İcra Müdürlüğünün 2019/11970 Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine başlatılan takipte ödeme emri ve eklerinin müvekkili şirket yetkilisinin yokluğunda müvekkili şirket ile ilişkisi bulunmayan, şirket çalışanı olmayan İsmail Ekti isimli kişiye tebliğ edildiğini, müvekkili şirket yetkilisinin takip dosyasından 02/10/2019 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkili şirkete yapılan tebligatın geçersiz olduğunu, borca, faize ve fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek, 02/10/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini ve borca itirazın kabulünü istemiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan iflas yolu ile takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebligat şikayeti ile borca, ferilerine itiraz ile birlikte borçlu şirketin iflasa tabi şahıslardan olmadığı, iflas takibinin şartlarının oluşmadığı gerekçeleri ile takibin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince, şikayetin kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, tebligatın usulüne uygun olduğu, diğer itirazlarının icra mahkemesine bildirmesinin gereksiz olduğu...
Ancak davacı aynı dilekçede tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunduğundan mahkemece öncelikle borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayetinin değerlendirilmesi, tebligatın usulsüzlüğüne kanaat getirilmesi halinde, davacının borca itirazının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden davacının borca itirazının değerlendirilmesi isabetsizdir. Zira, tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi durumunda düzeltilecek tebliğ tarihine göre takibin kesinleşme tarihi ve hacizlerin durumunu doğrudan etkilenecektir....
Usulüne uygun tebligat bulunmaması halinde, HMK'nun 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime ait olacağından, borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın, tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmelidir (HGK 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258E.-1991/344 K). Somut olayda, şikayetçi borçluya gönderilen ödeme emrinin yukarıda açıklanan sebeple usulsüz tebliğ edildiği, Orhan Mahallesi muhtarının düzenlediği "tebligat tutanağı" başlıklı tutanak içeriğine göre şikayetçi borçlunun usulsüz tebligatı 19/06/2018 tarihinde öğrendiği anlaşıldığından, mahkemece, davanın usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmesi ve ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi isabetli olmuştur. Dairemizce yapılan yargılama neticesinde; şikayetçi borçlu vekilinin bildirdiği istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından Yargıtay 12....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ... icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti ile beraber mükerrer takip yapıldığını ve sair itirazlarını ileri sürdüğü, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulünün yanısıra takibin mükerrerlik nedeniyle iptaline karar verildiği görülmektedir. Borçlunun mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir....
O halde; borçluların duruşma günü tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin iddialarının gerekirse zabıta araştırması yapılarak değerlendirilmesi ve iddianın doğru olması halinde usulüne uygun duruşma günü tebliğ edilerek yargılama yapılması maksadıyla kararın bozulması gerekmiştir. Öte yandan; borçluların 25.12.2018 tarihli icra mahkemesine başvuru dilekçesinde, borca ve imzaya itirazın yanısıra yetki itirazı ve bir kısım şikayet nedenlerinin de bulunduğu görülmektedir. İİK'nın şikayet üzerine yapılacak yargılama usulünü belirleyen 18/son maddesinde, icra mahkemesinin aksine hüküm bulunmayan hallerde, duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir edeceği, duruşma yapılmasının uygun görülmesi halinde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağıracağı ve gelmeseler bile gereken kararı vereceği düzenlenmektedir. İİK'nın 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre ise; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir....
Temyiz Sebepleri Davacı borçlu vekili temyiz dilekçesinde; dava ve istinaf dilekçelerinin tekrarı ile kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz nedeniyle takibin iptali isteminden ibarettir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16. ve 170/a maddesi, Elektronik Tebligat Yönetmeliği 5. maddesi, Tebligat Kanunu 7/a-2 maddesi ve sair ilgili mevzuat. 3....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/4992 esas sayılı takip dosyasında gönderilen 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptalini, haciz ihbarnamesine ve borca itirazı nedeni ile hakkındaki borçlandırıcı işlemlerin ve icra muamelelerinin iptali ile hakkındaki takibin durdurulmasına, 34 XX 935 plaka sayılı aracı üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu hali ile tebliğ işlemi 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüz olup, davacı borçlunun icra mahkemesine başvurusu süresindedir. Takip konusu çeklerin lehtarı tarafından, keşideci borçlu Ündeyici Züccaciye ...Ltd.Şti. hakkında takip yapılmıştır. Borçlu vekili, şirketin temsil ve ilzamının çift imza ile olup, tek imza ile borç altına sokulamayacağını ileri sürerek takibe itiraz etmiştir. Takip dayanağı çeklerin düzenlenme tarihi olan 31/05/2017, 30/06/2017 ve 15/07/2017 tarihi itibariyle keşideci şirketin temsil ve ilzamı, 31/03/2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edilen karara göre Raşit Serdar Ündeyici ve Ayhan Bahadır'ın müşterek imzası ile mümkündür. Takip dayanağı çekler ise şirket adına tek imza ile keşide edilmiştir....
doğru olmadığını, takibe işletilen faiz türü, faiz hesabı ve oranının da fahiş olduğunu, işlemiş faize KDV ve ÖTV istenmesinin haksız olduğunu, ayrıca gecikme faizi, temerrüt faizi, kat öncesi işlemiş faiz türlerine ve faiz başlangıçları ve faiz oranlarına da ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, icra takibinde işletilen faizi kabul etmediklerini, icra takibi açılmadan müvekkilini temerrüde düşürecek hiçbir hukuki işlem olmadığını beyanla, davanın kabulüne, borca ve faize itiraz taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir....