İİK'nun 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Bu nedenle borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yetki itirazı yönünden de davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Davacı borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....
İİK'nun 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Bu nedenle, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetki itirazı yönünden de davanın açılmamış sayılmasına hükmolunması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Bu nedenle, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetki itirazı yönünden de davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Bu nedenle, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez. O halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetki itirazı hakkında davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur....
Somut olayda, borçlu hakkında 21.07.2014 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, alacaklı 215.894,10 TL toplam alacak talep etmiştir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat iddiasına bağlı borca itirazda bulunmuş olup, ayrıca faize yönelik bir itirazda bulunmamıştır. Bu durumda, mahkemece, taleple bağlı kalınarak, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat konusunda inceleme yapılması ile yetinilmesi zorunludur. O halde, mahkemece, taleple bağlılık ilkesi gereği, talepten fazlasına hükmedilmemesi gerekirken, yukarıda açıklanan yasa hükmüne aykırı olarak talep aşılmak suretiyle faize ilişkin değerlendirme yapılarak bu konuda da hüküm kurulması isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı şirket vekili tarafından bir adet bonoya dayanılarak borçu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte; borçlu vekilinin, yetki itirazı ile birlikte takibe konu senedin teminat amacıyla verildiği iddiasıyla icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini istediği, mahkemece; yetki itrazının ve senedin arkasında yazan notun senedin teminat olarak verildiğini kabule yeterli olmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği görülmektedir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı aleyhine 02.05.2013 tarihinde 3. kişi tarafından müvekkili şirket nam ve hesabına davalıya ödenen 980.000,00 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuş, davacı şirketin müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı tarafın süresi içinde yetki itirazında bulunduğu, davalının adresinin ... olduğu, HMK. m. 6 uyarınca genel yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin...Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava 22.04.2014 tarihinde açılmıştır....