarak düzeltilmesine, 06/07/2022 tarihli borca itiraz taleplerinin kabulü ile icra takibinin durdurulmasına ve hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir....
SAVUNMA : Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davalının aleyhine açılan davadan tesadüfen haberinin olduğunu ve tarafına tebligat yapıldıysa usulsüz olduğunu, aleyhine dava açan şirketin daha önce yaptığı icra takibine itiraz ettiğini, itirazı cezaevinde olması sebebiyle vekilinin yaptığını, usul kanununda göre itirazı vekili yaptığı için dava dilekçesinin de itirazı yapan vekiline yapılması gerektiğini, dava dilekçesinin gönderimi ve tebliğ yapıldıysa bile dava tarihini dosya fotokopisini aldığında öğrendiğinden bu yönden de itiraz ettiğini, gönderildiği tarihte cezaevindeyse ve tebliğ mernis adresine yapıldıysa usulsüz tebligat itirazında bulunduğunu, davadan haberdar olduğu tarih ----- olduğundan davaya cevap vermek için süre talebi olduğunu, davacıya borcu olmadığını ve hizmet alımı sebebiyle davacıya tüm ödemelerin nakit yapıldığını, icra dosyasına yaptığı itirazı tekrar ettiğini, davacı yana borcu olmadığını, tüm dönem faturalarını ödediğini, ayrıca ----- toplu ödeme yaptığını, davacı...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itiraza ilişkindir. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanun'un 3. maddesiyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine eklenen 2.fıkraya göre; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır''. Yine Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin "Bilinen Adreste Tebligat" başlıklı 16/2. maddesinde de; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır'' hükmü yer almaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu; Kambiyo senetlerine özgü takip de takip borçlusu tarafından açılan yetkiye ve borca itiraz davasına ilişkindir. Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; icra dairesinin yetkisine, borca faize, faiz oranına itiraz ettiği ve ihtiyati haciz vekalet ücretinin örnek 10 ödeme emrinde tahsilinin talep edilemeyeceğini belirterek, ödeme emri ile takibin iptalini talep ettiği, mahkemece takip dayanağı bonoda açıkça düzenleme yeri olarak ''Konya'' yazdığından Konya icra dairelerinin de yetkili olduğu, borçlunun iddialarını İİK'nun 169/a maddesinde öngörülen bir belgeyle kanıtlayamadığı gerekçesiyle "Davacının yetki itirazının reddine, Davacının borca ve ödeme emrine itirazının reddine" karar verildiği görülmektedir....