İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, usulsüz tebligat şikayeti açısından: şikayetin reddine, yetki itirazı açısından; yetki itirazının kabulüne, Manisa 4. İcra Müdürlüğünün 2019/10686 Esas sayılı takip dosyasından başlatılan takipte davacı - borçlular açısından Manisa İcra Dairelerinin yetkisizliğine, istek halinde dosyanın İzmir İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Dava olmadan yetki sözleşmesinin usul hukuku yönünden bir önemi yoktur. Dolayısıyla yetki sözleşmesi HMK’nın 448. maddesi anlamında bir işlem değildir. Yetki sözleşmesi davanın açılma (veya takibe başlama) tarihinde etkisini gösterir. Bir usul hukuku sözleşmesi olan yetki sözleşmesi asli etkilerini gösterdiği usul hukuku kurallarına tabidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yetki sözleşmesine ilişkin bir geçiş hükmü bulunmadığından, usul hükümlerinin zaman bakımından uygulanmasına ilişkin genel ilke olan derhal uygulanma ilkesinden sapmayı gerektirecek bir yasal dayanaktan söz edilemeyecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15/11/2018 tarih 2017/12- 2253 Esas 2018/1718 Karar sayılı ilamı.)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, süresinde, Bucak İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu belirterek yetki itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, diğer takip borçlusunun adresi Korkuteli olduğundan yetki itirazının reddine karar verildiği görülmüştür....
Yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Yani tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki diğer kişilerin, kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmaları da kabul edilmemiştir. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; alacaklının bonoya dayalı olarak 10.03.2020 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başladığı, takip dayanağı bonoda Zara mahkemelerinin yetkili kılındığı, ödeme emrinin borçluya 25.03.2020 tarihinde tebliği üzerine borçlunun yasal süresin de icra mahkemesine yetki itirazı ile başvurduğu, takip dayanağı bonoda tanzim yerinin Zara olduğu görülmektedir....
Bu durumda davacı/borçlu T2 yönünden Avcılar ilçesinin bağlı bulunduğu Küçükçekmece İcra Müdürlükleri yetkili olup, bu davacı yönünden yetki itirazı kabul edilmelidir. Ancak, mahkeme bu davacı yönünden yetki itirazı kabul edildiği halde, davacının yetkili olarak gösterdiği Küçükçekmece İcra Dairesi yerine, Bakırköy İcra Daireleri'nin yetkili olduğuna karar verilip, dosyanın Bakırköy İcra Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesi yerinde olmamıştır. Diğer borçlu aval veren T1 yerleşim yerinin Kartal/İstanbul'da olduğu ve bu adreste ödeme emri tebliğ edildiğinden borçlu T1 yönünden takibin başlatıldığı İstanbul Anadolu 1. İcra Daresi yetkilidir. Eldeki başvuru tarihi itibariyle yetki itirazında bulunan T1 yönünden genel yetkili İstanbul Anadolu İcra Daireleri'nin yetkisi kesinleşmediğinden, diğer borçlu T2 yönünden HMK'nın 7/1. maddesindeki kuralın uygulanma imkanı bulunmamaktadır....
Yani, davalı, yetki (ilk) itirazında bu mahkemelerden (kendi seçimine göre) birinin yetkili olduğunu bildirdiği) mahkemeye gönderilmesine karar verir. 3-) Menfi tespit davası hakkındaki yukarıda incelenen yetki kuralları (m.72,VIII) kamu düzenine ilişkin değildir. Bu nedenle, menfi tespit davasına bakan mahkeme, yetkisiz olduğunu kendiliğinden (resen) gözetip yetkisizlik kararı veremez. Mahkeme, yetkili olup olmadığını, ancak davalının yetki ilk itirazı (HKM m.19/2, m116/a) üzerine inceleyebilir. 4-) Aynı nedenle (menfi tespit davası hakkındaki yetki kuralları kamu düzenine ilişkin olmadığından ) taraflar (tacirler ve kamu tüzel kişileri), yetki sözleşmesi ile başka bir yer mahkemesini yetkili kılabilirler (HMK m.17.) Bu halde , m.72,VIII'deki yetki kurallarını kaldırır (HMK m.17/1, c.2). Yani....
İcra Müdürlüğünün 2020/280 Esas sayılı dosyasında davacı şirkete gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, takip konusu senette yer alan yetki sözleşmesine göre İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, HMK'nın 17. maddesine göre ancak yetki sözleşmesiyle yetkilendirilen icra dairelerinde takip yapılabileceğini, bu hükmün uygulanmamasının tek yolunun taraflarca aksinin kararlaştırılması olduğunu, takip konusu senedin kredi sözleşmesinin yapıldığı tarihte boş olarak imzalatılarak teminat senedi olarak alındığını, taraflar arasında kredi ilişkisi dışında bir ticari ilişkinin bulunmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ile İİK'nın 169. maddesine dayalı yetkiye ve borca itiraza ilişkindir....
İİK.nun 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Davacı şirkete ödeme emrinin 04/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davanın 06/03/2019 tarihinde süresinde olduğu, takip dayanağı senette İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, tarafların tacir olduğu, HMK. 17....
açıklanan gerekçeleriyle; Davacıların yetki itirazlarının REDDİNE, Davacıların borca itirazları ile kambiyo vasfına yönelik şikayetinin REDDİNE, Takip durmadığından tazminat takdirine yer olmadığına," karar verildiği görülmüştür....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde birden fazla takip borçlusu bulunması halinde, her borçlunun yetkiye ve borca itirazları ayrı ayrı incelenir. Bir borçlunun yetki itirazının kabulü ve itiraz eden borçlu yönüyle yetkili icra müdürlüğünün tespiti, diğer borçlular yönüyle de yetkili icra müdürlüğünün tespit edildiği anlamına gelmez. Belirtilen nedenlerle, bir borçlunun yetki itirazı hakkında hüküm tesisi, diğer borçluların yetkiye ve borca ilişkin itirazlarının incelenmesine engel değildir. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazının incelenerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....